Cumartesi “Akıllandık, bir daha bu kadar ara vermeyiz”

“Akıllandık, bir daha bu kadar ara vermeyiz”

11.04.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Türk rock müziğinin temel taşlarından Bulutsuzluk Özlemi yedi yıl aradan sonra çıkardıkları “Zamska” albümü için “Yeterli miktarda politik mesaj var” diyor.

“Akıllandık, bir daha bu kadar ara vermeyiz”

Yedi yıl aradan sonra nihayet yeni bir albüme kavuştu Bulutsuzluk Özlemi hayranları. “Meğer insanlar albümü bekliyormuş. Bu kadar ara vermemek lazımmış” diyor efsanevi grubun kurucusu Nejat Yavaşoğulları yeni albümleri “Zamska”dan söz ederken. Grubun demirbaşlarından gazeteci Sina Koloğlu ve Sunay Özgür’ün de dedikleri gibi albüm diğerlerinden biraz farklı. “Acil Demokrasi”de olduğu gibi  açık açık politik mesajlar yok ancak grup her zaman olduğu gibi dünyanın sorunlarına duyarlı. Yani yine dünyada olup bitenlerden, yalnızlıktan, çaresizliklerden, bu dünyadan kaçıp daha iyi bir yerlerde yaşama fikrinden söz ediyor şarkılar.
Sanki ilk albümlerini çıkarmış gibi heyecanlılar. Özellikle de gruba bir ay önce dahil olan ve geçen ay ilk konserine çıkan 22 yaşındaki davulcu Gencay Kıymaz’ın heyecanı gözlerinden okunuyor. 


Zamksa nedir?
Nejat Yavaşoğulları: Zamska hayali bir ülke. Yeni mezun olduğum yıllarda mimarlık bürosunda çalışırken oluşan bir geyik muhabbetiydi bu. Albüm çalışmaları sırasında birden nedense bu laf aklıma geldi. Albüm, bu hayatın başka türlü de olabileceğini ve özgürlüğü anlatıyor. Bu albüm daha evrensel.
Sunay Özgür: Albüm tek bir dönemle ilgili değil; sanki “zamansız”. 50 yıl sonra bu albümün 2009’da çıktığı tahmin edilemeyebilir ama “Acil Demokrasi”nin hangi dönemde söylendiği belli. O albümler biraz daha tarihe not düştü sanki. 

Politik sözler pek yok. Verilecek mesajı verdik mi diyorsunuz?
Nejat Y.: Aslında biz hiçbir zaman direkt olarak politik bir mesaj vermek istemedik. Ama bazı güncel olayların etkisiyle bunlar şarkılarımıza girdi. Mesela “Acil Demokrasi” sıkıyönetim günlerinde yazıldı. Yeni albümde de bence yeterince politik mesaj var. Daha insancıl ve zamana göre değişmeyecek duygular taşıdığına inanıyorum. Dinlendikçe yer edecek şarkılar var.

Albüm için neden yedi yıl beklediniz?
Nejat Y.: Aslında kayıtlara 2004’te başladık. Bir yıl ara verdik. Bu arada 20’nci yıl CD’si, DVD’si ve bir de “Felluce / Bağdat” single’ı çıktı. Boş durmadık aslında. Ancak insanlar albümü bekliyormuş. Akıllandım, bu kadar ara vermemek lazımmış.

Kartoneti kim çizdi?
Nejat Y.: Emre Senan. Albüm kapaklarımız hep konusunda başarılı kişiler tarafından yapıldı. Gürel Yontan ilk albümü, Bedri Baykam ikinci albümü yaptı. Bülent Erkmen’le de çalıştık.

“Sahnede Sina’yla kavga bile ederiz”


Gidenler gelenler oldu. Siz, Sina Koloğlu ve Sunay Özgür hep grupta kaldınız...
Nejat Y.: Bana tahammül ettiler herhalde. Ben huysuz muyum Sina?
Sina Koloğlu: Aslında huysuz denmez. Çok hırslı ve detaycı. Ben hercai ve havaiyimdir. Gazeteciler böyledir. Disiplinli olmalısınız ama uçmalısınız da.

