Cumartesi Kentin sakinleri

Kentin sakinleri

25.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Moda dünyasına yeni adım atan Gökçe Çıbık, Uttu isimli markasıyla ürettiği naif, sandık kokan tasarımları ile karşımızda

Kentin sakinleri

Jale, Hale, Sade, Bade... Bu kızlar moda dünyasının taze ismi Gökçe Çıbık’ın ilk koleksiyonu “Kent Sakinleri”den bazıları. Her biri uzun zamandır modaya ilgisi olan ve sonunda bunu ilgiden çok daha fazlasına dönüştürmek istediğine karar veren Çıbık’ın elinden çıkmış. Mimarlıktan moda dünyasına geçiş yapan Çıbık’ın her tasarımının ismi var, bir de hikayesi... Bütün modellerde özenle düşünülmüş küçük ayrıntıları var; mesela Sade’nin ceplerindeki astarlar yakasında kullanılan puantiye desenli kumaştan yapılmış. Satın aldığınız her parça adınıza özel yazılmış bir teşekkür notuyla elinize ulaşıyor. Bu notun üzerine de o parçanın yedek düğmeleri dikili. Bütün bu ayrıntılarla tek tek kendisi uğraşıyor Çıbık. Bu durum onu biraz yoruyor haliyle ama “kızlarıyla” ilgili aldığı güzel tepkiler yorgunluğunu unutturmaya yetiyor. Şimdilik yalnızca internet üzerinden satış yapılıyor. Ama dilerseniz Çıbık’ın Karaköy, Fransız Geçidi’ndeki ofisine uğrayıp “kızlar”la şahsen tanışabilirsiniz.

Haberin Devamı

Mimarlık yapıyorken tasarımcı olmaya nasıl karar verdiniz?

Beş yıla yakın mimarlık geçmişim var. Mimarlığı da isteyerek okumuştum açıkçası ama insan 25’inde falan ne istediğinden emin olmaya başlıyor ya... Modaya olan ilgim gittikçe arttı ve “Benim hayalim bu” dedim. Mimarlığı bırakıp moda tasarımı eğitimi almaya karar verdim. Sertifika programlarını araştırdım, kalıp-dikiş bilgisini, işin zanaat kısmını öğrenmek istedim daha çok. LaSalle Akademi’de 1.5 yıllık bir eğitim aldım. Geçen yaz ben bu işe başlayacağım diyerek bir hafta sonu kapandım ve ana hatlarıyla koleksiyonu çizdim.

Her modeliniz ismi ve karakteri var. Bu fikirler nasıl gelişti?

En başından beri, daha koleksiyonu bile çizmeden bazı kararlar almıştım. Markanın kimliği çok önemliydi. Editoryal çekimler yapmayı kafaya koydum. İnternet sitesi çok düzgün olmalıydı. Her parçanın ismi olması konusunda da kararlıydım. Sade kelimesini çok seviyorum. Koleksiyonum ilk Sade modeli ile başladı. Sonra Bade, Hale, Naze diye kızlar çoğaldı. Hikayeleri de giydiğinizde ne hissedeceğinizle ilgili biraz. Bir de dünya batsa kendi ismimle çıkmayacağım diye bir karar aldım. Benim ismimi bilmelerinin hiçbir önemi yok çünkü. İnsanların benimle değil markaya bir bağı olsun istedim.

Haberin Devamı

Markanızın adının anlamı ne?

İnsanın aklına birçok şey geliyor ama markayla örtüşecek bir şey bulmak çok zor. Birçok şey okudum isim ararken. Bir gün yine mitoloji ile ilgili kitap okurken Sümer bölümünde Uttu diye bir tanrıçadan bahsedildiğini gördüm. Dokuma ve örgü tanrıçası olarak geçiyordu. “Aman yarabbim” dedim, “Aradığım bu”. Uttu’nun o akılda kalıcılığı, simetrikliği de çok hoşuma gitti.

“20-35 yaş arası çalışan ya da okuyan kadınlara hitap ediyor”

Eski dönemlerin havası var koleksiyonunuzda. Nelerden ilham alıyorsunuz?

Dönem insanıyımdır. Özellikle 50’ler ve 30’ları çok seviyorum. Eskinin o naifliğini ve bağırmayan tavrını çok seviyorum. O yüzden böyle şeyler çıktı ortaya. Ben daha maskülen parçalar çıkar diye hayal etmiştim ama koleksiyonda çocuksu bir feminenlik var. O da biraz detaylarla ilgili sanırım. Kent Sakinleri 20-35 yaş arası çalışan ya da okuyan kadınlara hitap ediyor. İstanbullu, otobüse binen, markete giden, öyle çok başka hayatlar yaşamayan, bizden birileri... Çizgimin gittikçe gelişeceğine ve belki farklılaşacağına inanıyorum. Öğreneceğim çok şey var. Tekstil sektörü bambaşka bir dünya benim için. Kumaş mesela başlı başına bir derya... Belki 20 sene sonra “Ben kumaş öğrendim” diyebilirim.

Haberin Devamı

Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İlk koleksiyonumda marka kimliğini oturtmak istedim, bu olaya nasıl yaklaştığımı insanların fark etmesini istedim. Hedef kitlesine çok iyi ulaştı bence. Çok pozitif geri dönüşler alıyorum. Evet çok satış yapmak elbette hoşuma gider ama beni asıl mutlu eden insanların bunu farkına varması. İstediğim, hayal ettiğim bağı kurmuşlar giysilerle. Keyfim yerinde açıkçası, sadece tek başına olmak çok yoruyor beni. Geçen hafta satışlar çok artmıştı, çıldırmak üzereydim, egzema oldum... Satın alanlarla mail’leşiyoruz. Onlardan fotoğraf istiyorum, sitede “Uttu sokakta” diye bölüm yapacağım.

Haberin Devamı

“Satışlar gayet iyi gidiyor, siparişlerin yarısına yakını yurtdışından geliyor”

Satışlar nasıl gidiyor?

Gayet iyi gidiyor, çok memnunum. İlk olduğu için beklentimi düşük tutarak başladım ama beklediğimin çok çok üstünde. Yaptığım satışın yarısına yakını yurt dışınaydı.

En çok beğenilen “kızlar” hangileri?

Hale, Jale ve Sade koleksiyonun en popülerleri. Özellikle Sade’nin kiremit rengi... Hale’nin fistosu, Jale’nin de laciverti en çok talep gören modeller.

Kış koleksiyonunda neler olacak?

Bir kere her şey uzayacak. 30’lar Rus kadınlardan ama düşesler değil, daha çalışan, hizmetkar sınıfın esintileri olacak. Türkan Şoray’vari bir şeyler çıkacak ortaya. Yavaş yavaş aksesuar işine de girmek istiyorum. Bu koleksiyonumda eşarp da olacak mesela.

Yazarlar