Gündem Çok karanlık ve çok iyimser

Çok karanlık ve çok iyimser

17.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kendi adını taşıyan ilk albümüyle Türkiye’nin kadın ozan ihtiyacına cevap veren Kalben, ikinci albümü ‘Sonsuza Kadar’ı önümüzdeki günlerde yayınlamaya hazırlanıyor

Çok karanlık  ve çok iyimser

"Bursa Nilüfer’de altı bin kişinin önünde söyledik ve konser bittiğinde ‘Kalben Kalben’ diye tempo tuttular. İnanamadım, ‘Adımı biliyorlar’ dedim. Hâlâ çok heyecanlanıyorum her defasında. Bu doğru bir şey mi bilmiyorum ama daha ‘cool’ olmak için her şeyimi verirdim” diyor. “Çok ‘cool’ görünüyorsunuz oysa?” diye soruyorum. “Gözlüktendir diye düşünüyorum. Bir de sanırım o gerçekten fiziksel bir şey. Fiziksel engellerle ruhsal engeller aynı olmuyor. Ruhum o kadar bambaşka ki. Mesela Berkant (İncesaraç) bana ‘Niye ketum değilsin? Bir tık daha ketum olsan keşke’ diyor haklı olarak. Ama bakıldığı zaman da çok ketum biri gibi gözüküyorum. Ama değilim aslında, her şeyi hemen söyleyiveren biriyim.”

Haberin Devamı

Sahiden de ketum biri olmadığını, tıpkı şarkılarında olduğu gibi karşılıklı sohbet esnasında da ‘her şeyi hemen’ ve içtenlikle söyleyiveren biri olduğunu görüyorum röportaj boyunca. Kalben’i en çok bu yüzden sevdiğimizi bir kez daha fark ediyorum.

Yeni albümünün son aşamaları devam ederken, İkitelli’deki stüdyoya gidip gelmelerine bir günlük ara verdi ve Kalben’le yeni albümü “Sonsuza Kadar” ve daha fazlasını konuşmak için bir araya geldik.

Karanlıktan korkmamak

- Yeni Kalben albümüne dair ilk bilgileri vererek başlayalım mı röportaja?

Çok heyecanlı! İsmini On üç şarkıdan oluşacak bir albüm bu. Özgürlükten, eşitlikten, herkesin birbirini özgürce, mutlu mesut sevebildiği bir dünyadan bahseden, karanlıktan korkmayan, karanlığın varlığını ve kendi karanlığını da kabul eden şarkılar var içinde. Artık daha özgür olmak isteyen bir hikâye anlatıcısı olduğumu hissediyorum bu albümde. Cesur olmaktan korkmuyor ama korkak olmaktan da çekinmiyor.

Haberin Devamı

- İlk albüm tuttuysa şayet, ‘ikinci albüm stresi’ diye bir şey oluyor genellikle.

Bizde olmadı yok. Albümün tuttuğundan haberdar değildik ki. Yılbaşında altın plak geldi bize mesela, haberimiz yoktu. Fotoğraflarını çekip ailelerimize filan gönderdik, mutlu olduk. Zaten birinci albüm tuttu diye hayatımızı ona göre yönlendirmedik. Örneğin ben ekibimde çalışmak istemediğim biri varsa, onunla çalışmaya devam etmek istemedim yine; gerçekten sevdiğim insanlarla çalışmak istedim. “Bir şeyler yolunda gidiyor, bunu bozmayayım, karakterimden taviz vereyim, ne olacak canım,” demedim. Birinci albümün ikinci albümün hissiyatını etkilemesine izin verdik dersem yalan söylemiş olurum.

‘HER ŞEYİN FARKINDAYIM’

- Sosyal medyada yazdıklarınıza da bakınca… Biraz ütopik bir iyimser mi Kalben?

Bir yandan da çok karanlık biriyim. O yüzden bu kadar iyimserim. Çünkü benim gibi karamsar biriysen bu kadar iyimser olmak zorundasın. Ben de her şeyin farkındayım. Ofislerde, şirketlerde, fabrikalarda ve şantiyelerde insanların günde kaç saatini ne kadarlık bir para için harcadığını çok iyi biliyorum. Kadınların ne halde olduğunu biliyorum. Çocukluğumda bakkaldan para üstü alırken bakkal elime değse taciz edildiğimi zannederek büyüdüm ben. O korkuyla büyütüldüm. Geceleri sokakta yürüyemeyerek, ne giyeceğime dikkat ederek, sonra ne giyeceğime aksine dikkat etmeyerek, birtakım isyanları geliştirmek zorunda kalarak büyütüldüm. Ben de gerçeklerin çok farkındayım yani. Şuursuz bir iyimserlik değil benimki.

Haberin Devamı