Cumartesi “Cerrahlık fotoğrafçılığa yol gösterdi”

“Cerrahlık fotoğrafçılığa yol gösterdi”

07.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Fotoğraf sanatçısı ve ortopedi cerrahı Prof. Dr. Işık Akgün, yeni sergisinde fotoğraflarıyla doğanın bugün geldiği yeri sorguluyor. Akgün fotoğrafçılık yaparken cerrahlığın kazandırdığı farklı bakış açısının izinden gittiğini söylüyor

“Cerrahlık fotoğrafçılığa yol gösterdi”

Dünyanın sonuna doğru hızlıca koşuyoruz.” Ara Güler bir fotoğraf sergisinin kendisine düşündürdükleri hakkında söylüyor bu cümleyi. “Başlangıç mı, Son mu?” adlı bu sergi, dünyanın ilginç coğrafyalarından karelerle doğanın günümüzde insan eliyle geldiği yeri sorguluyor ve umut ışığı arıyor. Sergiye Ömer Madra’nın kaleme aldığı bir yazı eşlik ediyor. Sergi hayli maharetli bir isme ait: Fotoğraf sanatçısı, Fotoğrafçılık ve Eğitim Vakfı Başkanı, ortopedi alanının önde gelen isimlerinden cerrah Prof. Dr. Işık Akgün’e. Akgün’le 11-21 Mayıs arasında FMV Işık Okulları Nişantaşı Kampüsü Muvaffak Benderli Salonu’nda açacağı sergi öncesinde doğayı, cerrahlığı ve fotoğrafı konuştuk.

Haberin Devamı

- Fotoğrafa küçük yaşta merak saldığınızı, 1980’li yıllarla beraber kendinizi bu alanda geliştirmeye başladığınızı biliyorum. O başlangıç sürecini bugünden baktığınızda nasıl görüyorsunuz?

Bende hep “hayatı fotoğraflama isteği” vardı. Çocukluğumda da vardı. Ama 1984 yılında yurt dışına çıktığımda, her birinde 36 kare bulunan 20 ruloya yakın fotoğrafla geri döndüğümü hatırlıyorum. Bunları bastırınca yarısı hiçbir şeye yaramıyor, geri kalan yarısından da iki-üç kare fotoğraf ya çıkıyor ya çıkmıyordu. Yine de çekiyordum. Daha sonra saydam çekmeye başladım. Onlarla da daha çok ev ve ağaçları çekiyordum. Hâlâ bu ağaç çekimlerim devam ediyor. Dünyanın her yerindeki enteresan ağaçları çekiyorum. Böyle de bir serim oldu. Belki bundan sonraki sergide onlara yer verebilirim.

Haberin Devamı

“Cerrahlık fotoğrafçılığa yol gösterdi”

- Saydam çekmeye başladıktan sonra nasıl ilerlediniz?

Gözlemlemek, gözlem yapmak daima çok hoşuma gider, yurt dışında eğitime gittiğimiz zaman da hep farklı cerrahları gözlemleriz. Herkes aynı ameliyatı yapar ama biri farklı yapar ve o kişi farklılığı yaratır. Farklılık yaratmak meselesi benim hayatımda hep olmuştur. Fotoğrafta da bunu yapmak istedim. Herkes fotoğraf çekiyor, ben de çekeyim ama ben Işık Akgün olarak çekeyim, istedim.

“Cerrahlık bakış farkı getirdi”

- Cerrahlık bu noktada fotoğraf için nasıl bir yol gösterici oldu?

Cerrahlık inanılmaz şekilde yol göstericim oldu. Ameliyat sırasında tekniği görmek ve kendinizden bir şeyler koymak anlamında... Örneğin endoskopik cerrahide kapalı bir ortamda kameraya bakarak elinizdeki iki tane aleti uç uca getirmeye çalışıyorsunuz. O kadar zor bir şey ki... Onu kameradan görüp bir şeyler yapmak... Veya biz çocukları eğitirken kapalı bir kutuya mercimek koyarız, artroskopla (endoskopi aleti) mercimekleri yakalatmaya çalışırız. Dolayısıyla ondan sonra fotoğrafa bakmak, etrafı izlemek de farklılık yaratıyor. Cerrahlığın getirdiği ortamı görme ve bakış farkı... Öyle başladım, hâlâ öyle bakıyorum, bu yüzden de farklı görüyorum her şeyi. Monotonluktan çıkış, hayata farklı bakış ve kendi içinizdekileri göstermek... Aslında farklı bir şey yapmıyorsunuz, yine kendinizi yansıtıyorsunuz orada ama farklı bir boyuta taşımış oluyorsunuz.

Haberin Devamı

“Benim çocukluğum yeşillikler içinde geçti”

- Sergileme isteği nasıl başladı?

