BABAMDAN NE ÖĞRENDiM

Barış Manço’yu, Sadri Alışık’ı, Nejat Uygur’u, Cem Karaca’yı, Münir Özkul’u, Tarık Akan’ı, Cüneyt Arkın’ı, Kazım Kanat’ı, Orhan Kemal’i çocuklarından dinleyin; sünnet üzerine akıl yürütmeler ve içki satışıyla ilgili düzenlemeye dair naif sayıklamalar...

26sayfalık bir çalışma... Siyah beyaz; olması gerektiği gibi. Kimi mektup yazdı; kimi de anılarını anlattı. Babandan öğrendiğin esastır; “Babandan ne öğrendin?” diye sordular, onlar cevapladı. Esquire Dergisi’nin Haziran sayısında ve babalar günü vesilesiyle babalar ve çocukları üzerine konuşuldu. Batıkan Zorbey Manço, Barış Manço’yu; Kerem Alışık, Sadri Alışık’ı; Süheyl ve Behzat Uygur, Nejat Uygur’u; Emrah Karaca, Cem Karaca’yı; Güner Özkul, Münir Özkul’u; Barış Üregül Akan, Tarık Akan’ı, Kaan Polat Cüreklibatur, Cüneyt Arkın’ı; Işık Öğütçü, Orhan Kemal’i; Mesut Kanat, Kazım Kanat’ı; yani babalarını anlattılar Seda Karan’a...
Esquire, 3 farklı babayla, 3 farklı kapakla çıkıyor haziran sayısında.
Haziran ayının üçüncü pazar gününe belki çok vakit var gibi gelebilir size. Öte yandan memleketin güzide insanlarını çocuklarından dinlemek için bir fırsat Esquire dosyası... Babanızdan ne öğrendiğinizi düşünmek için de öyle...

OLDU DA BiTTi MAŞALLAH!

Erken yaş travmalarındandır sünnet erkekler için... En popüler hediyesi saattir. Bazıları hastanede olur, bazıları ayakta. Kirvesi vardır, hokkabazı vardır, pansumanı vardır, eğlencesi vardır.
Yine de hiç kolay bir süreç değildir sünnet.
Kaan Göktaş da bir yazar olarak çok farklı açılardan bakmış sünnet mevzusuna ve ‘Oldu da Bitti Maşallah’ adlı kitap bu şekilde ortaya çıkmış.
Sünnetin tarihçesi; anaerkil Afrika kabilelerinde nasıl doğdu? Sümerlerde ne şekildeydi? İnsan kurban etme ritüelinin yumuşatılmış bir hali olarak organ kurban etme ritüeli mi? Mısır’a nasıl girdi? Tevrat’ta nasıl yer aldı? Musa’nın Mısır’dan çıkarttığı köle ve mahkzmlar neden sünnetliydi? ‘Doğuştan sünnetli’ var mıdır? İslam geleneğinde sünnet; insan hakları ve çocuk hakları açısından; hasta hakları ve tıp etiği açısından sünnet; kadın sünneti, modern tıbbın bakışı gibi birçok enteresan başlık var kitapta. Hayatını bir organın peşi sıra sürdüren biriyseniz şayet ya da öyle biriyle sevgiliyseniz, mutlaka ufkunuz açılacaktır okuyunca... Değilseniz zaten sorun yok.
www.kaangoktas.net
http://oldudabittimasaallah.tumblr.com

BİR KİTAP OKUDU HAYATI DEĞİŞTİ

Esquire demişken; çok sevdiğimiz ve hali hazırda yeni albümünün son rötuşlarını yapan maNga’nın solisti Ferman Akgül’e sordum; “Hayatını değiştiren bir kitap var mı?” Dedi ki; “Bana sabretmenin bir eseri anlamakta veya onu yaratmakta ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Okumaya ilk başladığımda anlamamıştım yazılanları ve Orhan Pamuk bana çok karmaşık gelmişti. Aradan 10 sene geçti ve tekrar açtım sayfalarını. Tıpkı ‘Cevapsız Sorular’ı yazarken yaşadığımız gibiydi. Kitabı kısa sürede bitirdim. Bitirirken bir otobüs yolculuğundaydım tıpkı kitabın sonundaki gibi yani. Ve bittiğinde şoke olmuştum. Ağlıyordum. ‘Yeni Hayat’ı herkesin okuması lazım.”
Ferman Akgül’ün hayatını değiştiren şarkıları, filmleri, kitapları, olayları; bir kadında olmazsa olmazlarını sordum, samimiyetle yanıtladı Esquire için haziran sayısında...

1 NAiFiN 5 SORU iŞARETi

1)Bir mekandan elinde içkinle çıkamayacaksın sigara içmek için... Teşhire girer. Peki... Bu içki eğer bir bira şişesi değilse, mesela bir kokteylse nasıl bir yaptırım uygulanacak? Bir yetkili gelip tadına mı bakacak?
2) Saat 22.00’den sonra perakende içki satılmayacak diyelim. Bu tuhaf gündem öncesi bile ‘yasak’ ancak ziyadesiyle yaygın olan marketten/bakkaldan eve servis içkileri nasıl engelleyeceksin? Çırakların torbalarını mı kontrol edeceksin?
3) Perakende içki satışını saat 22.00’den sonra yasaklamak içkili restoranların, barların cirosunu artıracak; hiç bu açıdan baktık mı?
4) Okula, dershaneye, kursa 100 metre uzakta olma mevzusunun ruhsat sahiplerini bağlamayacağı söyleniyor. Ancak o ruhsatların devredilemeyeceğini ve yakın vadede içkili restoran ruhsatı almanın zorlaşacağını pekala biliyoruz. Bu durumda akşam 22.00’den sonrası için eve içki stoklayan bir nesil mi istiyoruz; ne istiyoruz?
5) “Milli içkimiz ayrandır” denilemez. En azından olimpiyatları yapılan Türkçe kabul etmez. İçki; “alkollü içecek” demektir Türkçe’de. Ayran olsa olsa, zorlarsan yani, “milli içeceğimiz”
olabilir ancak. Sırf bu bile olimpiyatlara gölge düşürmez mi?