Annelerin zamanla yarışı

Anne olduktan sonra ilk birkaç gün oğlumla yeni hayatımıza alışmaya çalışarak geçti. Doğumu takip eden birkaç ay ise emzirme, alt değiştirme, gaz çıkarma üçgeni arasında gidip geldim. Gündüz ve gece iki saatte bir emzirdiğimden ve bizim ufaklık kolik olduğundan uykusuzlukla mücadele halinde günler, haftalar hatta aylar geçirdim. O günlerde, değil kendim için bir şeyler yapmak, duş yapmak ya da yemek yemek gibi temel ihtiyaçlarımı bile zamanında yapamaz olmuştum. Sonunda baktım ipler elden gidiyor, bu gidişata bir dur demek lazım diyerek kendime zaman yaratma kararı aldım. Buyurunuz benim zamandan tasarruf listem...

Mutfakta geçirdiğim süreyi azalttım
* Çalışma hayatında haftada en az iki kere kuaföre gidiyordum. Fön, saç bakımı, manikür, pedikür... Şimdi kuaförde geçirecek saatlerim olmadığından, düğün dernek gibi özel bir yere davetli değilsem saçımı evde kendim yapıyorum. Profesyonel saç maşaları, düzleştiriciler ile kuaförümün önerdiği saç şekillendirici kremlerden aldım. El ovma kremleri ve yağları manikür süresini uzatıyormuş. .
* Haftada üç-dört gün spora gidiyordum. Ancak spor salonuna gidip gelmek 1.5 saat. Evde izleyerek yapabileceğim pilates, yoga ve kardiyo DVD’leri aldım, internetten 15 dakikalık egzersiz programları indirdim.
* Yemek pişirme süremi kısaltmak için sebzeleri 3-5 kilo alarak önceden ayıklayıp hazırladım. Sonra bunları buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya yerleştirdim. Kuru fasulye, mercimek, nohut gibi baklagilleri haşladıktan sonra poşetleyip derin dondurucuya koydum. Yemek pişirdiğimde malzeme hazırlama süresi oldukça kısaldı. 30 dakikada pratik yemek tarifleri içeren kitaplar aldım. Üç-dört farklı çeşit yemek yerine, sağlıklı bir ana yemek ve yanında salata ile işi bitiriyorum.

Alışverişi internetten yapmaya başladım
* Bankama talimat verdim ve tüm faturalarımı otomatik ödeme sistemine geçirdim. Diğer ödemelerimi de internet bankacılığıyla yapıyorum.
* Alışverişi de internet üzerinden yapmaya başladım. Sebze ve meyve hariç temizlik ürünlerini, yemek alışverişini ve oğlumun bebek bezi, ıslak mendil, krem gibi ihtiyaçlarını online alışveriş sitelerinden yapar oldum. Marketlerde geçirdiğim saatler bana kaldı.
* E-postalarıma rahatlıkla bakabileceğim bir telefon edindim. Böylelikle sürekli bilgisayar başında olmam gerekmiyor.
* İstanbul gibi bir şehirde 30 dakikalık bir toplantı için 1.5 saat yolda harcandığından her e-posta mesajında “Telefonda görüşmemiz ya da Skype üzerinden toplantı yapmamız mümkün olur mu?” diye soruyorum.
* Bir yere giderken toplu taşımayı daha çok kullanır oldum. Özellikle vapur, deniz otobüsü ve metrobüs hayatımı kolaylaştırdı. Direksiyon başında saatler harcayıp park yeri bulmak için zaman kaybedeceğime deniz otobüsünde kitap okuyorum
ya da e-postalarımı cevaplıyorum.

Kitap da okurum, dizi de izlerim
* Anne olduktan sonra bir süre elime kitap alamamıştım. Ancak hayatımız düzene girmeye başlayınca, oğlumun uyku saatlerinde tekrar kitap
okumaya başladım. Sonra kendime bir e-kitap okuyucu edindim ve internetten sevdiğim kitapları indirdim. Her ne kadar sayfaları çevirmenin hazzını vermiyorsa da bana, hem hafif olduğundan hem de birden çok kitabı yanımda taşıma imkanı sunduğundan sevdim bu aleti. Toplu taşımada, bir yerde sıra beklerken dijital sayfaları çevirir oldum.
* Sevdiğim, takip ettiğim diziler var. Televizyon kanallarında reklam süresi çok uzun olduğundan ve emzirmek için diziye ara verince başını sonunu kaçırdığımdan artık dizileri ya internetten indiriyorum ya da DVD’den izliyorum. Bu şekilde hem istediğim zaman rahat rahat izleyebiliyorum
hem de reklam olmadığı için daha az zaman harcıyorum.

Bebek bakımı konusunda eşimle işbirliği yaptık

* Anne olanın halinden anne olan anlar derlerdi bana, doğruymuş. Oğlum doğduğunda onu bir bakıcı ya da yardımcının ellerine teslim edemedim, olmadı. Ancak benim de kişisel ihtiyaçlarımı giderebilmem için zamana ihtiyacım vardı. Böyle günlerde annem imdadıma yetişti. O oğlumla ilgilenirken ben e-postalarıma cevap yazdım, saçlarıma bakım yaptım ya da mutfakta yiyecek bir şeyler hazırladım. Diyeceğim o ki, size destek olacak, güvendiğiniz biri varsa, yardım teklifine hayır demeyin. Zira en güzel destek, aile desteği oluyor.
* Bebek bakımı konusunda eşimle de işbirliği yaptık. Bazı geceler ben iki-üç saat uyurken oğlumuzla o ilgilendi, hafta sonları ben ev işleriyle uğraşırken ufaklığı bahçeye çıkardı. Bazen de ben oğlumla oynarken o mutfağı topladı ya da yemek hazırladı. Bu şekilde her şeye yetişmek zorunda kalmadım.