Cihaner ve Berk’e Ergenekon beraati

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen, “İrtica İle Mücadele Eylem Planı”nı Erzincan’da uygulamaya koyarak, “terör örgütü üyesi olmak” suçunu işledikleri iddiasıyla yargılanan, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, eski 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ve MİT görevlilerinin de bulunduğu 14 sanığın beraatine karar verdi.

Yargıtay Genel Kurul Salonu’ndaki duruşmada Cihaner ve bazı sanıklar hazır bulundu, Orgeneral Berk ise katılmadı. Duruşmayı bazı CHP milletvekilleri ile YARSAV Başkanı Murat Arslan ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izledi.

Tanık şikâyetçi olmadı

Duruşmada, gizli tanık, “Erzincan”ın sanıklar hakkında şikayetçi olmadığına dair beyanı okundu.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, savunmalarının aksini gösterir şekilde haklarında mahkumiyet kararı vermeye yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden, sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmesini istedi.

Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, delil yetersizliği ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleriyle beraat kararının bu dava için yeterli olmayacağını söyledi. Dönemin HSYK üyelerinin de soruşturmalara atadıkları özel yetkili savcılar, görevde yükselttikleri yargıçlar ve atadıkları hakimlerle kumpasa ortak olduklarını ileri süren Kazan, “O dönemde HSYK’da karar veren üyeler, bu kirli tuzağın baş aktörüdür. Mutlaka onlardan da hesap sorulmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

‘Suçlamalar çöktü’

Cihaner de gizli tanıkların koruma kararlarının kaldırılmasını istedi.

Haklarında dava açılmasına dayanak olan, “Albay Dursun Çiçek’in Erzincan’a gelip, toplantı yaparak İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nı hayata geçirdiği” yönündeki iddianın çöktüğünü söyleyen Cihaner, “Ortada ‘Ergenekon’ diye bir örgüt yok, darbe yok, darbe planı yok. O zaman beraat için ‘delil yetersizliğinden’ farklı bir karar verilmesi gerekiyor” dedi.

Sanıklardan eski Eskişehir İl Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu da, şunları söyledi:

“Bize bu kumpası hazırlayanlar ve tetikçileri, zeka olarak vasatın altında kişilerdi. Bulundukları konuma akıl, bilgi ve tecrübeyle değil, cemaat yardımıyla gelmiş insanlardı. Dolayısıyla kumpası kurarken zayıf kalmışlardı. Hatalar yaptılar. Çözülmesi de basit oldu. Son sözüm şudur, bizim intikamımızı hukuki olarak almamıza yardımcı olun. Bizi, içimizde öç alma duygusuyla yaşamaya mahkum etmeyin. Ailelerimizin ve sevenlerimizin bizim için döktükleri gözyaşının bedelinin 3-5 kuruş tazminatla geçiştirilemeyeceğini gösterin.”

14 kişi beraat etti

Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Hüseyin Eken, “Ergenekon terör örgütü üyesi olmak” suçu dahil değişik suçlardan haklarında dava açılan sanıklar Saldıray Berk, İlhan Cihaner, Recep Gençoğlu, Ali Tapan, Nedim Ersan, Ersin Erkut, Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Murat Yıldız, Şinasi Demir, Sadri Barkın İnce, Kıvılcım Üstel, Ahmet Saraçlar ve Yaşar Baş’ın, suç işlemediklerinin sabit olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiğini açıkladı.

Eken, avukatla temsil edilen tüm sanıklara 3’er bin lira vekalet ücreti ödenmesine hükmetti. Eken, İçişleri Bakanlığı’na yazı yazılarak, soruşturma sırasında ifade veren gizli tanıklar Erzincan, X ile Hazar, Can ve aileleri hakkında uygulanan koruma tedbiri kararlarının kaldırılmasının istenmesine karar verdi.

‘Bunları yaşamak gerekmiyordu’

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, kurulan tuzağın ortaya çıkarılması için her şeyin gün gibi ortada olduğu sonucun gerçekleştiğini söyledi. Cihaner, “Tabii ki böyle olunca ‘Adalet gerçekleşti’ diyemiyoruz, bu daha ilk adım. Bunların yaşanması gerekmiyordu adalete ulaşmak için. 5-6 yıldır ülkenin yaşadığı hukuksuzlukların yaşanması gerekmiyordu. Baştan itibaren hukuksuzluk çok ortadaydı. Asıl bundan sonra atılacak adımlarla adalet gerçekleşecek. Umuyorum etkin, cesur, adil bir süreç yaşanır” dedi. Hakimler, savcılar hakkındaki suç duyurusu konusunda, asıl önemli olanın o mekanizmanın açığa çıkarılması ve sürecin sorumlularının adil bir şekilde hesap vermeleri olduğunu söyleyen Cihaner, “Bundan sonraki mücadelemiz de ona ilişkin olacak” dedi.