Cumartesi Her kadının ihtiyacı

Her kadının ihtiyacı

02.10.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir kadının mutlu olabilmesi için üç erkeğe ihtiyacı varmış: Ciddi bir doktor, iyi bir mimar ve finansal sorunlarını çözebilecek bir avukat

Her kadının ihtiyacı

Mutluluğun tam ve anlamlı olabilmesi için üç aşığa da bir arada sahip olmayı gerektiriyordu yine aynı öğüt. Ben hep bu harem fantezilerinden yoksun sıkıcı bir tek eşli oldum. Ayrıca erkek seçiminde, neden olduğunu anlayamadığım bir şekilde -aşık olduklarım hariç- çok da fazla bir şeye yaramayanlara denk geldim! Yine de böyle özlü öğütleri dinlemek hoşuma gidiyor. Ve belki de bu yüzden en yakın arkadaşlarım arasında, diş hekimi olmasına rağmen, kafa sağlığım dahil olmak üzere bütün ufak sağlık problemlerimle ilgilenen özel doktorum, Nilgün Büke de yer alıyor. Sonra yuvam hakkında fikirler vermenin yanında, bana her türlü şık davette kavalyelik eden, her zaman nazik ve rafine olan mimar arkadaşım Hakan Helvacıoğlu ve bir şekilde medyada yer alan herkesin başına gelebilecek küçük problemlerimi ve ödemelerdeki "dikkatsizliklerimden" doğan sorunlarımı peygamber sabrı ile çözüme kavuşturan sevgili avukatım Fikret Tümen var... Seçimlerimden dolayı çok memnun olduğumu söyleyebilirim. Mesela Nilgün, bana dünyanın en sıcak gülüşünü hediye etmesinin yanında, dünya beni korkuttuğunda kaçtığım, benim de kendime ait bir odamın bulunduğu sıcacık evini açtı. Hakan kendimi her şeyden soyutladığım anlarda, o yaldızlı dünyasıyla beni dışarıya çıkmaya razı eden tek kişi. Fikret ise hapisten kurtarmasının dışında, beni Oya ile tanıştırdı ve tabii ki ekmekleri ile... Oya ve Fikret mükemmel bir çift... Uzun boylu, güzel, şık, kültürlü, sempatik... Hatta inanın bana, onların temsil ettiği modern Türk ailesini anlatan bir reklam kampanyası yürütülse kesin ülkenin Avrupa Birliğine girişi hızlanırdı! Sadece dış görünüşlerinden ötürü değil, onları tanıdıkça bu övgüleri gerçekten hak ettiklerini düşünüyorum. Aslında gerçek anlamda tarafsız olmam gerekirse Oyanın çok tatlı olduğunu ve benim en sevdiğim "kıl insan" dediğim kocasına karşı inanılmaz bir sabır, titizlik ve özenle yaklaştığını itiraf etmeliyim. Evleri de kendileri gibi: Güzel, ışıklı, nefis resimlerle dolu... Tabloyu tamamlama adına Oyanın mutfakta da çok başarılı olduğunu söylesem şaşırmazsınız herhalde. Belki de ondan sofistike bir yemek tarifi "çalarak" size anlatacağımı bile düşünürsünüz. Ama hayır! Ben Oyadan ne öğrendim biliyor musunuz? Ekmek yapmayı... En doğalı, en vazgeçilmezi, en lezzetlisi... Ekmek! Her zaman yapmayı istemiştim ama kim bilir neden hiç öğrenememiştim... Bir gün onların evinde salonda oturup dikkatliymişim taklidi yaparak Fikretciğimin, borçlarımı bir hafta bile geciktirmemem gerektiğini, aksi takdirde bankaların tuzağına düşeceğimi, hatta tüm kredi kartlarımı iptal ettirmem gerektiğini içeren öğütlerini dinlerken, burnuma nefis, sıcak, tanıdık bir koku geldi. Ve bir anda bir süre için bile olsa, hâlâ "mutluluk evi" diye tanımladığım evde anneannemin tahta fırının karşısına geçmiş ekmek hazırlarkenki görüntüsü geldi gözümün önüne. Gözlerimin hafifçe nemlendiğini hissettim. Zaten çok hassas biri olan Fikret hemen fark etti. Ve tüm tatlılığıyla "Hadi Donatella, durum o kadar da kötü değil... Bu karışıklığın da üstesinden geliriz. Böyle yapma lütfen" dedi. O bana şaşkınlıkla bakarken, ben deli gibi gülmeye başladım ve ayağa sıçrayarak "Canım avukatım, bu problemimi de en iyi şekilde çözüme kavuşturacağına adım kadar eminim. Sana kesinlikle güveniyorum" dedim. Sonra mutfağa doğru koşmaya başladım: "Oyaaaa, ne yapıyorsun?" Oya cevap verdi: "Gel Donatellacığım... Sana ekmek yaptım, hem de gerçek olanından!" Birileri bana bir kadının gerçekten mutlu olabilmesi için üç erkeğe ihtiyacı olduğunu söylemişti: Dikkat ve aşkla sağlığı ile ilgilenen ciddi bir doktor; yuvasını, fantezisi ve ruhsal armonisi ile dekore eden bir mimar ve tüm hukuksal ve tabii ki finansal problemlerini çözebilecek bir avukat! Malzemesi: 1 kare maya4 kesmeşeker1 tatlı kaşığı tuz1 su bardağı ılık süt1 yemek kaşığı margarinun. Yapılışı: Maya, kesmeşeker ve tuzu ılık süt içinde bekletin, karıştırın ve 10 dakika kabarmasını bekleyin. 1 yemek kaşığı dolusu margarin eritin, aldığı kadar un ve mayalı malzeme ile iyice yoğurun, üzerine temiz bez koyun ve bekletin. İyice kabardıktan sonra şekil verin. 15 dakika daha kabarmasını bekleyin ve 200 derece fırına koyun. 15 dakika sonra mutfağınızı nefis bir ekmek kokusu saracak. donatellapiatti@hotmail.com Ekmek