Cami avlusunda göçmenlere eziyet

İç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, İstanbul’un göbeği Teşvikiye’de her gün bir başka mağduriyet daha yaşıyor. Çocuklarını kaydettirmek, kimlik çıkarmak, pasaportla ilgili işlemlerini yaptırmak, evlilik ve doğumları bildirmek için Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’daki Suriye Başkonsolosluğu’na gelen Suriyeliler, Teşvikiye Camii’nin avlusunda günlerce beklemelerine rağmen işlemlerini yaptıramıyor.
Suriyeli göçmenler, sabahın erken saatlerinde sıraya girmek için gelerek ayazda beklemeye başlıyor; hatta bazısı gece cami avlusunda uyuyor. Konsolosluk her gün sadece 10-15 kişinin işlemini yapıyor. Konsolosluğa gidenler çoğu zaman bu sıra numaralarının iptal olduğunu öğreniyor, tekrar yeni randevu almak üzere beklemeye başlıyorlar. Aylarca süren bu durum nedeniyle, kimi Suriyeli çocukların hâlâ kimliği çıkmamış, kimi Suriyeli kadınlar ise evliliğini tasdik ettiremediği için sosyal güvenlikten yararlanamıyor.
Yaşlı göçmene dayak
Her gün sıraya giren Suriyeli göçmenler ve Türk vatandaşlar, yetkililerin hakaret ettiğini, kötü muamelede bulunduğunu, üzerlerine yürüyerek şiddet uyguladığını anlatıyor. Suriyeli eşiyle evliliğini tasdik ettirmek için bekleyen bir Türk vatandaşı, Türk görevlinin önceki gün yaşlı bir Suriyeli göçmeni dövdüğünü öne sürdü. Aynı vatandaş, bir memurun kendisine ‘tatlı alırsan işini yaparım’ dediğini söyledi.
Camiye gittiğimizde listedeki isimleri okumaya gelen Türk güvenlik görevlisi ve konsolosluk yetkilisinin, bekleyenlere bağırdığına şahit oluyoruz. Cami avlusunda dolaşan aracılara yaklaşık 250 lira ödeme yapanların işlemlerini birkaç gün içinde hallettiği öne sürülüyor.
Halepli eşi ile evlilik işlemlerini yaptırmak için Mersin’den gelen, Arapça öğretmeni bir Türkiye vatandaşı, “Hayvanlara böyle davranılmaz. Dün burada bir yaşlı adamı dövdü, ‘Konuşamazsın. Burası Suriye değil, Türkiye. Seni buraya gelmekten ömür boyu men ederim, sıra alamazsın’ diyerek tehdit etti. Allah’ın evinin önünde dayak attı. Bin lira verip işlemlerini yaptıramayanlar var. Dün bir yaşlı kadın geldi, hasta, soğuktan titriyordu. Suriyeli oldukları için seslerini duyuramıyorlar. Eşim hasta, ancak tasdik alamadığım için doktoraya götüremiyorum” dedi.

‘Savaşa mı gideyim?’
Suriyeli gelini için Kilis’ten gelen yaşlı bir Türk kadın, üç defa İstanbul’a geldiklerini ifade ederek, “Yol parası, yatacak yerimiz yok. Randevu bugün diye üç kişi geldik, randevumuz iptal olmuş. Sürünüyoruz günlerdir. Kredi çektik buraya gelmek için” dedi.
Osmaniye’den gelen ve ellerinde valizleriyle avluda bekleyen bir çift ise evlenmelerine rağmen halen resmi evrak alamadıkları için bir otelde beraber kalamadıklarını belirtti.
Suriye’den getirdikleri nüfus kayıt örneklerinin tercüme ettirilmesi için 700 TL ödediklerini belirten genç bir çift, bu belgenin üç ay geçerli olduğunu vurgulayarak, “Şu an süresi dolduğu için 700 TL daha ödemem gerek. Hatay’dan buraya gidiş dönüş için 400 TL verdik. Üç aydır her gün gidip geliyoruz. Bütün evraklar hazır. İşime bir gidip geliyorum, bir izin alıyorum. Otele dünyanın parasını veriyoruz. Eğer yine belgeyi almak istersem savaşın ortasına, Halep’e gitmem gerek. Ya da 700 TL daha vereceğim” dedi.
Mardin’den gelen 60 yaşındaki Suriyeli bir sığınmacı ise cami avlusunda uyuyor. Konsolosluk işlemlerini halletmek için beklerken cep telefonunu çaldıran Suriyeli, çocuklarını arayamadığını, cebinde hiç parası kalmadığını anlattı. Bir böbreğini verdiği için sağlık sorunları yaşadığını söyleyen Suriyeli, işlemlerini halletse bile nasıl Mardin’e döneceğini bilemediğini söylerken gözyaşlarını tutamadı.