Gündem Çakalların dansını izliyoruz

Çakalların dansını izliyoruz

18.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Soma kazasına ilişkin davada sanıkların ağız birliği ile suçladığı, madende ölen Başmühendis Mehmet Efe’nin babası Resul Efe, sanıklara tepki gösterdi. Efe, ‘Kendisini savunamadığı için ölünün üzerine basıp geçiyorlar’ dedi

Çakalların  dansını izliyoruz

Soma’da 301 madencinin öldüğü faciayla ilgili sekizi tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine devam edildi.
Duruşma emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’in ifadesiyle başladı. Diğer sanıklar gibi, madende ölen Başmühendis Mehmet Efe’ye ifadesinde sık sıkı atıfta bulunup onun talimatıyla görev yaptığını anlatan Çelik, “Emniyet birimi Mehmet Efe’ye bağlı olarak 13 maden mühendisi ile 6 teknisyenden oluşur. Ayrıca 75 de usta vardır. Ocak genelinde Mehmet Efe’nin verdiği talimatları, emniyet kurallarını takip ederiz” dedi.
Bu sırada mahkeme başkanı Aytaç Ballı’nın, sensörler ve sensör değerlerindeki farklarıyla ilgili sorusuna yanıt veren Çelik, “Bilirkişinin bu yöndeki raporuna itiraz ediyorum. Kabul etmiyorum. Ekip olarak yangın konusunda çok hassastık” dedi. Hâkimin defterler arasındaki uyumsuzlukla ilgili sorusuna ise Çelik, “Ocak içerisindeki sensör değerlerini vardiya amirleri kendi defterlerinde kayıt altına alır. O sinyal verirse müdahale ederim. Ayrıca ocak içerisinde geçtiğim yerlerde sabit sensörlerle karşılaştırırım. O sensörün değiştirilmesini sağlarım. Ben defter ve sabit sensörlere arasındaki farklar için defterlere bakmadım” dedi. “Sensör değerleri arasında fark olduğu zaman üretim durur muydu?” yönündeki soruya ise Çelik, “Sensör değerleri arasında saatlerce süren farkları ben görmedim. Mehmet Efe bunları görmezden gelmedi. Ama bana da bir şey söylemedi” yanıtını verdi.

Öleni suçladılar
Kaza günü riski göze alıp insanları çıkardıklarını söyleyen Çelik, hakiminin iki bilirkişi heyetinin de bu bölgede yangın olduğunu rapor ettiğini sorması üzerine, “Ben yangın görmedim. Ayrıca yangın çıkan alanda tavan çökmüştü ama yerlerde sorun yoktu. Bilirkişiler metan gazı yangınından dolayı gidememiş olabilirler” dedi. Çelik, ifadesinde sık sık aksaklıklardan sorumlu olduğunu söylediği Efe’ye, giden hiçbir sorunun geri dönmediğini söyledi. Bu sırada arkada oturan işçi yakınları, “Mehmet Efe ölmeseydi ne yapacaktınız?” dedi. Hâkimin dinamit patlatma kayıt defterinin olmadığı sorması üzerine ise, yine işçi yakınları, “Efe’dedir o defter” dedi.
Maden mühendisi Hilmi Kazık İfadesinin ardından eşi ve çocuğu için tahliyesini isteyince işçi yakınları, “Biz ne olacağız? Sen de benim oğlumu getir o zaman” diye isyan etti.

Haberin Devamı

Dinamit iddiası

Mahkeme başkanının, olaydan 2 gün önce sabit sensörde karbonmonoksit değerinin 12 saat 31 dakika boyunca 50 PPM’in üzerinde seyrettiğini belirtip bu durumu açıklamasını istediği tutuksuz sanıklar, durumun dinamit patlatılmasından ileri geldiğini iddia etti. Sanıkların, bu defterlerin avukatlarında bulunduğunu söylemesi üzerine, müşteki ve müdahil avukatları, sabit sensör verilerinin dinamit patlatılmasını değil, madende yangın yaşandığının kanıtı olduğunu ileri sürerek, “topçu defterleri”nin dinamit patlamalarıyla sabit sensörlerin karbonmonoksit ölçümlerinin karşılaştırılmasında önem taşıdığını kaydetti. Sanık avukatları ise “topçu defterleri”nin, maden ocağında bulunduğunu söyledi.

Haberin Devamı

‘Ocağın azraili Akın Bey’

Sanıkların ifadelerinde sık sık suçladıkları, olayda hayatını kaybeden başmühendis Efe’nin babası Resul Efe, tepkisini duruşma çıkışında gösterdi. Resul Efe, “Üzerinde Akın bey var, Ramazan Doğru var, yönetim kurulu başkanı Can Gürkan var. Bunlardan aldığı emirle ve eline verilen imkanlar dahilinde görev yaptığını tahmin ediyorum. Kararlarının arkasında durduğuna inanıyorum. Ama şu an içeride bahsedilen suçların yüzde 90’ı Efe’ye gidiyor. Ama ne kadar suçlu veya neyi ne kadar kim nasıl emir aldı, yaptı bunu tespit etmeyi biz de istiyoruz” dedi. Efe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an içeride bütün her şeyin suçu alt birimdeki kişide. Sanki tek kişi çalışıyor içeride. Akın Bey ’her şeyi biliyorum çok tecrübem var’ diyor. Nasıl oluyor da işletme bu şekilde çalışıyor? Akın Bey bu ocağın azraili. Ondan sonra Adalı bu ocağın azraili. Adalı’yı gördüğü zaman işçiler şakır şakır titriyor, ben bunu kendi oğlumdan da duydum. Her şeyi Mehmet Efe biliyor. Ocağı o yönetmiş, başka hiç kimse yetkili değil. Kendisini savunamadığı için ölünün üzerine bas geç. Çakalların dansını izliyoruz. Çakalların ortasında bir kuzu, herkes kuzuya nasıl pay edeceğini hesaplıyor.”

Yalan ifade isyanı

İş güvenliği uzmanı olan ve aynı zamanda da vardiya amirliği yapan Yasin Kurnaz, ifadesinde “Mehmet Efe bizim sorumlumuzdu. Her şeyi ona sorardık. Elbette onun adını söyleyeceğiz. Ben sıcaklık sensörünün yerini bilmiyorum. Nasıl çalışır neye göre kayıt yapar bilmiyorum. Onu üst yöneticilerimiz bilir” diye konuştu. Maskeler konusunda ise kendi maskesinin ve diğerlerinin 6 ayda bir kontrol edildiğini ifade eden Kurnaz, bu konuda ’yalan’ ifade verenlerin olduğunu, bir işçinin hiç yeraltına inmediği halde, kendi maskesine yedi yıldır bakım yapılmadığını ileri sürdüğünü anlattı. Bu ifade sonrasında salonu dolduran işçi yakınları, “Onun için mi bizim çocuklarımız öldü? Oynuyorlardı herhalde” sözleriyle tepkilerini gösterdi.