Cumartesi 100üncü Pazartesi

100üncü Pazartesi

26.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türkiyedeki kadın hareketinin önde gelen yayını Pazartesi 100üncü sayısına ulaştı. Yazı İşleri Müdürü Beyhan Demir "Genç bir ekibiz. Yaşadıklarımız bizim için çok yeni. O yüzden heyecanlıyız. Bu heyecan insanlara sevimli geliyor" diyor

100üncü Pazartesi

Tekrar yayın hayatına girdiği günlerde, çıkaranlarla röportaja gittiğimizde derginin geleceği açısından tedirgin olan Demir "Ferahladık. Okurlarımız arttı" diyor. Derginin baskı sayısı şimdilerde bine ulaşmış durumda. 7-8 kişi olarak başladıkları yayın hayatında şimdi 15-20 kişiye ulaşmışlar. Dergiye haber hazırlayan, yazı yazan, röportaj yapan insanlar başka işlere de yardımcı oluyor. Kimi "Beyhan senin işlerin vardı, getir götür işlerini bugün ben yapayım" diyor. Kimi ise önce sadece okurken "Yeter okuduğum, artık sizinle çalışayım" diyor. Geliyor, derginin kendine ait kafesinde yardımcı oluyor, bulaşıkları yıkıyor. Kadınlara mahsus gazete" Pazartesi 100üncü sayısına ulaştı. Bundan 10 yıl önce, 1995 yılının nisan ayında yayın hayatına başlayan, 2000-2002 döneminde ara veren, daha sonra Beyhan Demir yönetiminde 83üncü sayıdan itibaren tekrar çıkmaya başlayan dergi mart ayında 100üncü sayısını piyasaya çıkardı. Kadınlarla ilgili herhangi bir konu olduğu zaman görüş alınan ilk mercilerden biri haline gelen Pazartesi dergisi ve Beyhan Demir gittikçe daha çok tanınıyor. "Genç bir ekibiz. Bu da tanınmamızda etkili oluyor bence. İnsanlar sürekli aynı yüzleri görmekten sıkılmış olabilirler. Bu dergiyle birlikte yaşadıklarımız hepimiz için çok yeni. O yüzden heyecanımız var. Bizdeki bu heyecan insanlara sevimli geliyor" diyen Demir şöyle devam ediyor: "Yine de sürekli bizim bazı şeyleri söylememiz olmaz. Farklı mekanlarda farklı kişiler tarafından dile getirilmeli bu konular. Yani mahallenizdeki kızın bunları anlatması bizim Beyoğluna çıkıp basın bildirisi okumamızdan daha etkili oluyor. Ya da üniversitelerde konuşulması. Fakat özellikle üniversitelerden gördüğümüz kadarıyla antifeminist olmak moda olmuş."83üncü sayıdan 100e gelene kadar neler yaptıklarını sorduğumuzda ise şöyle cevaplıyor bizi Demir: "Bu dönemde üniversitelerde Pazartesinin standları açıldı. Seminerlerle okurlarımızı akademisyen kadınlarla buluşturabildik. İlişkilerimiz gelişti. Lambdadaki eşcinsel kadınlarla ilişkimiz arttı, bize yazılar yazıyorlar. Belli avukat kadınlar sanki artık Pazarteside çalışıyor gibiler."En büyük isteklerinin Pazartesinin bağış almadan satışıyla kendini döndürebilmesi olduğunu belirten Beyhan Demir bir isteklerinin de kadın kitapları yayımlamak olduğunu söylüyor. Antifeminist olma modası Bir feminist "Gülbence" programında "Gülbence"ye konuk olan Beyhan Demir anlatıyor: "Gülbence" programında konu maçolukmuş. Nihat Doğan da orada bir maço olarak bulunacakmış, beni de çağırdılar. Yani programda Doğanla maçoluk tartışması yaptım. Gülben Ergen de benden taraf Nihat Doğana karşı. Bana "Maçoluk ne demek?" diyor. Ben cümleyi kuruyorum. "Aa, ne güzel. Şimdi Senihadan bir şarkı dinleyelim" diyor. Arada seyirci adamlar kalkıp "Maçoluğu yanlış anlatıyorsunuz. Ben de maçoyum ama dediğiniz gibi değilim" diyor. Nihat Doğan aralara giriyor. Ama o kadar tuhaf biri ki, bir ara bana "Ay, siz feminist misiniz?" dedi. Ben "Evet" deyince "O zaman diyecek hiçbir şeyim yok" dedi. Benim genel olarak agresif bir yapım yok, munisimdir. Programdan sonra arayanlar oldu. Şöyle şeyler söylediler: "İlk kez böyle, agresif, çıldırmış, orta yaşlı, evde kalmış kadın görüntüsü arz etmeyen bir feminist, başka bir kadın görüyoruz." "Türkücü Nihat Doğanla şarkılar arasında maçoluğu tartıştık"