Bu hafta 3 ayrı ve farklı kesimlere hitap eden lokanta ile ilgili bazı değerlendirmelerimi iletmek istiyorum size
8 İSTANBUL
Bir okuyucudan gelen mesaj üzerine Beyoğlu’nda böyle ilginç ve değişik bir mekânın bulunduğunu öğrenmiş oldum.
Öte yandan çok kişi keşfetmiş. Bizim küçük grubun orada bulunduğu akşam tanınmış bir işadamının 20 yaşlarındaki kızı kalabalık bir grup ile yaş günü kutlaması için oradaydı.
Mekân büyük ve güzel bir barları var. Kalabalık. Şık ve daha çok Reina, Suada gibi yerlerde göreceğiniz insanlar ile, daha bohem ve sanatçı, yazar-çizer takımı bir arada. Pek herkesin rahat konuşabildiğini sanmıyorum çünkü tavan yüksek olmasına rağmen çok gürültülü. Akustik kötü.
Yemeklere belli bir özen gösterilmiş. Değişik ve eklektik. İçi sebzeli ‘Çin böreği’ iyi ama önceden pişip tekrar ısıtılmış olmaktan kaybediyor. Yanındaki acılı sos güzel. Küçük kanapeler üstünde avokado, soğan, domates, ve söğüş karides, kokteylinizi yudumlarken çimlenmek için ideal. Porsiyonlar büyük. Dana şnitzelin et kalitesi tatmin edici ama fazla pişirmişler. Yanındaki, baharatlı ve sarımsaklı patates kızartması iyi düşünülmüş.
Garnilere verilen önem mutfağı ciddiye aldıklarını gösteriyor. Kuzu incik yanında gelen roka ve kremalı patates gratine çok iyi. Kuzu da, tekrar ısıtılmış olmasına rağmen, İstanbul ortalamasının üzerinde. Yeşil körili bonfile nedense sert. Kuzu etinin ayarında değil. Yanındaki, Çin usulü buharda pişmiş yasemin pirinci acılı ama güzel sosu temizlemek için ideal.
Soğuk bir bira güzel gidiyor bu yemekle. Biranın da gerçekten soğuk gelmesi bir artı.
Dondurmalı irmik helvası ve ‘Tarte Tatin’ istiyoruz. İrmikler biraz birbirine yapışmış. Tarte Tatin, yani ‘terse çevrilmiş elmalı turta’ güzel. Üstü karamelize. Hamuru gevşememiş.
Adam başına, bira ve 3 öğün ile 60-70 TL civarı.
DEĞERLENDİRME: * * *
HOUSE CAFE-ORTAKÖY
Bir hamburger yiyip çıktığım için not vermiyorum.
Ama acı gerçeği birinin söylemesi lazım.
Hamburger için 20 TL alıyorsunuz.
Hamburger idare eder.
Ama yanında gelen patates kızartmasını dondurulmuş hazır patatesten yapıyorsunuz.
Adı da ilginç. ‘Kolaylar’ firmasının patatesi.
Lokanta açısından kolay olmasına kolay da müşteri hastane kantininde yiyebileceği gibi bir papates kızartma değil, çıtır çıtır ve lezzetli patates kızartma ister.
Eğer bir Amerikan köftesi için 20 kağıt almayı biliyorsanız oradaki adam gibi lokantaların yaptığı gibi sıfırdan ve doğru dürüst patates kızartması hazırlamanız gerekir.
ALİ USTA
Gerçekten usta. Temiz etten pek güzel yaprak döner yapıyor. Kıymasız döner.
Müşteri portföyü yukarıdaki iki mekândan çok farklı. Müşteriler, çoğunlukla, bana burayı tavsiye eden Milliyet gazetesi şoförü arkadaş gibi kimseler.
Bu vatandaşlar alın teriyle ve zor kazandıkları paraları dikkatle harcarlar.
Dar gelirli vatandaşlar tutmuş, Ali Usta’yı şu an bulunduğu yere taşımış. İşe seyyar dükkânla başlamış Usta ama şimdi, Cevizli’de, 200 kişilik salonu var (telefonu 216 4441254).
10 TL’ye önünüze doyurucu ve lezzetli bir pilav üstü yaprak döner tabağı geliyor.
Hijyene verilen önem aşikar. Servis elemanları güler yüzlü. Her şey dört dörtlük.
Döner yüzde seksen dana ve yüzde yirmi kuzu-döş.
Eğer yarı yarıya olsa daha da lezzetli olacak. Bu haliyle de güzel ama azıcık kuru.
Sağlık açısından arada bir fark olduğunu sanmıyorum ama yılların şartlandırmasından ötürü insanlar kuzu sağlıksız dana sağlıklı gibi bir batıl inanca kapılmış.
Ne yapsın Ali Usta? O da modaya uymuş, idare edip gidiyor.
DEĞERLENDİRME: * * *
