Cumartesi Ankara’dan İstanbul’a sonra da Avrupa’ya...

Ankara’dan İstanbul’a sonra da Avrupa’ya...

09.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

TNK’nin yeni albümü “Melankoli” raflardaki yerini aldı. Kendi dinleyici kitlesini oluşturmayı isteyen grubun şimdilik en büyük hedefi Avrupa’da satılacak bir albüm çıkarabilmek

Ankara’dan İstanbul’a  sonra da Avrupa’ya...

Vokal ve gitarda Caner Karamukluoğlu, basta Basri Hayran, gitar ve klavyede Özgür Aksüyek ve davulda Onur Ertem’den oluşan TNK’nin ikinci albümü “Melankoli” çıktı. Grup bu albümün daha karanlık hislere sahip olduğunu anlatıyor. Bugüne kadar “Bir Ankara grubu” olarak bilinen TNK, İstanbul’a yerleşerek piyasanın içine girmek için en önemli adımı da attı.

Önceki albümüz “Söyle Ruhum” albümü çok beğenilmişti. “Melankoli”yle arasında nasıl bir fark var?

Caner Karamukoğlu: “Melankoli” daha melankolik, daha grup müziği gibi tınlıyor. “Söyle Ruhum” ise biraz daha prodüksiyon olarak tınlayan bir iş. “Söyle Ruhum” 2010 senesinde çıkmasına rağmen içinde çok eski parçalar barındırıyordu. 2005, 2006 senelerinde ürettiğimiz parçalar vardı. “Melankoli” ise 2012 yılında ürettiğimiz parçalardan oluşuyor. O yüzden “Melankoli” daha olgun, biraz daha yaşlarımızın müziğimize yansıdığı bir albüm.

Haberin Devamı

”Amaç eğlendirmek değil, TNK dinletmek”

“Melankoli” olmasının sebebi ne?

C.K.: Melankoli bu albümü etkilemiş bir duygu. Hem tempolu hem de temposu düşük şarkılarda melankoli hissi hissediliyor. Melankoli diye bir parçamız da var. Kelimeyi de çok beğendiğimiz için ismini böyle seçtik. Söz ve tema olarak besteleri ben yapıyorum ve melankolik bir dönem geçirdim. Daha karanlık hislerle bezenmiş bir albüm diyebiliriz. Besteler gergin, hüzünlü, gri, siyah hislerden bezendi.

Melankolik şarkılar sizin konserlerinizi nasıl etkileyecektir?

C.K.: Birçok açıdan tartışılabilir aslında. Çok yüksek tempolu parçalarda da bu his var. Konserlerde insanları nasıl heyecanlandıracağımızı bilmiyoruz. Konserlerin de sinerji olarak iyi geçmesini isteriz ama birazcık daha kendi müziğimizi insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Seyircinin enerjisiyle yaşayan bir grup değiliz. Biz kendi müziğimizi insanlara dinletme peşindeyiz.
Basri Hayran: Biz kendi ruh halimize sokmaya çalışıyoruz insanları. Eğlendirmekten ziyade amacımız TNK dinletmek.

Haberin Devamı

Bir hedef kitleniz var mı?

C.K.: Hedef kitle çok stratejik geliyor ama yok diyemeyiz. Hedef kitle değil fakat ulaşmak istediğimiz bir insan profili var. Kendi içine kapanmış bir Türk rock müziği görüyoruz. İnsanlara daha evrensel duyulabilen rock müziği hatırlatmak istiyoruz biraz. Bu müziği sevdirmekten bahsediyorum. Kitlenin müzik zevkini o tarafa çekmek gibi bir amacımız var.

“Nilüfer’le çalışmak heyecan vericiydi”

Albümde Pamela’yla da düetiniz var...

