Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hemen adlarını vereyim eski favorilerin: Bodrum içinde Körfez, Gemibaşı ve Berk. Gümüşlük’te Siesta. Gündoğan’da İnci Hanım’ın mantısı ve gözlemesi.  Bodrum’da geçirdiğim bir hafta boyunca eski göz ağrılarımı tekrar ziyaret ettim tabii.
Hiçbiri de hayal kırıklığı yaratmadı.  

Gökhan Kafeterya’da gerçek ev mantısı
Bodrum’a eşimle gidip İnci Hanım’ın mantısını yememek mümkün değil çünkü pazarlığı bir ay önceden başlıyor. Herhalde dünya yüzünde bizim hanım kadar mantı meraklısı başka Amerikalı yoktur. İzin versem beş tabak falan yiyebilir.
Gündoğan’da, otogarın karsısındaki, Gökhan Kafeterya’da (oğullarının adı) İnci Hanım, gerçek ev mantısı yapıyor. Sipariş üzerine hazırlıyor. Bir gün önceden telefon etmek en iyisi. Sosyetik yerlerde yapılan mantılar önceden hazırlanmış ve dondurulmuş. Aynı anda da çok miktar kaynatıyorlar ve hamur çok yumuşuyor. İnci Hanım’da ise gerçek Akdenizli kanı var. “Al dente” pişiriyor. Yoğurdu, tereyağı iyi, et temiz. Porsiyonu 6 YTL.  Tel: 0 252 387  74 32

Gemibaşı’nın fiyatları insaflı
Maalesef çok sevdiğim Berk Lokantası’na zaman kalmadı bu kez. Ama Gemibaşı kalabalık bir günde bile, kalitesinden ödün vermediğini gösterdi. Fiyatlar da insaflı olduğu için Bodrum’un yerlilerinin tercih ettiği bir yer burası. Sürüm çok olduğu için mezeler taze. Marine edilmiş çiğ balık burada mutlak denenmeli. Özellikle de lambukaya rast gelirseniz yememezlik etmeyin. Keza bütün soğuklar belli bir düzeyi tutturuyor ama bence mutlak kaçırılmaması gereken ara sıcaklar şunlar: Subye, ahtapotlu pilav, ızgara kalamar, ızgara ahtapot ve subye yumurtası. Bu sonuncusunu gözü kapalı yesem ciğer boşluğundan çıkan “fındık uykuluk” yediğimi sanabilirim. Izgara kalamar da sürpriz bir lezzet taze yerli kalamarın tadını unutan bizler için. Eğer Hüseyin Bey “Yerli kalamarım var” derse mutlak deneyin ve lezzet farkını görün.
Tel: 0 252 316 12 20

Körfez, balık için her zaman iyi bir adres
Gemibaşı’nda balığa pek yer kalmıyor. Balığın tazesi için Körfez her zaman iyi bir adres. Buranın sahibi ve eski Bodrumlu Hasan Bey’in oğlu, Amerikalıların deyimiyle son derece “cool” biri olan ve uzun boyu, turuncu t-shirt ve beyaz pantolonu ile varlıklı İtalyan turistlerini andıran Ali Subaşıoğlu beni eskiden beri tanıyor. Ama burada tanının tanınmayın, Ali ya da Hasan Bey orada ise muhteşem zeytinyağı ile hazırlanmış güzel bir buğulama yiyebileceğinize emin olabilirsiniz. Tabii o gün varsa “orfoz” balığı buğulama için bu mevsimde en uygunu ama bize denk gelmedi. Buna karşılık seçtiğimiz beyaz lagos taze ama biraz yağsızdı. Ayrıca, Körfez’e giderseniz, mürekkebi ile pişirdikleri taze subyeyi denemek şart. 
Körfez: 0252 313 8248

Gümüşlük’te denize sıfır Siesta
Gümüşlük bence Bodrum civarında medeni kalmış tek yer. Gürültülü müzik yasak, tekne bağlamak yasak.  Balık da bol olduğu için o taraflara gitmişken Gümüşlük’ü bir ziyaret etmek şart. Özellikle de Tavşan adasına bakan koyda, Club Gümüşlük’ün karşısındaki denize sıfır Siesta lokantasını tavsiye ederim. Tek risk şu: Yemekten sonra, özellikle mehtaplı bir gecede, kendinizi yirminizde olduğu gibi, ayakkabılarınızı çıkarıp kumsalda dolaşacak kadar özgür ve mutlu hissedebilirsiniz.
Bu mutlulukta Siesta’nın sahibi Behram Bey ve mutfak-servis ekibinin katkısı büyük. Belki değişik mezeler yapan bir mutfak değil ama yaptıklarını çok iyi yapıyorlar, gerçek zeytinyağı kullanıyorlar ve tok sözlüler. Yalanı, dolanı, kıvırtması olmayan bir yer burası. Soğuk meze tabağı çok taze ve insan Ege’de olduğunu anlıyor. Örneğin buranın deniz börülcesi ve kabak çiçeği dolmasının tadını İstanbul’da bulamıyorsunuz. Keza her yerde fener kavurma yenir ama hem balığın tazeliğinden hem de kullandıkları tereyağı ve bol sarımsaktan dolayı, Siesta’nınki bütün sene gözümde tütüyor. Buna bir de dünyanın en lezzetli kabuklu deniz ürünlerinden biri olan “karavide”yi ekleyin. Siesta’nın genç aşçısı hem bunu tam kıvamında buharda pişiriyor hem de yaratıcılığını kullanıp yanında iki lezzetli sosla masanıza yolluyor. Tereyağlı, biberli mantarlı bir sos ve bir nevi hardallı mayonez.
Bu kadar nadide bir deniz ürünü ile insanın canı gerçekten bir beyaz Bourgogne şarabı, muhtemelen bir Premier ya da Grand Cru, içmek istiyor. Bir dahaki sefere kendi şarabımı getireceğim. Tel:  0252 3943627

Bodrum çarşısında bir lokanta: Özsakallı
Son olarak da daha önceden bildiğim ve bu kez de iyi bir öğle yemeği yediğim Özsakallı esnaf lokantasından bahsedeyim. Bodrum çarşısındaki bu lokanta düzeyinden ödün vermemiş. Güvenilir,  temiz ve çoğu yemek türlerinin iyi bir örneği. Patatesli orman kebap özellikle takdire şayan.
Özsakallı’nin kelle çorbası da çok iyiymiş. Ancak sabah 6’da içmek gerekirmiş. Arkadaşlarım Emel ve Bülent’e “Geceyi Halikarnas diskoda köpük banyosu yaparak geçirelim, sabah da ayılmak için paça ve kelle ile mideyi cilalarız” dedim, ama “Sen yapar, bize anlatırsın” diye karşılık verdiler. Seneye inşallah!

NOT: Geçtiğimiz yazıda söz ettiğimiz Çerkes Kızı’nın telefonu yanlış yayınlanmış. Düzeltir, özür dileriz.   Çerkes Kızı: 0216 306 82 93