"Alaturkanın olduğu her yerde ben varım"

Albüm hazırlığı sırasında karısından ayrılan Mirkelamın şarkı sözlerinde doğal olarak aşk acısı ve ayrılık ağır basıyor. Mirkelam söz ve bestesi kendine ait 11 şarkının yer aldığı albümünün hazırlık aşamasında huzur bulmak için mezarlıklarda dolaştığını da söylüyor. Mirkelam gelecek hafta çıkaracağı dördüncü albümü "Kalbimde Parmak İzin Var" ile bu yazın albüm çıkaran isimleri arasına ekleniyor. "İlah olmak istemememin sebebi belki de bir zamanlar zaten ilah olmamdır" diyen sanatçı her zamanki Mirkelam şarkıları ile karşımızda. Yine İskender Paydaşla çalıştı, yine alaturka ezgiler kullandı. yılda mı toparlıyorsunuz?Bu rastlantı sadece. Aslında bir albümü üç yılda tamamlamak hoşuma gitmiyor. Albümleri ne kadar hızlı bitirirsem o kadar çok üretmiş oluyorum. "Her sene bir albüm mü yapılır?" lafına katılmıyorum. Üreten insan her yıl albüm yapabilmeli. Kayahan abinin bir sözü vardır: "Popüler müzik çapari gibidir" diye. Aynen katılıyorum. Atarsınız, çekersiniz gelmezse bir daha atar bir daha çekersiniz. Dört albümünüzün de birbirleriyle aralarında üçer yıl var. Şarkılarınızı üç "Ayrılık dönemime denk geldi, ağır bir albüm oldu" Evet, bu albüm diğerlerine göre biraz daha ağır, derin oldu. Çünkü durağan dönemime denk geldi, hazırlık dönemi hâlâ çok değer verdiğim insandan ayrıldığım zamana rastladı. Bunun etkileri tabii ki var. Ama bunu tümüyle birine yönlendirmek karşı taraf adına çok zor olur. Farklı insanlardan ve farklı yerlerden, mutlu ve mutsuzluktan alınmış hisler de var. Hızlı şarkıları ise albümü hareketlendirmemiz gerekiyor düşüncesiyle sonradan ekledik. Diğer üç albümünüzde eşiniz Arzu hanımın size hissetirdikleriyle ilgili parçalar vardı. Şimdi boşandınız. Bu albümdeki parçaların teması da ayrılık mı? Evet, bu bir kişi için yazılmış bir şarkı. Ama şarkının sözüne baktığınızda çoğu insanın başına gelen bir şeyi anlatıyor. Albümü hazırladığım üç yılda fark ettim ki sevgililer birbirlerine ne yaparsa yapsınlar onlara ceza verilmiyor. Yolda yürürken biri size dokunsa mahkemeye verebiliyorsunuz. Ama sevgiliniz sizi sarsıyor, size eziyet ediyor, aylarca ağlatıyor. Bu da bir suç aslında ama bunun cezası yok. Şarkının sözleri de bunu anlatıyor. Kalbinizi ona veriyorsunuz, hediye ediyorsunuz. O da istediği gibi kullanıyor. Sizin kalbinizde "kimin parmak izi" var? Tabii ki cezalandırıyorum. Ama şarkıdaki sözler benim için de geçerli. O şarkı sevip de bırakanlar için. Severek ayrılanlar için. Bu şarkıyı yazdığınız kişiyi "Katilimsin" diyerek mi cezalandırıyorsunuz? Benden "Katilimsin" diye bir şarkı beklemiyordunuz herhalde. Bu üç yıllık süre zarfında geceleri mezarlıkta dolaştığım dönemler de oldu. Mezarlıkta dolaşıyordum çünkü eve döndüğümde kendimi rahatlamış ve huzurlu hissediyordum. Bu tip dönemlerde siz her ne kadar duygularınızın üstünü örtmek isteseniz de onlar size daha sonra yol, su, elektrik olarak geri dönüyor. Bana da albüm olarak geri döndü. "Katilimsin" şarkısı arabesk parça adı gibi. "İleride fıkra şarkılarından oluşan bir albüm yapacağım" Fıkralı bölümleri rap yapacaktık. Alaturka rap yapmak hep kafamdaydı. Alaturka rap, üzerine çok çalışılması gereken bir tarz çünkü örneği yok. Yıllardır da bir şarkımın içine fıkra eklemeyi istiyordum. Sonra rap yerine fıkra anlatmaya karar verdim. İleride de fıkra şarkılarından oluşan 10 parçalık bir albüm yapma niyetindeyim. "Mirkelamın Önerisi" adlı şarkınızın içine fıkra eklemek nerden aklınıza geldi? "Laubali"yi çok seviyorum ve yaklaşık altı yıldır okumak istiyordum. Bu albüme denk geldi. Ama şarkıyı başka bir düzenlemeyle okudum ve yeni sözler ekledim. Birçok sanatçıya şarkı verdiniz. Ama ilk defa verdiğiniz şarkılardan birini seslendiriyorsunuz: Özlem Tekinin "Laubali"si... Funky alaturka. Alaturkanın olduğu ve onunla herhangi bir müziğin birleştiği her yerde ben varım zaten. Albümün tarzı ne? "Bir gecede şöhret olmak süper bir şeydi" O dönemde en farklısını yaptığım için sonrasında tekrar değiştirmek rol yapmak gibi geliyor. Sahne için kıyafetlerimi değiştiriyorum ama. Koşan adamın favorileri hâlâ yerinde. Saçınız da aynı... Bu yarışmalara katılanlar bir gecede şöhret olmuyorlar. Çok yoruluyorlar. Maalesef içleri boşaltılarak, zorlanarak bir şeyler yapılıyor. Bence harcanıyorlar. Çok kabiliyetli insanlar var ama sadece bir tanesi birinci oluyor. Benim bir gecede ünlü olmam ise şarkı, tip, klip gibi çok farklı öğelerin bir araya gelmesiyle oldu. Türkiyede bunu bir kez daha yapabilmek çok zor. Benzer şeyler yakalanabilir ama sanat olarak eksik yönleri olacaktır. Üstelik bir gecede şöhret olmak bence süper bir şeydi. Keşke bir daha olabilse. "Her Gece" şarkısıyla, klibiyle bir gecede şöhret oldunuz. "Türkstar" gibi yarışmaların birincilerine nasıl bakıyorsunuz? Pop idol olmayı hem tercih etmedim hem de pop idol olabilme yolunda hatalarım oldu. Phil Collins, Cem Karaca, MFÖ bir kültürdür. İdol değillerdir. Ben yaptıklarımla bu kültürü yansıtmaya çalıştım. Bu sözümün arkasında olduğum için pişman olduğum zamanlar oluyor. Bunun dezavantajlarını iyi ve farklı müzik yaparak düzeltmeye çalışıyorum. Ben çok güzel bir yerden başladım ve çok popüler oldum. İlah olmak istemememin sebebi belki de bir ara ilah olduğum içindir. Mustafa Sandal, Tarkan, Kenan Doğulu gibi pop idol olarak görülmediniz. "Her Gece" patladığı zaman gazetelere "İlah olmak istemiyorum" diye demeç vermiştiniz. Söylediklerinizden pişman mısınız?