Cumartesi Cardin'in taytları ve vatkaları yine gündemde

Cardin'in taytları ve vatkaları yine gündemde

03.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pierre Cardin 40 yıl önce bitirmiş olayı. Şimdiki tasarımcılar hâlâ o dönemin tasarımcılarının yarattıklarının üstüne pek bir şey koyamadı...

Cardinin taytları ve vatkaları yine gündemde

malphan@milliyet.com.tr Biz geçen hafta Türkiye'den bir grup gazeteci, bir dönemin öncü tasarımcısı Pierre Cardin'in Paris, Cannes ve Nice'teki evlerini, müzelerini, restoranlarını gezdik. Hepsini değil tabii, dört güne sığdırabildiklerimizi. Hepsini gezmek insanın haftalarını alabilir çünkü Cardin, Fransa'nın bir numaralı gayrimenkul yatırımcısı. Hatta bir keresinde Paris'te bir binayı beğenmiş ve almak istemiş ama "Efendim burası zaten sizin" demişler. Böyle bir zenginlik yani. Bir evinin balkonundan diğer evlerini işaret edip durdu gezi boyunca. Hani edebiyat turları falan yapılıyor ya... Mesela Rusya'ya gidip ünlü yazarların evlerini vs. geziyorsunuz... Uyanık bir tur şirketi benzer şekilde Fransa'ya Pierre Cardin turu düzenleyebilir. 83 yaşındaki Cardin'in moda kariyeri 18 yaşında Paris'e geldiğinde başlıyor. Aslında hayali balet olmak. O dönemde savaş var. Cardin önce Lyon'daki Kızılhaç'ta muhasebecilik yapıyor. Sonra tasarım yeteneği olduğunu keşfediyor. Barlarda, gece mekanlarında takılıyor. Buralardaki tanışıklıkları sayesinde küçük bir terzi atölyesinde işe başlıyor. Sonra Christian Dior'un yanında işe giriyor. 1954'te Dior, Cardin'i basına takdim ediyor. Aynı yıl Dior meşhur New Look moda akımını başlatıyor. Kadınlar için tayyör keşfediliyor. O zaman için "yarı erkek yarı kadın" gözüyle bakılan bu kıyafet bir hayli ilgi çekiyor. Cardin'in söylediğine göre New Look'un yaratıcısı aslında kendisi. Ben bunu bilmiyordum. Bildiğiniz gibi taytın da, vatkanın da, maksi paltonun da kaşifi Cardin.Kısa bir süre sonra Cardin kendi atölyesini kuruyor.60'larda radikal bir girişimde bulunuyor ve sokaktaki insana modayı götürmek istiyor. Bunun üzerine onu Paris Yüksek Moda Birliği'nden kovuyorlar. Umrunda olmuyor tabii. Ve bir süre sonra diğer tasarımcılar da onun izinden gidiyor. Yani anlayacağınız Cardin hazır giyimin de mucidi. Onu kovan moda birliği beş yıl sonra Cardin'e birliğin başkanlık görevini teklif ediyor ancak Cardin'in cevabı "Benim hiçbir zaman size ihtiyacım olmadı ama sizin bana ihtiyacınız var" oluyor. Cardin'in hayatı film olsa herhalde seyircinin en çok hoşuna giden sahnelerden biri bu olurdu. Moda kaşifi Benim Cardin'le ilgili olarak en çok ilgimi çeken şey, çalışanlarının 30-40 yıllık olması oldu. Şimdiki işyerinizde 40 yıl kalabileceğinizi düşünüyor musunuz? Cardin'e bunun sırrını sordum: "Onlara çok para mı veriyorsunuz?" "Hayır" dedi, "Konu para değil. Benim yeteneğime saygı duyuyorlar, ben onlara saygı duyuyorum, onlara yakın davranıyorum. Çalışanlarımdan 14'ü bana ait evlerde oturuyor." Pierre Cardin markası çok kâr ediyor ama Cardin'in bir tasarımcı olarak hâlâ moda dünyasında öncü olduğunu söylemek zor. Yıllar önce Kızılhaç'ta muhasebecilik yaparken hesap kitap yapmayı öğrendiği için çoğu tasarımcıda pek rastlanmayan işadamı vasıflarına da sahip oldu. Para kazandıkça tasarımdan uzaklaştı