B.H.: “Keşfedilmemiş Günahlar” için konuk sanatçı oldu. O bir düet parçası. Biz birisini düşünmeye başladık. Pamela fikri geldiği anda bu parçaya çok iyi oturacağını düşündük. Pamela’ya da şarkıyı dinlettiğimizde bu parçayı söylemeyi isteyeceğini düşündük.
C.K.: O parçada iki taraf da aldatıp tekrar sevgilisine dönüyor, iki taraf da eşit suçluluk duygusunda ama ayrılamıyorlar. Marjinal bir durum var. O marjinalliğe Pamela’nın yakışacağını düşündük.

Bir “Ankaralı Grup” durumu var. İstanbul’a yerleşmeyi düşünüyor musunuz?

C.K.: Artık İstanbul’dayız. Üç-dört ay önce buraya yerleştik. Ankara’da kalmaktan konsantrasyonumuz bozulmadı ama orada tam olarak profesyonel müzik yaşamına geçmedik. Artık profesyonelliğe geçmeye başlayınca buradaki fırsatları kaçırmak istemiyoruz.

Haberin Devamı

Nilüfer’le düet yapmak sizin için nasıl bir şeydi?

Onur Ertem: Benim ilk gittiğim büyük konser Nilüfer konseriydi. İlkokuldaydım. Onunla yıllar sonra çalışmak heyecan vericiydi.
B.H.: Ben mesela “Mor Menekşe”yi çok severdim. Çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz bir müzisyenle birlikte çalışmak çok güzeldi.

Teneke tıngırtısından TNK’ye

“TNK” ne demek? Akla trash-metal geliyor...

C.K: Bir anlamı yok. 10 sene, 12 sene önce trash-metal yapıyorduk. Yaptığımız bir demoyu anneme dinlettim. “Bu ne teneke tıngırtısı gibi!” dedi. “Grubun adı ‘teneke’ olsun mu?” dedik. O zamanlar “e” harfleri vardı. Sonra “TNK” yaptık.

Artık trash-metal yapmıyorsunuz...

C.K.: O zaman da trash metal yapmıyorduk aslında. Gitara ilk kez başlayan bir çocuğun hevesi vardı. Çok iyi gitar çalıyorduk aslında.

Haberin Devamı

“Kibariye’yle düet neden olmasın”

Aynı albümde veya aynı sahnede olmayı istediğiniz bir sanatçı var mı?

C.K.: Grupça bunu düşünmedik ama ben kişisel olarak “Kibariye’yle neden düet olmasın” diye hep düşünmüşümdür.

Hedefleriniz neler?

C.K.: Dinleyici kitlesinin birazcık daha neyi dinlediğinin farkına varmasını sağlamak. Belki piyasada biraz daha fazla yer kaplayıp kafa karışıklığını ortadan kaldırmak. Rock başlığı altında toplanan sanatçılar çok farklı işler yapıyor. Bir grubu dinleyen kişi Facebook’ta öyle bir grubu takip ediyor ki bu bir kafa karışıklığı oluyor. Biraz sanat üreten grupların daha popüler olması gerektiğini düşünüyoruz. Böyle müzik yaptığımıza inanıyoruz. Kendi kitlemizi yaratmak istiyoruz. Daha büyük bir plan olarak en azından Avrupa’da satış yapacağımız İngilizce bir albüm çıkarmak olabilir. Bunun temellerini de atmaya başladık.

Lansman konseriniz nasıldı? Normal bir konserle lansman konseri arasında bir fark var mı?

B. H.: İnsanlar hiç duymadıkları parçaları dinliyor. O büyük bir heyecan yaratıyor. Bir de normal konserlerde eşlik edilmeye alışkın oluyorsunuz ya, o farklı bir ortam.
C. K.: Çok fazla sanatçı geldi, onlar da bizi heyecanlandırdı. Uzun zamandır İstanbul’da çalmıyorduk. Çok heyecanlıydık.
Özgür Aksüyek: İnsanlar sahneden indiğimizde şarkılara hakimdi, “bu şarkı çok iyiydi” diyenler oldu.

Haberin Devamı

Klibiniz çıkacak mı?

Ö.A.: “Büyük Ayrılık” şarkımız için klibimizi çektik. Haftaya yayına girecek.