Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir Şirinyer’deki Bergama köfte; İzmir’in çok sevilen bir köftecisi. Öğlenleri yer bulmak kolay değil. Müşterilerin bir kısmı NATO çalışanları. Ama çoğunluk İzmir’in dört bir yanından iyi bir köfte yemek için gelen misafirler.
Buranın köftesini çok seven bir arkadaş getirdi beni buraya. Köfteden önce işkembe çorbası ısmarladık.
İstanbul’dakinden farklı. İşkembeyi çok ince kesmişler. Çorbanın kıvamı iyiydi. Tavsiye ederim.
Üç farklı köfteleri var. Acılı, kaşarlı ve sade. Hepsinden istedik. Yanında da piyaz, ayran ve yoğurt...
Yoğurt tava yoğurdu. Beğendik. Ben şahsen açık ayranlarını da beğendim.
Köfteleri vasat üstü buldum ama olağanüstü değiller. Vasat üstü olmalarının bir nedeni; dana dışında, kuzu kolu kullanılması.

‘Başkaları ne der’ korkusu!
İlginç bir tüketici kitlemiz var: Kuzu etine yağlı diye burun kıvırıyor, içyağı ve kuyruk yağının adını duyunca bile tiksiniyor. Buna karşılık, popüler olan kebap, dönerci veya köftecilerin hemen hemen hepsi, azıcık da olsa koyun ya da kuyruk yağı kullanıyor.
‘Pratik’ ile ‘söylem’ arasındaki uçurum belki sadece bize özgü değil ama özellikle Ortadoğu halkında daha sık görülen bir durum.
Sosyolojik açıdan bakınca, çeşitli tabular, nedenleri açıklanmayan yasaklar ve katı kurallarla şekillenen bireylerin hiçbir zaman rahat davranamadıklarını, göründükleri gibi olamadıklarını ya da oldukları gibi görünemediklerini gözlemliyorsunuz.
‘Başkaları ne der?’ korkusu insanları etkiliyor. Bütün bunların üzerine kulaktan dolma bilgiler ve yetersiz bir eğitim sisteminin sonucu olan analitik düşünememe olgusu da eklenince, ortaya kara mizah konusu olabilecek çelişkiler çıkıyor.

İşi yıllardır yaptıkları belli
Köftelerin diğer bir artısı da çok ince olmamaları. Böyle olunca içlerinin sulu kalması mümkün. Diğer bir artı ise; köftelerin dinlendirilmesi ve etin terbiyesi. Yıllardır bu işi yaptıkları belli.
En büyük eksi ise; herhalde mekanın hacminden ötürü köftelerin makineyle yoğrulması. Nasıl makineyle açılan hamur; el işinin yerini tutmuyorsa, makineyle yoğrulan köfte de elle yoğrulanın yerini tutmuyor.
Biraz da fazla pişirmişler köfteleri. Kuruduklarını söyleyemem ama çatalla bastırınca suyu dışarı doğru sızmalı köftenin.
Üç köfte arasında bir tercihim olmadı. Acılı, fazla acı değil. Acı sevmeyenler de beğenebilir. Kaşarlı köftelerde kullanılan kaşar da taze ve muhtemelen süt tozundan üretilen kaşar olduğu için, olsa da olur olmasa da.
Durum böyle olunca boş yere ek kalori depolamanın pek anlamı yok.

Piyazı çok iyi
Köftenin yanında iyi bir piyaz gerek. Bergama Köftecisi’nin piyazı çok iyi.
Ben piyazı bol soğanlı ve yumurtalı seviyorum. Yeşillik ve domates istemiyorum. İyi bir sirke de piyaza limondan çok yakışıyor. Yumurta yoktu piyazımda ama fasulyeler taze ve homojen pişmişti. Uzun süredir yediğim en iyi piyazdı.
Bursa’dan gelen Kemalpaşa tatlılarını da değişik ama başarılı buldum. Değişik diyorum çünkü şu ana kadar yediğim Kemalpaşalar yumuşak ve gözenekliydi. Buradaki ise daha sert ama lezzetli. Kullanılan kaymak da iyi.
Özet olarak müşterisine değer veren, servisi hızlı ve saygılı, malzemeleri kaliteli bir köfteci burası.
Uzak mesafedeysem yolumu değiştirmem ama Şirinyer’e öğle vakti yolum düşerse seve seve tekrar gelirim.