Cumartesi Erkan Mumcu, beni duyun!

Erkan Mumcu, beni duyun!

24.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Erkan Mumcu, beni duyun!

Erkan Mumcu, beni duyun


     

     Hâlâ var mıdır bilmem, eskiden inşaat işçileri paydostan sonra kıç ceplerinden bir yuvarlak mika ayna çıkarıp saçlarını tararlardı. Aynanın arka yüzünde de şarkıcı Adnan Pekak’ın resmi olurdu. Canlarım bir de ilk buldukları yeşillikte mışıl mışıl uyurlar ya, en imrendiğim şey. Uzun zamandır ben de ilk defa, şu bahar sabahı, yayıldığım otların arasında aynı mutluluk içerisindeyim. Böylece, ya saadet dolu bir yazı kaleme alacağım ya da birine "saracağım". Gazetelere şöyle bir bakıyorum. Buldum: Hayatımıza bir implant şeklinde yerleşen Güngör Bayrak... "Hiç değişmedi!" diyor başlık, gerisini okumuyorum. Lüzum yok; kendisiyle çok anı paylaştık, bir gece Arda’yla basmışlığım bile vardır Günay Restoran’da.
     Siz meraktan çatlamadan anlatayım. Aynen şöyle olduydu: Bu Bayrak bir gün çalıştığım dükkandan içeri girmişti. O dönemin ünlü mankenlerinden olduğu için; uzun bacakları, orta yaşlı sevgilisi ve kırmızı bir spor arabası vardı. Önce, kampanyasını yürüttüğüm İnteks’te kendisine uygun bir modellik işi olup olmadığını sordu. Sonra baklayı ağzından çıkardı: "Geçen gün Arda ile karşılaştım, yahu sahiden Arda zengin mi?" Soru için başvurduğu mercii doğrudur, biz o aralar adamla aşne fişne etmekteyiz çünkü. Dedim ki, "Anneciğine ait bir kat var, bu sana zenginlik gibi mi görünüyor?" Cevabı tatminkar bulmuş olacak ki kalkıp gitti. O gitti, arkasından Arda aradı ve biz ne hikmetse birden telefon aracılığı ile kavga edip ayrıldık. Tabii ben "teselli" babında, akşam Günay’da aldım soluğu bir grup arkadaşımla. Kafe kısmında oturuyoruz. Çok geçmeden kapı açıldı, Güngör’le -Allah için çok şıktı- Arda içeri girdiler. Benim hayvan elini kızın beline dolamış. Doğrudan restorana geçtiler. Ben şoktayım. Arkadaşların arasında -kulakları çınlasın- "Figüran Osman" Yalçın da var. Beni "doldurmaya" başladı: "Benim bildiğim Sarıkız bu durumda bir şey yapar artık." Yapacağız tabii, durun hele... Biraz bekleyip yola düştüm, WC’ye doğru. Yanlarından geçerken "Hayırlı akşamlar olsun" dedim. Arda daha bir karardı. Güngör de o esnada şefe (ya Öner ya da Yılmaz’dı yanılmıyorsam) yemek siparişi veriyor. Ağzını kuş gibi büzmüş, "Bir pirzola, bir salata, bir bilmem ne..." Ay ben onları boğazınıza dizmez miyim! En hoş ses tonumla sordum: "Güngörcüğüm cebinde paran var mı?" Çok şaşırdı ama iyi oldu, Fransız aksan birden düzeldi. "Niye soruyorsun?" Devam ettim: "Bu yanındaki adamın parası yoktur da, bunları ısmarlayıp sonra rezil olmayasın diye şeri" dedim ve bir başka hacet için WC’ye yürüdüm. O geceden unutmadığım bir şey de, elindeki mönünün arkasına saklanan şefin attığı kahkahalar. Sonrası mı?
     İki ay sonra da evlendik Ardacığımla...
     
     Daha önce de Türkiye’nin tanıtımı ile ilgili birçok girişimim olmuştur. Şimdi size aşağıda kaba hatlarıyla anlatacağım proje de bunlardan biri. İlgileniniz lütfen.
     Şimdi aynen şöyle yapacağız:
•   Önce sultan kayığının büyük bir modeli inşa edilecek.
•   Ve bu gemi Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkeler arasında dolaşacak.
•   Adı "Nuh’un Gemisi" olur. Çünkü içine, Akdeniz’de ne kadar ülke varsa, (Türkiyemiz ev sahibi) gençleri seçilerek doldurulacak, tayfa ve personel olarak...
•   Sonra aynı ülkelerin TV kanalları ile anlaşmalar yapılacak. Nuh hangi limandaysa, o memleketin folklorik etkinlikleri, yöre tarihi, ören alanları, müziği, kültürü, her şeyi bir şölen havasında bu kanallar aracılığı ile tüm Akdeniz’e aynı anda naklen verilecek. Sonra gelsin sponsorlar, gelsin paralar.     
     İşte size aynı zamanda AB yolunda büyük bir "deniz adımı". Daha sonra Cebelitarık’tan açılıp ver elini diğer ülkeler... Ayrıca bu proje başarı ile uygulanırsa, Güngör’ün elindeki
     -Rocky 86 afişlerine dönen- Turkish Coffee tepsili posterlerden de kurtulacağız. Sanırım hala bunlar kullanılıyor yurtdışı tanıtımlarımızda.
     Not: Proje sahibi olarak fazla bir şey istemiyorum. Gemide emrime İspanyol gençleri verilsin yeter. "Abla ne istiyon emret" şeklinde...
     
     Yazara e-mail