Cumartesi “Belki ‘Yıldız Tilbe ne alaka?’ diyecekler ama umursamıyoruz”

“Belki ‘Yıldız Tilbe ne alaka?’ diyecekler ama umursamıyoruz”

17.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yeni albümlerinde Yıldız Tilbe ile düet yapan Manga üyeleri: “Tilbe ile çok hızlı kaynaştık. Stüdyoda kayıt sonrası da epey sohbet ettik. Cazdan, rock’tan bahsettik”

“Belki ‘Yıldız Tilbe ne alaka’ diyecekler ama umursamıyoruz”

Onlar, ilk albümleriyle 200 bin gibi bir satış rakamına ulaşmış bir grup. Aslen Ankaralılar ama birkaç yıldır İstanbul’da yaşadıkları için bu şehrin karmaşası onları da etkilemiş olmalı. Zira yeni albümleri
“E-akustik”teki “Rezalet” isimli parça İstanbul’da yaşamanın zorluklarını anlatıyor. Manga’dan bahsediyorum. Grup dördüncü albümlerini çıkardı. İçinde bugüne kadar en çok beğenilen şarkılarının akustik halleri var. Onun dışında “Rezalet” gibi üç yeni parça da mevcut. Albümün ‘bomba’sı ise şüphesiz Yıldız Tilbe ile düet yaptıkları “Hani Biz” şarkısı. Albüm tanıtım turnesine çıkmadan önceki son provalarına konuk olduk ve hem “E-akustik”in hikayesini hem de Yıldız Tilbe macerasını konuştuk.

Haberin Devamı

* Yeni albümünüz “E-akustik” çıktı. Nereden aklınıza geldi akustik bir albüm yapmak?

Ferman Akgül: 2010 yazında Can Dündar bizi programına çağırdı. Stüdyo geniş olmadığı için konser performansı göstermemiz olanaksızdı, ekipmanlar sığmıyordu. Aklımıza akustik söylemek geldi. O programdan sonra da bunu albüm haline getirmek istedik. 2011’in nisan ayında çalışmaya başladık.

* Albüm çoğunlukla eski şarkılardan oluşuyor. Sadece üç adet yeni parça var. “Eskileri ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar” eleştirisine hazır mısınız?

Özgür Can Öney: Hazırız çünkü umursamıyoruz. Bir de şu var aslında, bunlar bambaşka şarkılar. Şöyle söyleyeyim: İnsanlar bizden yeni ve farklı şeyler duymayı istiyorlar. Bu defa yeni değil ama ‘farklı’ şeyler duyacaklar. Sonuçta şarkıların kumaşları aynı ama tarzları farklı. Aranjmanlar da tamamen değişti. Grup olarak Manga’nın olgunlaştığı bir döneme geldi bu albüm. O yüzden böyle.

“Sahnede rock grubu Manga olmaya devam edeceğiz”

* Bu olgunlaşma Manga’nın müziğine nasıl yansıdı? Ben “Bir Kadın Çizeceksin”in bu versiyonunu fazla sakin buldum. Genel anlamda “Manga sakinleşti” diyebilir miyiz?

Özgür C. Ö.: Diyemeyiz çünkü bu bir proje. Yani bundan sonra böyle gidecek gibi bir durum yok. Sahnede rock grubu Manga olarak ne yapıyorsak onu yapmaya devam edeceğiz.

* Parçaların birinde Yıldız Tilbe ile düet yapıyorsunuz. Tilbe nereden geldi aklınıza?

Ferman A.: Şarkıları yaparken günümüz yaşam şartlarından etkilendik. Tilbe ile düet yaptığımız şarkı bu zamanlarda yaşanan ve iletişimsizlik nedeniyle monotonluğa gömülüp yok olan aşkları anlatıyor. Tilbe aklımıza gelen ilk isimdi. Hemen haber vermedik kendisine, parçayı hazırladık. Her şeyden emin olunca da aradık. Yoğun bir mail trafiği yaşandı aramızda.

* Tilbe ile çalışmak nasıldı?

