Cumartesi 16'ncı kattaki güverte

16'ncı kattaki güverte

30.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Swissotel'in restoranı Gaja Roof beyaz güneşlikleri ve Boğaz manzarasıyla bir güverte gibi

16ncı kattaki güverte

Daha önce Roof Garden adıyla hizmet veren mekan baştan aşağı yenilenmiş. İki yıllık bir çalışma sonrasında bambaşka bir görüntüye bürünen restoran için 1,3 milyon avro harcanmış. Dekorasyon aynı zamanda otelin yenileme çalışmalarını da yürüten mimar Sinan Kafadar'ın imzasını taşıyor. Mekan otelin modern görünümüne uygun şekilde tasarlanmış. Klasik tarzdan uzak durulmuş. Restoranın manzarasını gölgelememek için oldukça sade olan ahşap mobilyalar tercih edilmiş. Yaz bunaltıcı sıcaklarıyla devam ederken teras sezonu da başladı. Boğaz manzaralı terasların en yenisi Swissotel The Bosphorus'un 16'ncı katındaki Gaja Roof. Mekan geçtiğimiz hafta, otelin ve restoranın sahibi olan Fiba Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin'in verdiği bir davetle açıldı. Mekandaki tenteler uzaktan kumandayla kontrol edilebildiği gibi akıllı sistem sayesinde rüzgarın hızına göre kendi kendine de açılıp kapanıyor. Restoranın üzerindeki beyaz tenteler yelkenleri andırıyor. Gaja Roof bu haliyle bir güverteye benziyor. Buradan İstanbul Boğazı ve adalar görünüyor. Mekanın isim seçimi uzun sürmüş. Otelin Halkla İlişkiler ve Pazarlama İletişim Müdürü Yeşim Dilmen restoranın adını reklam ajansları ve otel yönetimiyle birlikte kararlaştırdıklarını söylüyor: "Yüzlerce farklı isim arasından Gaja'ya karar verdik. Gaja, Yunan mitolojisinde bereket tanrıçası, toprak ana demek. Akılda kalıcılığı nedeniyle bu adı seçtik." Mönüyü, Paris'in üç Michelin yıldızlı restoranı Taillevent'de şeflik yapmış olan Dominic Scott Jack hazırlamış. Yeşim Dilmen "İstanbul'daki otellere ve restoranlara sürekli misafir şefler gelir. Birkaç hafta kalıp mönüyü belirler ve giderler. Jack, İstanbul'un Michelin yıldızlı bir restorandan gelmiş ilk kalıcı şefi. Misafir şef değil" diyor. Uzaktan kumandalı beyaz tenteler yelkenleri andırıyor Restorana çağdaş dünya mutfağı hakim. Ağırlıklı olarak Fransız yemeklerine yer verilmiş. Burada organik tavuktan kurutulmuş ete, deniz levreğinden kaz ciğeri terinine, somon ve levrek fümeden deniz ürünleri lazanyasına kadar pek çok lezzeti tadabilirsiniz. Başlangıçlar 35, ana yemekler 50, tatlılar 20 YTL'den başlıyor. Taze nar, armut ve elma suyundan yapılmış martiniler ve Bosphorus Caipirinha kokteyli mekanın en sevilen içkileri. Mekanın şefleri yemekleri müşterilerin görebileceği şekilde açık mutfakta hazırlıyor ve pişiriyorlar. Deniz ürünlerinin sergilendiği bölümde canlı böcekler, karidesler ve balıklar bulunuyor. Seçiminizi bu havuzdan yapabiliyorsunuz. Restoran içerisindeki localı bölüm Moet et Chandon'un şampanya barı olarak ayrılmış. Burada ister yemek öncesinde ister sonrasında atıştırmalıklar ve aperitifler eşliğinde şampanya içiyorsunuz. Gaja Roof 119 seçenekli şarap mönüsüyle de iddialı. Mönüde Fransız, İtalyan, Şili ve Türk şarapları var. Mekan 15.30'da açılıyor. 19.00'deki yemek servisi öncesinde içkiler ve snack'ler sunuluyor. Kurutulmuş et de var, deniz levreği ve kaz ciğeri de Restoran saat 02.00'de kapanıyor ama geceyi bitirmek istemeyenler mekanın üzerindeki Gaja Sky adlı bara çıkıyor. Barda eğlence saat 05.00'e kadar devam ediyor. Gaja Sky'ın ve Gaja Roof'un müzik direktörlüğünü Reina'dan tanıdığımız Suat Ateşdağlı yapıyor. Lounge müziğiyle başlayan restoranın müzik programı romantik parçalarla devam ediyor. Gece yarısından sonra sıra hareketli parçalara geliyor. 140 kişi kapasiteli mekan eylül ayı sonuna kadar açık kalacak. Geceyi erken bitirmek istemeyenler Gaja Sky'a çıkıyor