Güzellik uğruna kırmızı çizginiz nedir?

Şu an dünyanın bir yerinde, siz bu yazıyı okurken bir sümüklü böcek, mukusunu bıraka bıraka bir insanın yüzünde sürünüyor ve
bu insan bunun için hatrı sayılır miktarda para ödüyor... Vogue dergisinin şubat sayısının güzellik bölümünde yer alan yazı işte
bu satırlarla başlıyor. Kozmetik sektörünün doğadan faydalanması yeni bir şey değil aslında. Ancak kullanılan doğal malzemeler oldukça sıra dışı artık. Dergi örnekleri şöyle sıralıyor: Balık yumurtası, minik elektroşoklar verilerek elde edilen arı zehri, geyik boynuzunun üzerinden
elde edilen kadife, somon balığı enzimi, bülbül dışkısı, solucan pisliği...

Kleopatra’nın böcekli formülü
Bütün bunlar elbette doğru şekilde işlendiğinde, cildi nemlendirmek, temizlemek, kırışıklıkları azaltmak, cilde parlaklık vermek gibi amaçlarla kullanılıyor. Hatta Cambridge Düşesi Kate Middleton ve üvey kayınvalidesi, Cornwall Düşesi Camilla’nın yüz bakımı için arı zehri kullandığı dedikoduları başladı bile.
Bu sıra dışı cilt bakımı yöntemlerini çok eskilere götürmek mümkün. 30 yıldır doğal eczacılık üzerinde çalışan, etnobotanist Paul Cox güzellik sembollerinden Kleopatra’nın böcekle yapılan ruj kullandığını söylüyor. Cox sümüklü böceğin cilde yararlı olduğunu onaylıyor: “Kolajen dokulu proteini sayesinde kırışıklıklara iyi geliyor.” Avustralyalı makyaj sanatçısı Napoleon Perdis de sümüklü böceğin iyileştirici özelliğini hayvanın doğasından örnekle açıklıyor. Sürünerek hareket ettiğinden sert zeminlerde karın bölgesi zarar görür ve yapışkan bir sıvı salgılar. Bu sıvı da iyileşmesini sağlıyor.
Arı zehrinin tıpta kullanılmasının kökleri de Antik Yunan, Mısır ve Çin’e kadar gidiyor. Cox arı zehrinin beyne cildi iyileştirmesi için sinyaller verdiğini söylüyor. Ayrıca içindeki melittin maddesi kırışıklıkların daha az görünür olmasını sağlıyor. Bu maddenin antibakteryal özellikleri de akne tedavisinde ve akne oluşumunu önlemede etkili. Londra menşeili Rodial markası arı zehrinden ürettiği ürünlerini enjekte yoluyla uygulanan yöntemlere bir alternatif olarak sunuyor. Yeni Zelanda markası Manuka Doctor da arı zehrinden medet uman kozmetik markalarından. Zehri elde etmek için arılara düşük seviyede elektrik akımları veriyorlar. Ancak bu yöntemin arılara herhangi bir zarar vermediğinin ve tamamen acısız olduğunun da altını çiziyorlar. İşlem sonrası arılar hiçbir şey olmamış gibi uçup gidiyor yani. Kurutarak kullandıkları bu zehrin 1 gramı yaklaşık 10 bin arıdan elde ediliyor.
(Derleyen: Aydil Durgun)

Bülbül dışkısı cilde ışıltı ve berraklık verir

Bülbül dışkısı da etnobotanist Paul Cox’ın onayladığı bir başka güzellik reçetesi. Cilde ışıltı ve berraklık kazandıracağı görüşünde. Cox’ın kırmızı çizgisi ise solucan dışkısı. Topraktan geldiği için bakteri barındırdığını söylüyor. Yale Üniversitesi’nden Dermotolog Doktor David Lefflef ise bu konulara temkinli yaklaşıyor:
“Evet bazı bilimsel veriler var ama deri üzerinde bir biyopsi yapsam bir değişiklik görür müyüm acaba?” Arı zehrinin cilt üzerindeki olumlu etkilerinin abartıldığını düşünüyor.
Durum bundan ibaret. Kısa bir süre öncesine kadar bir insanın yüzüne botulinum zehri (bildiğimiz botoks) enjekte eden birinin Nişantaşı’nda şık bir klinikte yüklü miktarda para kazanmak yerine, hapse gireceğini düşünürsek kozmetikteki bu yeni gelişmelerle ilgili açık fikirli olmakta fayda var. n