Cumartesi Dünya yuvarlaktır

Dünya yuvarlaktır

08.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Futbolda ne olacağını kimse bilemez. Neden? Çünkü "top yuvarlaktır." Peki dünya yuvarlak değil mi? Öyle. O zaman dünyada ne olacağını kim bilebilir? ABD mi? Hiç sanmam!

Dünya yuvarlaktır

nefes borusuna kaçan bir fındık yüzünden ruhunu teslim edivermek gibi... Feci!Savaşlar tarihinin belki de en ünlü ve en komik ve aynı anda da trajik son sözleri Amerikan İç Savaşı esnasında, 1864 Mayısında John Sedgwick tarafından söylenmiş. "Bu mesafeden bir fili bile vuramazlar" demiş adam. Sonra da herhalde "hah hah ha" diye gülecekmiş ki makus talihi izin vermemiş. Düşman kurşunuyla ölüvermiş.Bu işler böyle işte. Belli mi olur neyin ne olacağı? Futbolda söylenir ya: Top yuvarlaktır. İyi ya... Dünya da yuvarlak! Fındık var ya, çok sağlıklı, şöyle iyi, böyle şahane diye nutuk atarken; iki saniye içinde rotasını şaşırıp Ne olacak dünyanın hali? Ben de nihayetinde bu memleketin bir insanıyım. İçki masasında "Ne olacak bu memleketin hali?" sohbeti yapabilmek için katiyen ekstra donanıma ihtiyacım yok, çocukluğumdan alışkınım. Fakat dünya bu, top dünya... Dünyanın istikbali benim için bir muamma.Amerikan üniversitesinde gayet Amerikalı Amerikalı uluslararası ilişkiler okumuş arkadaşlar için ise bir zamanlar vaziyet pek netti: Dünyanın istikbali Amerikanın ellerindeydi.Evet, Avrupa Birliği-ABD gerginliği olabilirdi; Rusya, Japonya, Hindistan ve Çinin rolü de pek mühimdi. Ama bunu biz bile öngördüğümüze göre, Amerikalı stratejistler hayli hayli bilmekteydi. Elbette önlem alınmıştı. Her şey kontrol altındaydı. Adamlar her türlü olası senaryoya göre 50 yıllık plan yapıyorlardı. Bu planlara göre hareket ediyorlardı. Boşa olta sallamıyorlardı.50 yıllık planlar sapsa bana ne, sapmasa bana ne...Fakat son içki masasında ortaya çıktı ki bizim çokbilmişler ikiye ayrılmışlar. Bir grup diyor ki "Bush gitmiş, Bush gelmiş; kimin umrunda? Bu 50 yıllık planlar arasında Irak savaşı varsa var. Bu savaş mutlaka çıkacak, o kadar!" Diğer grup da diyor ki "Bu planlar arasında İkiz Kulelere saldırı yoktu. Planlarda sapma oldu."Ben mi? Neyi ne kadar planlarsanız planlayın, ben kaos teorisine inanıyorum. Hani şu kelebek meselesi. Bilmem nerede kelebek kanat çırpınca, bilmem şurada fırtına çıkar hesabı var ya... O hesap. Hiçbir savaşın, en basit görüneninin bile sonucu önceden bilinemez. Dünya yuvarlak! * Bizim şöyle bir geyiğimiz vardır üniversiteden beri. Uluslararası ilişkilerde okuyan arkadaşlarla ne zaman içsek (ki bu da benim makus talihim, arkadaşlarım hep oradan mezunlar), konu gelir dayanır, çok da üzerimize vazife ya, "Ne olacak bu dünyanın hali?" meselesine... Metroda "olan" bir kadın: "Abi sonra ağlamaya başladı, oha filan oldum, dumur moduna girdim, sonra acıdım ya, efkar oldum." (Spike, shockhaber.com) Pozitif illüzyon: Galatasaraya en az 8 çekeriz, Fenerbahçeyi ezeriz Ama yine de oturup izleyeceğiz maçı. Çünkü niye? Top yuvarlak diye... Ne kadar da kendimize güvensek, yine de o kadar emin olamayız diye...Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama savaşın nedeni de buymuş. Gerçekten! Harvard Üniversitesinde antropoloji profesörü olan Dr. Richard Wrangham, Evolution and Human Behaviour dergisinin son sayısında yayımlanan makalesinde insanların savaşmasının nedenini savaşın sonucunun tahmin edilemez olmasına bağlıyor.Hayvanlığın 10da 9u kaçmaktırDiyor ki: Hayvanlar aleminin tarihinde insanlara nazaran daha çok savaş vardır. Ama hayvanlar, insanlara kıyasla kendi cinsleriyle daha az savaşırlar. Çünkü hayvanlar savaşın sonucunu serinkanlı bir biçimde tahlil edebilecek şekilde evrimleşmişlerdir. Karşılarında onlardan güçlü bir hasım varsa, dakkasında kaçarlar.İnsanlar mı? Galatasaraya 8 de atarız, icabında 18 de diyen benim gibi; Fenerbahçeyi mahvedeceğiz diyen Galatasaraylılar gibi; üstteki yazıda bahsi geçen merhum John Sedgwick gibi... Biz kendimizle ilgili en olumlu şeyi düşünüyoruz hep. Düşmanın gücünü küçümseyip, kendi gücümüzü abartıyoruz. Davranış bilimciler bu ruh haline "pozitif illüzyon" diyorlar.Ve Wranghama göre de insanlar savaşmaktan vazgeçmiyorlar çünkü savaşın sonucunu öngöremiyorlar. Pozitif illüzyondan mustarip oldukları için de her savaş ihtimalinde kendi taraflarının kazanacağına yürekten inanıyorlar.Maç mı? En az 8! Neden maç izliyoruz? Lorant döneminin o çok eleştirilen futboluna rağmen o tarihi günde (6 Kasım 2002) Fenerbahçe, Galatasaraya 6 gol atmışsa eğer, bugün de Oğuz Çetine rağmen günün tarihine uyumlu bir şekilde 8 tane atacaktır elbette! Buna ne şüphe! *Siirtliler Dayanışma Gecesinde, Tayyip Erdoğanı boğma pahasına bile olsa öpmeye doyamamıştı Siirtliler. Bakalım Erdoğan yarınki seçimden "boğulmadan" çıkabilecek mi? Bir rahip sosyalizmi nasıl öğrenir? Ayşe Güntal adlı okur Latin Amerikalı bir rahibin "Marxı okuyarak kapitalizmi anladım. İncili okuyarak ise kapitalizme neden karşı çıkmam gerektiğini anladım" dediğini yazmış.Şöyle mi yani?Bu rahip eğer Kuranı Kerimi okusaydı şeriatı anlayacaktı. Üstüne bir de, yine aynı köşede bahsi geçen Nurettin Topçunun "Sosyalizm devrimizin şeriatıdır" adlı makalesini okusaydı...Marxı okurken anlaması icap eden sosyalizme nihayet varırdı.Geç olsun, güç olmasın! tubakyol@yahoo.com Ahmet Hakanın köşesinde okurlar "İslamcı eşittir sağcı mı?" meselesini tartışıyorlar (6 Mart, Sabah).