Çökertme'de kalamar tava

Ben Gökova Körfezi'nde tekne ile Mavi Yolculuk yapamadım ama kara yolculuğu ile Bodrum'a yakın koyları görebildim. Yalıçiftlik, Mazıköy, Çökertme ve Ören görebildiğim ve hayran olduğum koylar.Bu defa Milas'tan içeriye girip Ören'i gezdim. Kıyıdan Çökertme'ye giderek Mahir'in lokantasında balık yedim. Mumcular'dan Bodrum'a döndüm.Ören (Keramos) deniz kıyısında çok eski bir Yunan yerleşim alanı. Tarihi kalıntılarla dolu. Yemyeşil çam ormanları ile çevrili. O çam ağaçlarının altında kömür varmış. Bu nedenle Ören'in hemen arkasındaki yamaçlara iki termik santral yapmışız. Yeniköy ve Kemerköy santrallarına kömür çıkarabilmek için santralların çevresindeki çamları kesiyoruz. Toprağı oyuyoruz. Kömür çıkarıyor, santrallarda yakıyoruz. Bereket çok iyi filtrasyon yatırımı yapılmış. Bacalardan çıkan kömür (görünürde) çevreyi tahrip etmiyor. Bodrum ile Marmaris arasındaki Gökova Körfezi, teknelerle Mavi Yolculuk yapanların gezindikleri bir deniz parçası. Kıyılarda küçük küçük koylar var. Tekneler o koylarda demirliyor. İnsanlar denize giriyor. Kıyıdaki lokantalarda karnını doyuruyor. Ören'in özelliği 8 km'lik sahil şeridi, 14 km'lik kordon boyu. Ören bütünü ile SİT alanı ilan edilmiş. 1996 yılından bu yana kooperatiflere inşaat yasağı getirilmiş. Yüzde 20 alan kullanımı ve iki kattan fazla inşaata izin verilmiyor.Eski Ankara / Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy, Ören'in başarılı belediye başkanı Kâzım Turan'a danışmanlık yapıyor. Birlikte iyi projeler gerçekleştiriyorlar.Ören halkı balıkçılık, hayvancılık yapıyor. Narenciye, çam balı, yağlık zeytin halka iyi para getiriyor. Termik santrallar nedeniyle belediyenin gelir durumu da iyi.Mavi Tur'a çıkan tekneler için Ören'de bir yat limanı ve çekek alanı inşa ediliyor. Bunlar Ören'i daha da canlandıracak.Çökertme'nin adını türküsü ünlendirdi. Çökertme Koyu da yeşillikler arasında küçücük bir koy. Bana anlatıldığına göre Bodrum'dan Mavi Tur'a çıkan teknelerin ilk veya son uğradıkları koymuş. Yakın zamana kadar da denizden ulaşılabilirmiş.Sadece yerli tekneler değil yabancılar da Çökertme'yi biliyor.Aziz Gürsoy bizi deniz kenarında, Mahir Vurmaz'ın kapısında "Rose Mary" yazılı balık lokantasına götürdü. Lokantanın önünde denize uzanan iki ahşap iskele var. Sahilde motor içinde ellerinde dürbün, koya giren yabancı tekneleri gözleyen iki genç adam... Sahildeki lokantalar koya gelen yabancıları "Gel gel yaparak" kendi lokantalarına davet edermiş... Şimdilerde yerli yabancı tekne az ama Mahir'in lokantasının önünde tekneler sıralanmıştı. Yabancılar da biliyor Mahir Vurmaz Ankaralıymış. 30 yıl önce Çökertme'ye gelerek lokantacılığa başlamış. Aydın, genç bir müteşebbis. Müşterilerin çoğu yabancılar olduğu için lokantada çalışanlar müşteri ile her dilde sohbet ediyor.Çökertme lokantaları geceleri pek eğlenceli olurmuş. Biz öğle saatinde asma çardağı altında denizi seyrederek keyif yaptık.Mahir'in mezeleri pek lezzetliydi. Son yıllarda yediğim, yağ çekmemiş, pespembe, en kıtır, en lezzetli kalamar tavayı Mahir hazırladı. Köftesini de övdü ama mezeleri ve zeytinyağlıları o kadar güzeldi ki, köfteye yer kalmadı.Israr üzerine çevreden yakalanan tekir balıklarını tattık. Balıklar hem tazeydi hem de az kullanılmış yağda, kıtır kıtır kızartılmıştı... Mahir'in fiyatları bu tür lokantalara göre çok makuldü.Mahir, fiyatlarının makul olmasına rağmen yabancıları mutlu edememekten şikayetçi. "Yabancılar genelde şarap içiyor. Vergi yükü nedeniyle bizim şarapların fiyatları arttı. Üzerine kâr koymasak da şarap fiyatını söylediğimizde, onları kazıkladığımızı sanıyorlar" diyor. Balıklar taze, fiyatlar makul