24.05.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
Melis ALPHAN
Doc Martens rüzgarı sonunda bizde de esiyor
İki yıldır Batı’yı kasıp kavuran Doc Martens rüzgarı yurdumuzun kuzeybatı kesimlerinde, batı ve kuzeybatı yönlerinden orta kuvvette esiyor; önümüzdeki günlerden itibaren ise kuvvetli ve uzun süreli fırtına şeklinde esmesi bekleniyor
Tarih gibi moda da tekerrürden ibaret, bilmeyen kaldıysa söyleyeyim... 80’lerin permaları veya vatkaları gibi korkunç ötesi trendler arada bir kapı aralığından burnunu gösterip ödümüzü patlatsa da bu tekerrür esnasında güzel şeyler de oluyor.
Misal size Doctor Martens, Dr. Martens, Doc Martens ya da sadece DM‘ler... Ben kısaca Doc diyorum.
Misak-ı milli sınırları dışındaki modayı takip ediyorsanız bir dönemin moda ikonu Doc Martens’ların 2006’dan beri yükselişe geçtiğinin farkındasınızdır. 2006’da İtalyan Vogue’u Doc Martens’lı bir moda çekimine sayfalarında yer verdiğinde “Doc döndü dönecek” hissiyatını uyandırmıştı.
Ki öyle de oldu.
12 bin 121 kişi Doc tasarladı
Geçtiğimiz yıl moda haftalarının podyumlarında bu postallara sıkça rastladık.
Anti-moda eğilimli Japon tasarımcı Yohji Yamamoto markayla işbirliği yaptı ve Doc’ların imzası olan kauçuk tabana ve sarı dikişe dokunmadan ufak tefek eklemelerde bulundu: Fermuar, sivri burun, YY logosu ve tokalı bantlar.
Chloe’nin 2007 sonbahar-kış defilesinde mankenlerin ayaklarını Doc botlar süslerken, kulislerde Carmen Kass gibi mankenlerin markayı çoktan sahiplendiği gözlendi. (Nelerin moda olduğunu ya da olacağını anlamak için yurtdışında mankenlere bakmanız yeter. Eğer mankenler giyiyorsa iş bitmiştir.)
Doc, bu arada, bir tasarım yarışması düzenledi. İlgilenenler internet sayfasındaki şablonu kullanarak kendi Doc’unu tasarladı. Yarışmaya 12 bin 121 kişi katıldı. Seçilen dört tasarım üretilecek.
Avril Lavigne, Gallows ve Misshapes gibi müzisyenler Doc’ların yeni kuşak temsilcileri oldu. Doc’lar Colette’ten Topshop’a ünlü mağazaların vitrinlerini renklendirdi. Ve ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerde GQ, Vogue, Seventeen ve US Weekly gibi dergiler dünyaya ilan etti: “Doc’lar geri döndü!”
Marka geçen yıl Kurt Cobain ve Sid Vicious gibi “ölü” rock yıldızlarına fotoğraflarda Doc postallar giydiren reklam ajansı Saatchi&Saatchi’yi kovdu. Marka yetkilileri olaydan haberleri olmadığını söyleyip özür diledi.
Moda Türkiye’ye de sıçradı
Tüm dünyada Doc fırtınası koparken, bu rüzgar değil Türkiye’ye uğramak, yaprak bile kıpırdatmıyordu.
Sonra ne olduysa oldu, şu sıralar esintiyi hissetmeye başladık. Böyle imbat gibi yumuşak yumuşak esiyor. Özellikle de Taksim ve Cihangir civarları daha bir esintili. Buralarda yürürken insanların ayaklarına bakın, uzun bir aradan sonra Doc’larla yeniden yüz yüze geleceksiniz.
Harun Kolçak konserlerinde Doc giymeye başladı. Duyduğuma göre Özlem Tekin de Kral TV’de başlayacak programında giymek üzere Doc’ların peşine düşmüş.
Hadi bakalım... Sıra bizde.
(Not: Bu arada, internetteki forumlarda, sözlüklerde vs. herkes Doc’ları nereden alabileceğini soruyor birbirine. Ben söyleyeyim, Dema Mağazaları.)
Kısa Doc tarihçesi
II. Dünya Savaşı’da Alman ordusunda görev yapan Doktor Klaus Maertens 1945’te kayak yaparken bileğini sakatlayınca üniformasının bir parçası olan postallarının rahatsız olduğunu fark etti. Bunun üzerine kendine yeni bir ayakkabı tasarladı. 1947’de bir arkadaşıyla ortak olup Doc’ların üretimine başladı. Sonraki haline tezat olarak o yıllarda bu rahat ve uzun ömürlü ayakabılar 40 yaşın üzerindeki ev kadınları arasında popülerdi. 1960’ta İngiltere’de satılmaya başlanan botları önceleri postacılar, polisler ve fabrika işçileri giyiyordu. Doc’lar 60’ların sonunda dazlakların, 70’lerin sonunda ise punk’ların tekeline girdi. Sonra bir geldi, gitti. Şimdi yine geldi.
Sokakta moda
Orta yaşta bikiniden mayoya geçiş yapılır