“Denize girenler artık daha bilinçli”

Sıcaklıkların iyice kendini gösterdiği şu günlerde plajlar da dolmaya başladı. İstanbul’un en büyük plajlarından Şile Ayazma’da geçtiğimiz hafta sonu 40 bin kişi denize girdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre İstanbul genelinde Şile, Caddebostan, Çatalca, Kadıköy, Büyükçekmece, Sarıyer ve Beykoz’un da aralarında olduğu 38 plajda hizmet veren cankurtaranlar, geçtiğimiz hafta sonu 447 kişiyi boğulmaktan kurtardı. Biz de 2 bin 900 metreyle İstanbul’un en uzun plajlarına sahip olan ilçesi Şile’de cankurtaranlarla denizdeki can güvenliğini konuştuk. 160 cankurtaranın 27’sinin görev yaptığı Ayazma Plajı’nda 27 yıldır cankurtaran şefi olarak görev yapan Ergün Eken, güne idmanla başladıklarını söyledi: “Mesaimiz saat 19.00’da bitiyor ama özellikle hafta sonları plaj boşalana kadar yerimizden ayrılmayız. Her plajda 150-200 metre arayla cankurtaran gözetleme kulesi var. Geçtiğimiz hafta sonu 15 kişiye müdahale ettik.”

Ayazma Plajı’nın hafta sonları yoğunluğu 60 bin kişiye ulaşabiliyor. Cankurtaranların resmi olarak hizmet vermeleri ve ekipmanların sağlanmasıyla uzun yıllar boğulma vakalarıyla gündeme gelen Şile için durumun değiştiğini anlatıyor Eken: “Yıllar önce bir günde 38 kişinin boğulduğu oluyordu. Bugüne kadar en az 2 bin kişiyi kurtarmışımdır. O dönemler jetski, ATV ve motor gibi hiçbir aletimiz yoktu. Bir simit, bir megafon bir de düdük... Büyükşehir bu konuda önemli adımlar attı. Şu an bir tek helikopterimiz yok. Onun dışında Avrupa’da kullanılan malzemelerin hepsi var.”

Ekipler plajlarda 35 jetski, 7 kurtarma botu, 2 amfibik kurtarma jeti, 14 ATV aracı ve 190 gözetleme kulesiyle cankurtaran hizmeti veriyor. Aynı anda 3 can simidi taşıyan 2 drone üç senedir plajlarda kullanılanlar arasında. 3 can simidi taşıyan bu drone’lar, özellikle denizin dalgalı olduğu dönemde boğulma tehlikesi yaşayanlara destek için bulunduruluyor. Gürsel Sandıkçı “Drone’lar jetskilerden daha hızlı. Kamera sistemiyle yönlendiriyoruz. 25 kg ağırlık taşıyabilmeleri sayesinde can simitlerini ihtiyacı olana daha hızlı ulaştırıyor” diyor.

İnsanların denize girme ve kurallara uyma konusunda bilinçlenmesi de büyük oranda azalttı boğulma ve ölüm vakalarını. Ve tabii cankurtaran sayısındaki artış. “Son 3-4 senedir kayıp vakaları bizlerin görev almadığı yerlerde oldu. Maalesef buralar kalabalıktan kaçan insanların tercih ettiği bölgeler. İhbar geldiğinde kendi emniyetimizi aldıktan sonra jet ekibiyle 1-2 dakikada orada olabiliyoruz” diyerek yardım için görev alanlarının dışına da çıktıklarını söylüyor. Boğulmalara neden olan en büyük olaylardan biri çeken akıntı olarak da bilinen rip yani kıyı akıntıları. Karadeniz’de yoğun olarak yaşanan bu duruma dikkat çeken Eken, şu uyarılarda bulunuyor: “Vatandaşlarımız havuz gibi görünen bölgeyi iyi sanıyor ama aslında en tehlikeli yerler. Bu bölgede olduklarını fark ettikleri zaman aynı istikamette değil, sağ veya sola doğru yüzsünler. Zaten ekiplerimiz de özellikle rip akıntılarının olduğu bölgede yoğun olarak bulunur” diyor.

Çocuklar göz önünde olsun

Cankurtaranlar, özellikle hafta sonları 30-40 kayıp çocukla karşılaşıyor. Eken, “Ekipler tek başına gördüğü çocukların denize girmesini engelleyerek merkeze getirir. Bütün plaja anons geçeriz. onlarca çocuğu ailelerine teslim ettik” diyor.

Yoğunluktan dolayı zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını da anlatan Eken, “Bizim sayımız az olmamasına karşın bazen birkaç yerde birden boğulma vakası yaşıyoruz. Üstelik en çok boğulma, yüzmeyi iyi bildiğini iddia edenler arasında yaşanıyor. Bana bir şey olmaz diyerek suya girip 10 dakika içinde bağırıyorlar. İkaz etmemize rağmen, ‘Farkında olmadan açılmışız’ diyorlar. Ayağının altından kumun kaydığını söylüyorlar ama aslında kuvvetli bir akıntıya kapılıyorlar.”

Cankurtaranların sayısı 481’e çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı olarak çalışan cankurtaran ekipleri, 2005 yılından beri plajlarda insanların can güvenliği için hizmet veriyor. Sayıları 481’e çıkan cankurtaranlar, 12 ilçede 38 plajda görev yapıyor. Son 13 yılda 46 bin 561 kişiyi boğulmaktan kurtaran cankurtaranlar, işe başlamadan önce özel bir eğitimden geçiyor. Türkiye Sualtı Federasyonu’na bağlı eğitmenler tarafından 12 gün süren yoğun bir programa katılan ekipler, iki yıl geçerliliği olan cankurtaran sertifikası alıyor. Mülakata alındıktan sonra kondisyonu en iyi olan kişilerden oluşan cankurtaranlar, 15 Mayıs’tan sonra mesai yapmaya başlıyor. Sabah koşuları, bire bir yüzmeler, kurtarma provaları ve temel ilk yardım eğitimleri de deniz sezonu açılana kadar devam ediyor.

Caddebostan’da ani derinliklere dikkat!

Caddebostan’daki plajlarda, iki şef önderliğinde 29 cankurtaran ve iki jetski bulunuyor. Güvenlik şeritleri kıyı şeridinden ortalama 10 metre ilerisinde yer alıyor. Caddebostan Boğaz akıntısına maruz kalmadığı için dingin olarak biliniyor. Beş yıldır cankurtaran şefi olarak görev yapan Ahmet Yıldız, insanların bilinçlenmesi sayesinde boğulma vakalarının büyük değişim gösterdiğini söylüyor. Caddebostan için en büyük tehlikenin ani derinlikler olduğunu dile getiren Yıldız, “Geçtiğimiz hafta sonu 5 bine yakın kişi vardı. 40’a yakın vakaya müdahale ettik ama can kaybı yaşamadık. Kum çekilmelerinden dolayı ani derinlikler olabiliyor. Bu sebeple insanların fazla açılmalarına engel olmaya çalışıyoruz” dedi.