ÖLDÜRME HAKKI!

Olay Kayseri’de oluyor... Uzun süre karısının başına bela olan Fatih Vanlı isimli şahıs, en son kadın sığınma evine sığınan karısının izini buluyor, onu öldürüyor ve yakalanıyor.
“Neden öldürdün?” diye sorulduğunda da “Öldürme hakkımı kullandım” diyor. Bu kadar! Karısı boşanmak istediği ve evden ayrıldığı için bu hakka sahip olduğunu düşünüyor muhtemelen...
Kadınların kahkahasına, giyimine, kuşamına, yaşamına, hâl ve hareketlerine bu kadar karışılırsa...
Kadının üzerinde bu kadar hak iddia edilirse; daha çok adam çıkar ‘öldürmeye hakkı olduğunu’ söyler. Geldiğimiz nokta budur.

ROL KESMEYİN BARİ!

Fenerbahçeli Caner Erkin ve eşi Asena Erkin’i artık bir fotoroman tadında izlemeye başladık...
Yedikleri, içtikleri, konuştukları, yaşadıkları gerçekten kaale alınmayacak gibi değil.
Herkes magazincilere kızıyor, “Bu insanları siz şöhret yapıyorsunuz, her gün çarşaf çarşaf fotoğraflarını siz basıyorsunuz” diye ama haber olmayacak gibi değiller ki...
Asena Erkin bir gün adının anıldığı şarkıcıyla barda pişti oluyor, bir gün kutup ayısı tulumu giyiyor, yaz günü bere takıyor, kış günü miniyle geziyor, o da olmadı yeşil bir Lamborghini’ye binerek dikkat çekiyor.
İnsanların nasıl yaşayacağına karışmaya hakkımız yok, o topa asla çıkmam ama tüm bunlar bal gibi de haberdir!
Bunları haber yapmayacağız da neyi yapacağız, pardon!
Benim takıldığım mevzu ise başka...
Eşi Caner Erkin’in kendisine yeşil renkli bir Lamborghini almasının haber olmasına şaşırmış Asena Erkin.
“Caner doğum günü hediyesi olarak otomobil hediye aldı, ne var ki bunda?” demiş.
“Gerçekten mi ya?” diye sorasım var.
Gerçekten ne mi var bunda?
Haber olmak için her türlü absürdlüğü yapın, tamam da...
Bu aşırılıkları sıradanlaştırmaya, son derece pahalı hediyelere herkes sahip olabilirmiş gibi normalleştirmeye bir son verin. Marjinal takılmaya devam edin bence, komikliğe ve rol kesmeye gerek yok.

10 YILDA BİR KİRAP ALANLAR VARMIŞ!

İstanbul Kitap Fuarı başladı... İstanbul’un en ücra köşesinde olmasaydı iyiydi ama neyse... Okurlar, sevdikleri yazarlarla buluşmanın, yeni kitaplarla tanışmanın tadını çıkarıyor ne güzel.
Bu arada, Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu fuar öncesinde, korsan kitap satın alma araştırmasına dair bilgiler paylaştı. Bir anlamda korsan kitap almayın duyurusu!
12 ilde yapılan araştırmanın verilerine göre...
* Türkiye’nin beşte biri hiç kitap okumuyor.
“Kendiniz, çocuğunuz ya da evdeki herhangi biri için düzenli olarak ya da başka şekilde kitap temin ediyor musunuz?” sorusuna cevap olarak, araştırmaya katılanların yüzde 15’i hiç kitap okumadığını söylemiş. Yüzde 21’i ise 10 yılda bir ya da daha az kitap aldığını söylemiş.
* Düzenli ya da düzensiz kitap okuyanlar kitapları kırtasiye ya da kitap evlerinden alıyor.
* Türkiye’de elektronik kitap satın alanların oranı yüzde 12.
E-kitap almayı tercih edenlerin büyük bir kısmı ise üniversite öğrencisi.
* “E-kitap almayanların gerekçesi ne?” derseniz, gerçek kitap hissini sevmeleri.
* En çok öykü ve roman türleri, ardından polisiye okunuyor. Üçüncü sırada ise dini yayınlar yer alıyor.
* Türkiye’de korsan kitap alanların oranı yüzde 18 ve korsan kitap tercih edenlerin çoğunluğunu üniversite öğrencileri oluşturuyor.

HAFTANIN ‘İYİ’LERİ...

* Elektronik Ticaret Kanunu’ndaki düzenlemelere göre; izinsiz reklam mesajı atanlara 50 bin TL’ye kadar para cezası geliyor. Yani telefondaki mesaj tacizi sonunda bitecek!
Yasa 1 Mayıs 2015’te uygulanacakmış. O kadar dayanırız artık, buna da şükür..
* İstanbul Kitap Fuarı...
850 yayınevi ve 270 etkinliğin yer aldığı fuarda, bu sene çok daha fazla etkinlik ve renkli buluşma var. Fuar takvimini öğrenmek, 16 Kasım’a kadar sürecek fuarın tadını çıkarmak lazım. Okumak iyidir.
* İstinyepark Sanda SPA, çalışanlar için kısa süreli ama nokta atışı yapan şipşak masajlar hazırlamış. Öğle yemeğinde ya da iki iş görüşmesi arasında ‘Yüksek Topuklar’ ya da ‘Baş ve Omuzlar’ için yarım saatlik masaj alıp, yenileniyorsunuz.
* İş Kuleleri’nin altındaki The Agency’nin DJ’i on numara, beş yıldız!
Daha yemekte havaya sokuyor sizi, gece kulübüne hazırlıyor. Şarkı seçimleri de çok başarılı. Tekrar gitmek için sebep yaratıyor.
* Ayşe Kulin’in ‘Handan’ isimli yeni romanı... Bir solukta okunuyor, düşündürüyor.