Cumartesi Almanya doğumlu Kayserili

Almanya doğumlu Kayserili

29.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Almanya doğumlu Kayserili

Almanya doğumlu Kayserili






Levent'teki HSBC binasının önündeki patlamadan fazlasıyla etkilenen yerlerden biri de tam karşısındaki Metro City alışveriş merkeziydi. 20 Kasım Perşembe günü patlamayı tüm şiddetiyle hisseden müşteriler ve alışveriş merkezi çalışanları 7 dakika içinde tahliye edildiler. 10 dakika içinde tüm güvenlik önlemleri alınmıştı. Kırılan camlar ve oluşan hasarlar hemen giderildi. Ve 51 saat sonra Metro City tekrar hizmet vermeye başladı. Daimi müşterileri de onları yalnız bırakmadı.
Bu kadar kısa süre içinde toparlanan alışveriş merkezinin genel müdürü Yurdaer Kahraman patlama sırasında uçaktaydı. İndikten sonra soluğu Metro City'de aldı. Tüm ekibiyle, özellikle teknik müdür Umut Korkmaz ile 74 saat uyumadan çalıştı. Alışveriş merkezlerini küçük şehirlere benzeten Kahraman "Çok çabuk bir şekilde en güzel giysilerimizi giymeli, en iyi makyajımızı yapmalı, en iyi parfümlerimizi sıkmalıyız diye düşündük" diyor.



Biz zaten ekibimizle beraber burada her zaman tatbikatlarda bulunuyorduk. Bu gibi durumlar için hazırlanmış yaklaşık 30-35 sayfalık bir acil durum planımız var. Bunun içinde de kavgadan ihbarlara, depremden yangına kadar her türlü durumda hangi kattaki hangi görevlinin ne yapacağına dair bütün planlar ayrıntılı olarak belirlenmiştir.


Ben patlamanın olduğu sırada uçaktaydım. O anı bize teknik müdürümüz Umut bey anlatabilir.
Umut Korkmaz: O anda aklınızdan farklı şeyler geçiyor. Ben beş-altı seçeneği düşündükten sonra bombaya hükmettim. Zaten 15 saniye içinde de bombanın HSBC binasının önünde patladığı bana telsizle bildirildi.


U.K.: Alışveriş merkezi olaydan sonra yedi dakika içinde boşaldı. Bizim birçok yangın çıkışımız var. İnsanları mümkün olduğunca yönlendirdik. Tabii ki ana kapıdan kaçanlar da oldu ama az.

"Daimi müşterilerimiz arayıp destek verdiler"


U.K.: Güvenlik kameralarından gördüğümüz kadarıyla olay olduktan 1,5-2 dakika sonra kapıda insanları tahliye ediyordum. Alışveriş merkezi tamamen boşaltıldıktan sonra tüm güvenlik önlemlerini aldık. Suyunu, elektriğini, doğalgazını kapattık. Gerekli yerler hariç. 10 dakika içinde.


Önce bir analiz yaptık ve sonra çalışmaya başladık. 51 saat içinde açtık alışveriş merkezini. Ekibimiz ve kiracılarımızla birlikte çalıştık. 74 saat uyumadık. Bizi arayan, destek veren, "Hadi açın" diyen daimi müşterilerimiz oldu. Onlar bize inanılmaz moral verdiler. Medya ile zaten birlikteydik. Onların da desteği oldu. Almanya'dan inşaat bölümümüzün genel müdürleriyle konuştuk sonra. Onlar Almanya'da kesinlikle 51 saatte toparlanıp açamayacaklarını belirttiler.


Ben kişisel olarak da her zaman çok çalışmak ve ileriye doğru gitmek gerektiğine inanan bir insanım.


Şu an Metro City'deki herkesle birebir görüşüyoruz. Mağaza personeliyle, kendi personelimizle... Bizim grubumuzun müdürü Fransa'dayken uçağa atladı, geldi, "Geçmiş olsun" dedi, herkesle bayramlaştı. Bu tip şeyler elbette çok önemli. Açıldıktan sonra yaklaşık 10 gazeteye ilan vererek Türkiye'nin ve İstanbul'un bayramını kutladık.

"Benim de arabamı didik didik arıyorlar"


Şu anki durumdan çok memnunuz.


Dünya çapında bir şirket olan Interrace'in genel müdürüyle patlama gününde görüştük. Aynı gün bizi arayıp hem geçmiş olsun dileğinde bulundu hem de gelecek yıl şirket tarihlerinde ilk kez planladıkları dev bir aktiviteyi İstanbul Metro City'de gerçekleştirmek istediklerini açıkladı. "Biz sizin yanınızdayız, size güveniyoruz" dediler. Bu mesajı yabancı bir şirketten almak bize tekrar bir moral verdi.


Şu an benim arabam da didik didik aranıyor, babam gelse babamın arabasını da arayacaklardır. n

• Almanya'da doğdu büyüdü ama "Kayseriliyim" diyor.
• 2,5 yıldır Türkiye'de.
• Almanca, İngilizce, Fransızca, ve İtalyanca da biliyor.
• Almanya'da dört alışveriş merkezinde çalıştı. Türkiye'de bundan önce Beylikdüzü Migros'taydı.
• Nişanlı. Nişanlısı yarı Suriyeli yarı Alman. Şu an Almanya'da tıp okuyor. O da altı dil konuşuyor, "Çocuklarımızı hangi dilde yetiştireceğimizi bilmiyorum" diyor.
• Türkiye'ye gelene kadar sadece yumurta kırarken burada balık ve et yemekleri yapmaya başladı. En çok safran kullanıyor. Bir de çeşitli mantar sosları deniyor.
• Formula 1 yarışlarını çok seviyor.
• İznik çinilerine hayran. Evinde de Metro City'de de kullanıyor.
• 17 yaşında, Albert Camus'nün "Yabancı" kitabını okuduktan sonra insanları daha iyi anladığını söylüyor.