Bir numaralı bukalemun

Time dergisinin 27 Mayıs 1985 tarihli sayısında John Skow, yeni patlayan Madonna’yı eleştiriyor: “Yaşları 8 ile 25 arasında değişen taze çiçekler, harçlıklarını ailelerinden habersiz haçlı küpelere, floresan renkli bileziklere, bileklerinden kestikleri beyaz dantelli külotlu çoraplara ve belini kıvırıp giydikleri siyah dar eteklere harcıyor. Kulaklıklarından sızan manasız müziği dinleyen kızlar,  ‘Virgin’ (Bakire) sloganlı tişörtlerle geziyor.”
Madonna bu arada 27 yaşında; binlerce kız onun gibi giyiniyor ve “Madonna Wannabes” (Madonna gibi olmak isteyenler) şeklinde anılıyor.
Madonna sahnede “Material Girl”ü söylerken annelerinin en iyi imitasyon mücevherlerini takan kızlar hep bir ağızdan “Maddeci bir kızım!” diye eşlik ediyor. Madonna mücevherlerle de dalgasını geçiyor, bekaretle de, dinle de, rock’n roll’la da...
Aynı yıl Madonna’nın başrolünde olduğu “Susan’ı Arıyorum Çaresizim” filmi vizyona giriyor ve Madonna’yı MTV yoluyla bile ulaşamayacağı bir kalabalıkla buluşturuyor. Madonna servetinin saçma kıyafetlerle dolu bir torba, bir bisiklet ve Çin malı bir halıdan ibaret olduğunu söylüyor. Yıllar ona yarıyor. Madonna’nın bugünkü serveti 160 milyon pound’u buluyor.

Yeni imajı patlamadı
Bu serveti boşuna yapmıyor. Kariyeri boyunca kendini hep baştan yaratıyor. Her yeni imajı en ufak detayına kadar düşünülmüş, taşınılmış, planlanmış oluyor. “Yeni Madonna” lafı dolaşmaya başladığında o çoktan sıkılmış ve yenin peşine düşmüş oluyor. Trendleri o yaratıyor.
Yalnız bu konuda eskisi kadar başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Son albümü “Hard Candy”nin kapağında bir savaşçı görünümünde. Üzerinde siyah bir mayo, metal bir kemer, ayağında dizüstü deri çizmeler var. Bu kez yeni imajı, 80’ler veya 90’lardaki gibi patlamıyor.
Sokakta kenarı dantelli şortlar ve daha çok Pamela Anderson gibilerinin özdeşleştiği bir marka olan Ed Hardy’nin tişörtleriyle dolanıyor. Dantel eldivenleri hatırlayın, dipleri çıkmış sarı saçı, sutyenin dış giyime geçişini, Hint dövmelerini, kovboy şapkasını, Britney veya Kylie sloganlı tişörtleri hatırlayın... 
Bugünse Madonna’nın tarzının takipçileri Hande Yener’le sınırlı. Ama haksızlık etmeyeyim. Bugün 50 yaşını kutlayan ve 30 yıl modaya hizmet etmiş biri bu saatten sonra eleştirilmeyi hak etmiyor. Cepten yesin, kabul.

1985
Tam 80’ler
Madonna ilk yıllarında 80’lerin giyim tarzını gerçek anlamda yansıtıyor. Dantelli taytlar, sıra sıra plastik bilezikler, ucundan haç sallanan kolyeler, tütüler ve dantel eldivenler onun 80’ler modasına katkısı.

1987
Hollywood’vari
Madonna hâlâ cinselliğini giyimiyle ifade ederken file çorap, kırmızı ruj ve iç çamaşırı tercih etse de yavaştan eski Hollywood yıldızlarının imza görünümüne de geçiş yapıyor. Bir süreliğine tabii...  

1990
Meşhur korse
Tartışmasız Madonna’nın akıllara en fazla kazınan imajlarından bu. Huni sutyenli bustiyer... Kimileri, Jean Paul Gaultier’nin huni sutyeninin tasarımcının modaya en büyük katkısı olduğunu savunur.

1991
Neo-Marilyn
Oscar’larda “Dick Tracy” filminin şarkısı “Sooner or Later”ı seslendiren Madonna törene Marilyn Monroe şeklinde geliyor. Dantel yerine opera eldivenleri, 20 milyon dolar değerinde mücevher takıyor.

1992
Moda aşkına!
Madonna’nın bu dönemde en iyi dostlarından biri Gaultier. Göğüslerini açıkta bırakan kıyafeti hayırlı bir iş için giyiyor. Gaultier’nin AIDS yararına olan defilesinin kapanışını yapıyor.

1993
Hükmedici
Madonna yeni imajıyla biraz sadizme, biraz fetişizme gönderme yapıyor. “Girlie Show” turnesi boyunca sahnedeki aksesuarları maskeler, kırbaçlar ve çıplak dansçılar.

1996
Dönüm noktası
Evita’yı canlandırmasıyla birlikte Madonna’da bir şeyler değişiyor. İmajından seksi çıkarıyor ve 40’ların stiline bürünüyor, Christian Dior etiketli tayyörler giymeye başlıyor. E sıkıcılaşıyor da tabii...

1998
Doğallık peşinde
Artık anne olan Madonna’nın ayakları iyice yere basıyor ve doğallığa doğru kayıyor. Saçının doğal dalgaları ve rahat giysileri bugünün eşofman takımlı Madonna’sının sinyallerini veriyor. 

1999
Bu kez geyşa
Madonna, Arthur Golden’ın romanı “Bir Geyşanın Anıları”ndan esinlenerek kendini baştan yaratıyor. Yine Gaultier imzalı kırmızı bir kimono, platform topuklu çizmeler giyiyor ve Kleopatra tarzı simsiyah bir peruk takıyor.

2000
Vahşi Batı
2000’de “Music” albümünü çıkaran Madonna listelere ve moda dünyasına kovboy imajıyla dönüş yapıyor. Ama bu temiz ve sade kasaba görünümü ucuz değil. İşlemeli jean’i Dsquared etiketli. Şarkıcı, Britney Spears ve Kylie Minogue gibi pop ikonlarının isminin yazılı olduğu tişörtleriyle de yeni bir akımın öncüsü oluyor. 

2001
Kolejli punk’çı
Bir kez daha Jean Paul Gaultier ile işbirliği yapan şarkıcı, kariyerinin başındaki punk haline gönderme yaparak uçlarda bir imaja bürünüyor. Ama biraz yaş aldığından, kolejli kız imajı üzerinde eğreti duruyor.

2003
İlhamı Che
“American Life” albümünün kapak fotoğrafında Che Guevara gibi bir styling ile dikkat çeken Madonna, saçlarını koyulaştırıyor ve sadece sahnede değil, özel hayatında da bere takmaya başlıyor.

2005
Dans zamanı
Disko kraliçeliğine soyunan şarkıcı, mayoyla karşımıza çıkıyor, Farrah Fawcett’in 70’lerdeki saç modelini benimsiyor. Binici çizmeleri de imaja bir yerinden dahil oluyor.

2007
Dikkat çekmiyor
Şaşırtıcı ama Madonna “Live Earth”te imajını arka plana atıyor. Kötü görünmüyor ama üzerinde ilginç bir detay da barındırmıyor.

2008
Muhafazakar
50’sine basan Madonna anneanne elbisesiyle karşımıza çıkıyor. Seneye nasıl bir imaja bürünür, orası belli olmaz.