Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları

Bu sene İtalya’da yiyemediğim ‘beyaz truf’, Türkiye’de nasip oldu. Gitmeyi planlama-dığım bir lokantada çeşitli sürprizlerle karşılaştım

Hayatta unutulmaz kokular vardır... Bunlar arasında en etkileyici olan; cinsellik duygularını kamçılayan, en ağırbaşlı, yakası kolalı, saygıdeğer erkeği bile arsız ve terbiyesiz bir çocuk gibi sulu davranışlara yönelten karşı cins kokusu.
“Ayol yapmayın Vahdet Bey. Yaşınıza başınıza bakın. Size hiç yakışmıyor. Eşiniz Melahat Hanım’a saygım büyük.”
“Ne yapayım Azize? Turfanda gül gibi aroman. Biraz daha yakına gel. Vallahi Malatya kayısısı bükesi. Bizim hanım, eksimiş domates gibi...”
Peki saygıdeğerliğini yitirip ele güne rezil olmak istemeyen erkekler ne yapsın? “Senin üzerine başka gül koklamam Gül” diye de söz vermiş olabilirsiniz...

Benim kokularım
Bense; kan şekerimi yükseltip ömrümü kısaltsa da en güzel şarapların kokusu peşinde koşmaktan vazgeçemiyorum. Bir de kasım ve aralık aylarında beyaz truf denen dünyanın en özel yabani mantarı, Latince adıyla ‘pico magnatum’ neredeyse ben de oradayım.
Gel gör ki, bu sene kısmet olmadı, Kuzey İtalya’ya gidip truf yemek. Nedenlerini sıralayıp başınızı ağrıtmayayım (Bir de yazının vuruş sınırı var. CADDE’de de yazan Ufuk Kaan Altın adlı bir ‘harf sayısı komiseri” var Milliyet’te. Beş vuruş fazla yazsam, “Vedat Beyciğim, sizi çok seviyoruz amma velakin...” diye başlayan mesajlar atıyor ve tansiyonumun yükselmesine neden oluyor).
Bazen de tam tersi oluyor ve dört ayak üzerine düşüyorsunuz. Bir arkadaşımla öğle yemeğine çıkacaktık. İkimizin de sevdiği ve daha önce gittiğimiz bir lokantada suşi ve saşimi yiyip yeşil çay içerek rejim yapacaktık. Son anda aradı ve “Mövenpick otele gel, Azzur Restoran. Orada buluşalım” dedi. Haydaa. Ben otel lokantalarını 1-2 istisna hariç çok sevmem. Genellikle hem kötü hem de kazık olurlar. Ama parayı o çekiyor. Ayrıca yemek ve şarap zevkine de güvenirim.

Aman tanrım!
Otele ilk ben vardım ve lokantaya adımımı attım. O ne aroma öyle! İtalya orada ama trufu burada. Kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı. 57 yaşında egzersiz yapmadan kalbin dakikada 120 atması iyi değil. Hava soğuk olmasına rağmen kendimi dışarı attım ve açık bir çay söyledim sakinleşmek için.
Çayımı bitirdiğimde arkadaşım bir emniyet genel müdürüne yakıştıracağım, kapkara ve buğulu camlı arabasından indi, birlikte ikinci kez lokantaya adım attım. Kendisi yazıda adının geçmemesini istedi. Söz söz. (ama Emniyetle ilgisi yok!)
Ama, eğer varsa, okuyucularımın bana olan güvenini zedelememek için şunu söylemeye mecburum; burada hatırı geçen, tanınan biri...

Nasıl mı anladım?
Damat babası gibi gri, Prince of Wales kruvaze ceketli, Hermes kravatlı, “İngiliz Kralı” deseler şaşırmayacağım bir bey yanımıza gelip, hal hatır sordu ve kartını bıraktı. Kartta F.R. General Manager and Regional Manager Turkey yazıyor. Yani patronların patronu, ülkemizdeki Mövenpick ailesinden.
Genç ve sevimli bir İtalyan da üç kez yanımıza geldi. Lokantanın yeni aşçısıymış. Kısacası “Arkadaşının hatırına sana torpil yapılmış galiba” deseniz, “Olabilir” derim. “Peki sen farklı muameleye karşı değil miydin, bu ne perhiz bu ne lahana tursusu?” diye sorsanız, “Ne yapayım ben de erkeğim, pardon gurmeyiz, bazı kokular aklımı başımdan alıyor” diye cevaplarım.

“Ya yemekler nasıldı?” diye sorarsanız...
Yemekler; Piemonte’deki en iyi lokantalar düzeyinin bir gömlek altı ve bu, büyük başarı. Ne gibi mi? Şefin kestaneli ve ceps ya da porçini mantarlı çorbası bu sene Türkiye’de içtiğim en iyi çorbaydı. Üzerine beyaz truf de yakıştı hani. Bunun arkasından da ince kesilmiş spagetti (tajarin) ve risotto istedik.
Üzerine de, nasıl iskendere bol tereyağı doktürürsem onun gibi, “Rendele, rendele, makarna ve risotto görünmesin, sanki taş atıyorsun da kolun mu yoruluyor, rendele yahu...” misali truf eklettirdim.
Aynı hazzı siz de yaşamak istiyor musunuz? Cebiniz derinse ya da evinizi ipotek ederseniz veya sevdiğiniz kızla mercimeği fırına vermek istiyorsanız, lokantaya telefon edin. Taze truf varsa gidin ve afiyet olsun.
Eğer işler beklediğiniz gibi gitmezse benden intikam almak kolay. Evdeki Osmanlı çileği bukleli gestaponun bana rejim yaptırdığı bugünlerde truf fotoğraflarını bana yollayın ve yaramı deşin!

Haberin Devamı

DEĞERLENDİRME: H H H H H (4)