Kendi çapımda bu yaptığım işleri gösterme merakı başladı. Yaklaşık 5 bin adet saydamım vardı ama bunları hiç göstermemiştim, aklıma bile gelmemişti. Ne zaman Nobel İlaç Firması’nın bir fotoğraf yarışmasına davet edildim, o zaman bir heyecan duymaya başladım bunları göstermek için. Çünkü en güzel şey, yaptığınız bir şeyi başkasına göstermek ve öğretmek. Birini yetiştirmek dünyadaki en büyük başarı. Sadece kendiniz için her şeyi yaparsanız siz çok bencilsinizdir ve dünyanın en büyük cerrahı olabilirsiniz ama başarılı değilsinizdir. Ben de buradan hareketle biraz çektiklerimi paylaşmak istedim. Üç sene önce de Fotoğrafçılık ve Eğitim Vakfı’nı devraldım. Orada da birçok proje yapmaya çalışıyoruz.

“Cerrahlık fotoğrafçılığa yol gösterdi”

- Tüm dünyada küresel ısınmanın bilinirliğinin artması insanları hatta ülkeleri bir araya getirdi, bu konuda pek çok çözüm arayışı söz konusu oldu. Sürdürülebilirlik ve çevre bilinciyle hareket etmek önem ve aciliyet kazandı. Sizin serginizde de bunu göreceğiz. Nasıl bu konuya eğildiniz?

Haberin Devamı

59 yaşımdayım. Çocukluğum babamın doktorluk yaptığı Sapanca, Adapazarı’nda yeşillikler içinde geçti. İstanbul’a geldiğimde de yeşillik vardı. Sonra betonlaşma arttı ve yeşillik kalmadı. Bunun için yapılan pek çok şeyi de samimi bulmuyorum. Gidiyorsunuz, orada imza atıyorsunuz, dönüp burada inşaat yapıyorsunuz. Böyle bir şey yok, bu nasıl bir samimiyet. Gerçek bir şey yapmak istiyorsanız, imza atmanıza, gösteriş yapmanıza gerek yok. yeşil olan bir tek mezarlıklar kaldı. Yeşil görmek için mezara mı girmek gerek diyorum bazen. Ama küresel ısınmayla gelinen nokta yani bugünkü durum bir son değil bana göre. Doğanın kendini yenileyeceğine, geri döneceğine de inanıyorum. Bence doğa insanlara ders de verecek. Tabiatın gücü karşısında kimse duramaz. Ama o gücü zorlamanın da anlamı yok.

Haberin Devamı

- “Başlangıç mı, Son mu?” sergisindeki fotoğraflar ne kadarlık bir süreçte ve ne zaman çekildi?

Fotoğraflar son iki-üç yıl içindeki gezilerimde; Namibya, Panama, Korsika, Vietnam, Kamboçya, Karadeniz’de çekildi. Bu sergideki çöl fotoğraflarıyla, bir çölü yeşertebilir misiniz sorusunu soruyorum. Buraya canlılık getirirsem ne olur, diyorum.

- Ara Güler’in sloganı nasıl ortaya çıktı?

Ara Bey fotoğrafları gördü, hatta diyalize girdiği sırada böyle bir cümle söyledi. Pek yapmaz böyle şeyleri.

- Bundan sonraki projeler nasıl devam edecek?

Önümde birkaç yol var. Özbekistan’a gidiyorum, orada Orta Asya kültürü üzerine bir şeyler çekeceğim, sonra Uganda’da gorilleri çekeceğim. Ardından Sri Lanka’da festivale gidiyorum. Sonra Rajaskan’a gidip nesli tükenen Bengal kaplanlarıyla ilgili şeyler çekeceğim.

“Önce çekiyorum sonra ne öğrendim diyorum”

- Fotoğraflarınızla olumlu bir mesaj verme kaygınız var gibi...

“Cerrahlık fotoğrafçılığa yol gösterdi”


“Şöyle bir mesaj vereceğim” diyerek yola çıkmıyorum. Tam tersini yapıyorum, fotoğraflarımı çekiyorum sonra ben bunda ne öğrendim, ne öğretebilirim, insanlara ne gösterebilirim onu yaşamaya çalışıyorum. Baştan planlamıyorum.

“Tıbbiye’den her şey çıkar arada bir doktor çıkar”

- Hastalarınızın fotoğraf merakınıza ilgisi nasıl?


Bayılıyorlar. Herkes bana “Siz doktorsunuz buna nasıl vakit buluyorsunuz” diyor. Eskilerden, babam da doktor olduğu için, bildiğim bir laf vardır, “Tıbbiye’den her şey çıkar, arada bir doktor çıkar” diye...