Dünyayı kurtaran kadın

21 yaşındaki Natalie Portmanın inanılmaz oyunculuk yeteneğini tüm dünya "Leon"da öğrendi. Ailesi öldürüldükten sonra intikam almaya karar vererek bir tetikçinin peşine takılan ve ona aşık olan 12 yaşındaki kalbi kırık Mathilda olarak... Bu filmde aşk da var Portman, Naboo Kraliçesi Amidala ve kendi "dünyasal varlığı" arasında pek çok parallellik olduğunu söylüyor. "Amidala genç, politik fikirli, insanlarına yardım etmeye çalışan bir karakter. Bu hali bana benziyor. O da ideal olmayan bir dünyada idealist olmaya çalışıyor. Bu harika bir şey" diyor ve devam ediyor: "Sonra aşık oluyor ve kariyeri ile aşkı arasında seçim yapmak durumunda kalıyor. İşte bilirsiniz klasik çatışma!" Portmanı ise 10 yaşındayken pizzacıda bir Revlon ajanı keşfetti. Ama o modelliği yeterince ilginç bulmadı ve oyunculukta karar kıldı. Portmanı bugüne dek muhteşem "Beautiful Girls", Robert De Niro ve Al Pacinoyu ilk kez karşı karşıya getiren Michael Mann klasiği "Heat", Susan Sarandonla oynadığı "Anywhere But Here", Tim Burtonın "Mars Attacks!"i, Wody Allenın "Everyone Says I Love You"su ve televizyonda da "Where the Heart Is"de izledik. Ama Hollywoodun starların arasına girmesi George Lucasın yeni "Star Wars / Yıldız Savaşları" üçlemesinde başrolü kapmasıyla oldu. İlk film "The Phantom Menace" büyük gişe yaptı. İkincisi ise önümüzdeki hafta Türkiyede tüm dünyayla aynı anda gösterime giriyor. Ama "Attack of the Clones"da 10 yıl geçtikten sonra Kraliçe Amidala tahtını bırakıyor. George Lucasın açıklamasına göre tüm Naboo kraliçeleri 20 yaşına gelince bunu yapmalılar. Yani taçlarını bırakıp, huzurlu bir hayat yaşayıp, çocuklarını büyütüyor, kendilerini sanata veriyorlar. Amidala da filmde geleneklere uygun olarak bir aile kurmak, yerleşmek ve çocuk yapmak istiyor. Ama çok iyi bir kraliçe ve lider olduğu, "gezegeni kurtardığı için" ondan bir senatör olarak kalması ve Naboonun politik geleceğinde etkin bir rol alması isteniyor. Bu arada Anakinle Amidala arasındaki aşkı da izliyoruz. Henüz "gücün iyi tarafında" olan Anakin rolünde Amerikan televizyonlarının tanınan yıldızı Hayden Christensen var. Britney gibi konuşuyor Portman için her zaman önce eğitimi geliyor. Her yıl yalnızca bir film yapıyor ve onu da yaz tatillerine denk getiriyor. "Ivy League" okulları olarak anılan birinci sınıf üniversitelerden birine gidiyor. Okulun adını açıklamıyor. Ayrıca okulda kendi soyadını kullanıyor. ("Portman" anneannesinin soyadı). Genç oyuncunun yönetmenler arasındaki popülaritesinde aynı anda hem baştan çıkarıcı hem de masum görünmeyi başarabilmesinin payı büyük. İhtiyacı olmadığı halde, çevresindeki insanlarda koruma içgüdüsü uyandırıyor. O da bunun farkında ve "Şu anda yapmam gereken yönetmenleri artık yetişkin rollerine hazır olduğuma ikna etmek. Görüntüm ve minyon tipim yüzünden bu çok zor. Hâlâ 12 yaşında birini oynayabilirim mesela. Arkadaşlarımla dışarı çıktığımızda hep önce benim kimliğim sorulur" diyor gülerek. "Ama içimde bir sürü şey değişirken küçük kız rollerine çıkmak çok zor. Artık yaşımdaki birini oynamak isityorum. Fazla Britney gibi konuşmuş olacağım ama evet hâlâ kadın değilim ama küçük bir kız da değilim. Bu şahane bir dönem" diyor "Yaşından olgun" ve "yaşlı ruh" Natalie ile filmlerde oynadığı karakterleri tarif ederken en çok kullanılan sıfatlar. Yönetmeni George Lucas "Star Wars" için neden onu seçtiğini şöyle açıklıyor: "Ülkesinin veya bir gezegenin lideri olabilecek kadar güçlü gözüken çok genç bir kadına ihtiyacım vardı. İlk filmde kesinlikle yaşının çok ötesinde bir görünüme sahip Carrie Fisherı seçmiştim. Nataliede de yaşadığı toplumun lideri rolünde inandırıcı olabilecek bir güç ve varlık seziyorum. Aynı zamanda incinebilir, hassas ve sıcak görünüyor. İnsanı tuzağa düşürüyor."