KIRMIZI ALARM ikaz ediyor

Cihangir Günlüğü, Kravisni Tob Tol, Lanetliler, Abtülika... Mizah dünyasının eski renkleri yeni bir dergiyle okura döndü. Kırmızı Alarm çiçeği burnunda bir mizah dergisi. Yaklaşık bir ay önce çıkmaya başladı. Yayın yönetmeni Behzat Taş, mizah yönetmeni Faruk Bayraktar. Derginin künyesinde başka tanıdık isimler de var. Erdoğan Dağlar, Serdar Gilkal, Metin Demirhan, Altay Kaynar gibi. "Mizahi habercilik" yapmayı hedefleyen derginin köşe yazarları da bulunuyor. Ayşe Düzkan, Hakeme Gözlük; Mert Aydın, Ayaktopu Öyküleri; Necla Akgökçe, Fikriye’s Fitne Center adlı bölümlerle her hafta Kırmızı Alarm’da. Pazar günleri çıkan dergiyi yaratanlar dergilerini anlattılar.

• Adının çok özel bir hikayesi yok. Bulduk; iyi geldi, hoşumuza gitti. Alarm insanları ikaz eden, uyaran bir şey. Kırmızı da hoş bir renk. Karikatürün görevlerinden biri zaten insanlara ikazlarda bulunmaktır. Kırmızı Alarm da bu isteğimize denk düştü.
• Diğer mizah dergilerinden farklıyız, üstünüz gibi bir iddiamız yok. Dergiyi oluşturan insanların çoğu daha önce değişik yerlerde yazıp çizmiş insanlar. Bunların alaşımından yeni bir mizah dergisi yapmaya çalışıyoruz. Sarı-sıcak dergiler; Gırgır, Pişmiş Kelle ekolüne yakınız. Onların referanslarını da taşıyan ama kendi mizah üslubunu geliştiren, onların üstüne bir şeyler katmaya çalışan bir gelenekten geliyoruz.
• Espri yapma tarzımızda bazı farklılıklar var. Bol yazı kullanıyoruz. Mizahi habercilik yapmayı planlıyoruz. Zamanla bu özelliğimiz daha çok ortaya çıkacak. Siyasete, ekonomiye, felsefeye dergide daha çok yer vermeyi düşünüyoruz. Mizahi yazı denemelerini seviyoruz. 12-13 tane yazarımız var. Gazetecilik, habercilik yapmak istiyoruz. Mizah çizerinin röportaja gidip o röportajı çizmesi gibi, günlüğünü tutması gibi fikirlerimiz var.
• Dergi çalışanları olarak yaş ortalamamız diğer dergilerden daha yüksek ama amatörlere açık sayfalarımız bulunuyor. Genç nesilden arkadaşlarımız da Kırmızı Alarm’da çiziyor. Karikatür okulda öğrenilen bir şey değil. Yeni çizerler yetiştirmeyi önemsiyoruz. Kendi yazar-çizerlerimizi içimizden çıkarmaya çalışacağız.
• Zaman zaman birbirimizin esprilerini çiziyoruz. Bu çok geleneksel bir şeydir ama şimdiki dergilerde pek kalmadı. Biz tür olarak bunu benimsemiş durumdayız. Biri bir espri buluyor, "Bu senin çizgine gider" diyor. Bu durum, esprinin gelişimine de katkı sağlıyor.
• Güzel Türkçe gibi bir derdimiz var. Özellikle güncel haberlerin yorumlandığı ortak sayfalarda argoya, küfüre dikkat ediyoruz. Tabii her karikatürist kendi köşesinde serbest.
• Diğer dergilerden farklı olarak pazar günü çıkıyoruz. Perşembe ve cuma en yoğun günlerimiz. İki gün işyerine kapanıp sabahlıyoruz. Dünyadan elimizi eteğimizi çekiyoruz. Karikatüristlerin hep son dakikada işlerini bitirdikleri söylenir. Bunun birkaç nedeni var. Günceli takip etmek, daha önce yapılan işi beğenmeyip tekrar yapmak, son anda en güzelini çizerim diye beklemek bunun nedenleri. Bazen iş bitse bile kimse gitmek istemiyor.
• Sıcak, klasik bir mizah dergisiyiz. Okurun Türkiye’de mizah dergileriyle arası iyidir, hakkını verir. İlan, sponsorluk teklifleri geldi ama kabul etmedik. Okurla aramızdaki güven ilişkisini korumak için. Bir gruba bağlı olmadan dergi çıkarmak zor ama biz bu yolu tercih ettik. Gençliğin, mizahseverlerin; Türkiye’deki namuslu, dürüst, aydın, akıllı insanların mizah aracılığıyla sesi olmayı hedefliyoruz.