belki ama adam 40 yıl önce bitirmiş olayı işte. Şimdikiler hâlâ o dönemin tasarımcılarının yarattıklarının üstüne pek bir şey koyamadı... Hâlâ tayt giyiliyor, vatka da geri döndü malumunuz. Artık öncü değil Paris'e yolu düşen moda meraklıları Pierre Cardin'in 60 yıllık moda hayatını anlatan müzeyi görmeli. Burada sadece tasarımcının kıyafetleri değil, aynı zamanda imzasını taşıyan bijuteri, aksesuvar ve mobilyalar da sergileniyor. Müzedeki 200 kıyafet Cardin'in dikimevinde bulunmuş. Dikimevi tavandan mahzene eski kıyafetlerle doluymuş. Depolarda hâlâ Cardin'in eskiden tasarladığı 800'e yakın elbise olduğu söyleniyor.Kronolojik şekilde sıralanan kıyafetler 1951'den bir mantoyla başlıyor. Klasik modellerden sonra 1967 tarihinden başlayan kıyafetlerle Cardin'in ay üzerinde yürüdüğü döneme şahit oluyoruz. Cardin'in geçmişte yaptıklarını biliyorsanız onun bir mimar gibi çalıştığından da haberdarsınızdır. Muşambadan çeliğe her türlü malzemeyi giysilerde kullanmış. Bazen New York'taki bir fabrikanın havalandırma sistemi paltonun sırtı oluyor, bazen de sümüklüböceğin kabuğu elbisenin yakası... Başka bir sefer de çok sevdiği Citroen'lerin tamponlarından gece elbiselerine askı yapmak istiyor. Mücevhercisi çelikle çalışmayı reddedince elbisenin askılarını Citroen fabrikasına yaptırtıyor. Defilede ilk erkek mankenleri de o kullanıyor. Hazır giyime girdiğinde kıyafetleri sunacak erkek manken yok. Cardin de Sorbonne Üniversitesi'nden bulduğu öğrencileri çıkarıyor podyuma. Müzede 1970-2000 yılları arasında yapılan mobilyalar da yer alıyor. Cardin mobilyalarını "yararlı heykeller", yani işe yarayan objeler olarak nitelendiriyor. Mobilyaların duvara dayanması gerekmiyor, odanın ortasına yerleştirilip heykel görevi görebiliyor. Tasarımcının 60 yılı müzede Cardin içindeki sahne özlemini Paris Büyükelçiler Tiyatrosu Espace Cardin ile tatmin ediyor. 37 yıldır burada 400 civarında gösteri yapıldı. Bu sayede Pierre Cardin adı kültürel faaliyetler alanında da duyuldu: "Birçok ünlü sanatçı burada gösteri yaptı. Shirley Bassey, Marlene Dietrich... Mitterrand, Chirac ve Sarkozy konuşmalar yaptı. Burası sayesinde dansçılarla ve sanatçılarla bir arada olabiliyorum." Burada sergi salonları da yer alıyor. Dedim ya, Cardin'de mal mülk gırla. Paris'te fiilen yaşadığı birkaç ev var. Canının istediği evde kalıyor ama genellikle ikamet ettiği ev Rue de L'elysee'de. Yani Sarkozy'nin karşı komşusu. "Dokuz başkan eskittim bugüne kadar" diyor. Kalıcı olan kendisi...Bu arada her ne kadar kendisi reddetse de Cardin'in yardımcısı evinde (artık hangi evi bilmiyorum) Monet ve Renoir'ların, koyacak yer olmadığı için, atıl şekilde durduğunu söylüyor. Cardin bizi akşam yemeğine 110 yıllık meşhur Maxim's'e götürdü. Buradan kimler geçmemiş ki? Orson Welles, Elizabeth Taylor, Charlie Chaplin, Frank Sinatra, Gary Cooper, Rita Hayworth, Yul Brynner, Picasso, Miro, Max Ernst, Salvador Dali, Onassis... Cardin Maxim's'i aldıktan bir süre sonra mönüyü değiştirmiş. Daha önce yemekler çok ağırmış, bir sos üç-dört günde yapılırmış. Cardin mönüyü Akdeniz mutfağına çevirmiş.Maxim's'de geçirdiğimiz gece boyunca Cardin şarkılara eşlik etti ama iki şarkıda kendinden geçti; "Pigalle" ve "Arrivederci Roma". Sarkozy ile komşu