2014’te balıktan yana umutluyduk, denizlerimizin tehdit altında olması umutlarımızı kırdı; yeni yılı bekliyoruz
2014 yılında balık mevsimine girerken yine umutluyduk. Palamut, lüfer, hamsi, dil derken yılın son günlerine geldik.
Bazı günler balıkçı ağlarının dolu olması heyecan yaratıp her zamanki umut söylemlerine neden oldu. Ancak denizlerimizin tehdit altında olması deniz ürünlerinin bollaşacağına dair umutlarımızı azalttı.
KARADENİZ’DE HAYAL KIRIKLIĞI
Plankton yönünden zengin, büyük akarsularla beslendiği için Akdeniz’den daha şanslı olan Karadeniz bu yıl fakir. Karadeniz bölgesinde Samsun’dan Sinop’a kadar yapılan trolle avcılık, denizin dibindeki tüm yumurtalara zarar veriyor.
Karadeniz’in yüzünü güldüren, hamsi, lüfer ve kalkan gibi ulusal balıklar, bu yıl yüzleri güldürmedi.
MARMARA’YI ATIKLAR BOZDU
İmralı bölgesine balıkçıların yanaşamaması tahmin etmediğimiz sonuçlar kanunu etkisinde pek çok türün yeniden çoğalmasına neden oldu.
Marmara Denizi, çevresindeki büyük bentlerin atıklarından dolayı kirlendi ve yüzey sularındaki oksijen azalmasına aşırı avlanma da eklenince denizdeki canlı yaşamı büyük ölçüde zarar gördü.
Kirlenmeye rağmen Marmara Denizi’nde yerli balıklar diye adlandırılan levrek, mercan, sinarit, karagöz gibi taşlı diplerde yaşayan barbunya, dil, kırlangıç, mezgit, dülger, pisi, vatoz gibi kumlu diplerde yaşayan balıklar direnmeye devam ediyor.
Ayrıca yeni kurulan santrallerin de deniz suyu sıcaklığını birkaç derece ısıttığından dolayı eko sisteme ciddi zararlar verdiği görülüyor.
AKDENİZ VE EGE’NİN İSTİLACI BALIKLARI
Eski yıllarda akyaların yumurtlama döneminde gırgırlara verilen av izni, Akdeniz’in simgesi akya balığının kökünü kuruttu. Şu anda görülenler göçmen balıklar maalesef.
Japonya’da ekonomik değeri yüksek olan balon balıkları Akdeniz ve Güney Ege’yi istila edince panikledik. Temizlenmesi ile ilgili eğitim verilip balığı ekonomiye kazandırmak gerekir. Balon balıklarında bulunan, ‘tetrodotoksin’ adı verilen zehir, denizlerde yetişen zehirli bir yosun türünde bulunuyor. Japonya’daki diplomalı aşçılar tarafından balon balığından yapılan fugu yemeği özellikle fugu şasimi beni çok etkilemişti. Zehirli denizanalarının zaman zaman istilasına uğrayan denizlerimizin dışında tatlı sularımızda da ciklet balığı olarak anılan İsrail sazanı diğer türleri yok edip eko sistemi bozyor.
İKAME BALIKLAR SERVİSE SUNULDU
2014’te lagos yerine satılan demirci balığı, levrek yerine granyöz, dil balığı yerine panga gibi balıklar restoranlarda maalesef bol görüldü.
Ekonomik değeri düşük olan balıklar ilgi gören balıkların fiyatının çok olması nedeniyle ikame olarak servise sunuldu!
Hamsiye hâlâ hasretiz.
Hindi dışında seçenek arayanlar için deniz ürünleri güzel bir alternatif olabilir. Bol balıklı, sağlıklı, mutlu yıllar...
KESTANELi HAMSiLi PiLAV
Malzemeler: n 500 gr. hamsi n 250 gr. pirinç n 1 kg kuru soğan n 1/2 demet maydanoz n 1/2 demet dereotu n 1 çay kaşığı tarçın n 1 çay kaşığı yenibahar n 20 adet dolmalık fıstık n 20 adet kestane n 10 adet kuş üzümü n 1 su bardağı mısır unu n 1 su bardağı zeytinyağı n 500 ml. su n Karabiber ve tuz
Yapılışı: Soğanları piyaz şeklinde doğ-rayın. Hamsileri ayıklayın. 3 yemek kaşığı zeytinyağını bir kaba koyun, kalanıyla soğanları karamelize edin. Pirinci ilave edin. Baharatlarla 5 dakika çevirin. Fırınlayıp kabuklarını soyduğunuz kestaneleri ekleyin, suyunu dökün, kapağını kapatıp kısık ateşte pişirin. Maydanoz ve dereotunu da koyun. Hamsilerin sırt kısımlarını una bulayın. Düz bir tavaya 3 yemek kaşığı zeytinyağını dökün, hamsilerin sırtı alta gelecek şekilde dizin. Üzerine iç pilav koyun, yanlarını katlayıp üst kısmını tekrar hamsilerle kapatın. 2 tarafını da çevirerek, kısık ateşte 3-4 dakika pişirin.