Ferman A.: Harikaydı, çok iyi anlaştık. Ben ona şarkının sözlerini ve aklımızdaki projeyi mail olarak attım. Hemen geri döndü. Sözlerle biraz oynamış ve “Böyle de olur mu Fermancım?” diyordu. Projeyi çok sevinçle karşıladı. “Beni çok mutlu ettiniz” dedi. Hatta kimi zaman karşılıklı teşekkür etmekten konuşamaz hale geliyorduk.
Özgür C. Ö.: Çok uyumlu bir çalışmaydı. İnsanlar “Yıldız Tilbe ne alaka?” da diyeceklerdir belki ama umursamıyoruz. Bunu yapmamız gerekiyordu çünkü bizi heyecanlandırıyordu.
Ferman A.: Yıldız hanımla stüdyoda buluştuğumuz zaman da her şey güzeldi. Sonra dört saat falan birlikte çalıştık. Kayıt bittikten sonra da oturup muhabbet ettik. Ne konuştunuz dersen, genel olarak müzik derim. O bizi şaşırttı, biz onu şaşırttık galiba. Caz konuştuk, rock konuştuk. Çok enteresandı.

Haberin Devamı

“İlk zamanlar insanlar çok çocuk var diye konserimize gelmiyordu”

Haberin Devamı

* İlk albümden sonra “Manga çocuk grubudur” gibi bir algı ortaya çıkmıştı. Bu devam ediyor mu? Hâlâ dinleyici kitlenizin çoğunluğunu onlar mı oluşturuyor?

Ferman A.: İlk albümde kapaktaki ve klipteki animasyon karakterlerden ötürü ilk olarak çocukların ilgisini çekmiştik. Hâlâ da onların çok sevdiği bir grubuz ama konserlerimizde yaş ortalaması giderek yükseliyor. İlk dönemde insanlar konserlerimize gelmeye çekinmiş de olabilirler zira ilk dört-beş sırada bağırıp çağıran çocuklar oluyordu. Nedense onların arkasında bir yerde konser izlemek de insanlara koyuyordu. Şimdi durum daha dengeli.

Haberin Devamı

“Aynı evde yaşadığımız dönem ayrılmadıysak bir daha ayrılmayız”

* Gruplara hep sorulan bir soru ile devam edelim: Hiç ayrılma noktasına geldiğiniz oldu mu? Ya da ileride biriniz yola tek başına devam etmek istesen nasıl tepki verirsiniz?

Ferman A.: Biz ilk albüm zamanında Ankara’dan İstanbul’a geldik. 90 metrekarelik bir evde birlikte yaşadık, hem de iki sene boyunca. Rezaletti, anlatamam. O zaman ayrılmadıysak hiçbir zaman ayrılmayız diyorum ben. İlişkimiz artık evlilik gibi. Kavga ediyoruz, küsüyoruz ama ne olursa olsun aynı stüdyoda buluşuyoruz. Ha çok istiyorlarsa ayrılalım, sonra yeniden bir araya geliriz. Sorun yok.

“Can Bonomo doğru seçim, TRT’yi kutlamak gerek”

* Sizin bir de Eurovision maceranız var. 2010 yılında bize ikincilik getirdiniz. Bu aralar gözler Can Bonomo’nun üzerinde, ona ne tavsiye edersiniz?

Ferman A.: Sakin olsun. Çok fazla kafaya takmasın. Gerçi ben böyle diyorum ama hastalanmıştım stresten.
Özgür C. Ö.: Şu an stres içinde olması normal ama eminim ki oraya gidince rahatlayacak. Biz Norveç’e yarışmadan
15 gün önce gitmiştik. Festival havası yaşanıyordu. Düşman olduğu söylenen ülkelerin grupları ellerinde bayraklarla yan yana yürüyorlardı. Orada bir rekabet olmuyor yani. Daha çok müzikal bir dostluk var. O yüzden rahatlayacaktır.

* Şarkısını beğendiniz mi?

Ferman A.: Çok beğendim. Eminim yarışmaya kadar daha da geliştirecektir onu. İngilizce olması da çok mühim. Orada kısa bir zamanınız var ve ne kadar çok insana kendinizi ifade edebilirseniz o kadar iyi.

* Bu eleştirilen bir şey. “Türkçe şarkı ile katılmak lazım” diyenler de var...

Haberin Devamı

Özgür C. Ö.: Orası bir şarkı yarışması, kültürleri ispatlama platformu değil ki. Restoran tabelalarımız ve televizyon kanallarımızın ismi bile ingilizce olabiliyorken bunu eleştirmek çok saçma. Ayrıca TRT’yi de böyle bir karar verdikleri için kutlamak gerek.
Ferman A.: Bize sordukları zaman hep “Yeni birileri gitsin, alternatif birileri gitsin” dedik. Çünkü dünyanın Türkiye’nin farklı yüzlerini tanımaya ihtiyacı var. Bu açıdan bakarsan Can Bonomo Eurovision için doğru isim çünkü gençlere örnek olacak.