Neydi sizi bağlayan?
Nejat Y.: İnatçıyız ama çok güzel bir uyumumuz var. Müzikten vazgeçmiyoruz. Ben bu kadar değişiklik olsun istemezdim ama ister istemez olabiliyor.
Sina K.: Çok iyi anlaşıyoruz. Giden gelen olsa bile her grupta bir çekirdek kadro vardır mutlaka.

Konser öncesi hâlâ heyecanlanıyor musunuz?
Nejat Y.: Her konser beni heyecanlandırır. Bir konsere üç kişi de gelse o üç kişi için de en iyi müziği yaparız. Gruptan önce tiyatroda Ferhan Şensoy ve Genco Erkal ile çalıştım. Onlardan sahne adabı edindim. Başarılı olmuş bütün grupların özdisiplini, yaptığı işe saygısı vardır. Bu olmazsa olmaz çünkü.
Sina K.: Heyecanlanırım. Seyirciden etkilenirim. Yüzlerine, mutlu olup olmadıklarına bakarım.
Nejat Y.: Sahnede Sina’yla kavga da ederiz. 

Neden?
Nejat Y.: “Beynim Zonkluyor”u çalmak isterim mesela. “Şimdi çalınır mıydı o? Millet sıkıldı” der.
Sunay Ö.: Hep de bu şarkıda kavga ediyorsunuz.
Nejat Y.: Gazeteci mantığıyla bakıyor çünkü.

Bu efsanevi grupta olmak nasıl bir tecrübe?
Deniz Demiröz: Nejat abi zor beğenir. Albüm çalışmaları sırasında bütün şarkıyı silip tekrar kaydettiğimiz oldu. Üç günümüzü aldı. Pes etmedik.
Nejat Y.: Ben bunları hiç hatırlamıyorum bak!
Deniz D.: Ama harika bir his bu grupta olmak. Bulutsuzluk Özlemi’ni hep dinler “Keşke ben de günün birinde bu grupta çalsam” diye hayal ederdim. 

Gencay, gruba ne zaman girdiniz?
Gencay Kıymaz: Bir ay önce. Aslında bu grupla büyüdüm. “Kütürdet Beni Rutubet” şarkısını çok severdim. Çünkü son kaldığım evde rutubet vardı.

Albümle ilgili insanlardan nasıl tepki aldınız?
Deniz D.: Bu albümü dinledikçe sindiriyorsunuz.
Sunay Ö.: “Zamska”yı kısaltalım demiştim. İnsanların dinlemeyeceğini düşündüm. Ama konserlerde çaldık. İnsanlar tekrar dinlemek istediler.
Nejat Y.: Bazen hiç ummadığınız, gözlerinin altı mor bir insan da idol olabilir. “Kimse dinlemez” dediğiniz şarkılar da işte böyle kalıcı olabiliyor. Biz hep riske girdik. Sadece işimizi yaptık ve günün birinde bize “efsanevi grup” demeye başladılar. “Aaa!” dedik, şaşırdık. 


“En ateşli dinleyici İzmir’de”
Türkiye’de gitmediğiniz şehir kaldı mı?
Nejat Y.: Kaldı. Doğu Karadeniz’e, Afyon ve Kütahya’ya da gitmedik. Daha çok kıyı bölgelere gitmişiz. Ama sahillerden içeri doğru gitmeyi de planlıyoruz.

En ateşli dinleyici nerede?
Nejat Y.: İzmir. Onlar bizi ilk önce bizi bağrına basanlardan oldu. 

Sizin kendinize yakın gördüğünüz bir grup var mı gençler arasında?
Nejat Y.: Duman’ı beğenirim. Yaşar Kurt’u beğendim ama yeni şeyler yapmıyor son zamanlarda. Mor ve Ötesi çok disiplinli. Bence söz yazan arkadaşlar dünyada olup biteni takip etmeli. Şarkılarda sadece kendi derdini anlatmaları yetmez. Bana ne senin derdinden?
Sina K.: Grup 46 güzel. Ama şu an “kalıcı” kategorisine girecek bir grup yok. Çilekeş güzel. Kalıcı olabilecek bir grup. Kurban vardı. Kalıcı olabilirdi ama dağıldı. Athena da iyi bir grup.


“Akıllandık, bir daha bu kadar ara vermeyiz”

Yazarlar