Cumartesi Koktu bu eller artık!

Koktu bu eller artık!

28.04.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Derviş’in hazır olu unutan, Sezer’in ağırdan alan, Ecevit’in titrek, Hatipoğlu’nun cepteki, Demirel’in artık "alttan alan" elleri... Ölüm orucundaki insanların yorgan altındaki elleri... Eller, buhranın önsözüdür aslında

Koktu bu eller artık

Krizin eller bakımından tahlili veya "Türkiye’de Trışka Eller Buhranı"!
Koktu bu eller artık!

Derviş’in hazır olu unutan, Sezer’in ağırdan alan, Ecevit’in titrek, Hatipoğlu’nun cepteki, Demirel’in artık "alttan alan" elleri... Ölüm orucundaki insanların yorgan altındaki elleri... Eller, buhranın önsözüdür aslında

Sağ olsunlar, var olsunlar! MHP’liler, geçen cumartesi bu köşede yapılan "Şortlu Yüzbaşı Volkan’ın (Kemal Derviş) zulmü altında ezilen Türk erkekliğinin gururunu kurtaracak bir vatan evladı yok mudur?" çağrısını dikkate aldılar. Hafta boyunca yemediler içmediler, sonunda turnayı gözünden vurdular: Kemal Derviş’in İstiklal Marşı sırasında hazır olda durmadığı gerçeğini ortaya çıkardılar! Zurnanın zırt dediği yerde patlattıkları bu hizmet, elbette eleştiri konusu oldu. Fakat ne acıdır ki, MHP’yi eleştirmeye çalışanlar da anlaşılmaz derecede korkaktılar. Tepki cümleleri "Tabii ki İstiklal Marşı’nda hazır olda durulur" diye başlayıp, "ama" diyerek sürdürülüp, sessizlikle tamamlandı. MHP’lilerin başlattığı "el buhranı", algıda seçicilik mi yarattı nedir, hafta boyunca herkes birbirinin ellerine baktı.

Baharı muştulayan kumrular
Foto muhabirleri, Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyonu, Sezer’in Ecevit’in elini sıkmasını müteakip, dağıttılar. Zira birleşen bu iki el, "baharı muştulayan kumrular gibi" ertesi günü borsanın yükseleceğini, doların düşeceğini haber veriyordu!
Fakat efendim yazık ki, bu saadet yeni bir vaveyla ile bölündü. FP’li Yasin Hatipoğlu’nun İmam Hatipler’le ilgili konuşması sırasında MHP’lilerin dikkatlerinden kaçmayan bir
"el olayı" daha oldu.
Algıda seçicilik de böyle bir şeydir işte.
Bir kere kafanıza takılınca hep aynı şeye bakarsınız. Hatipoğlu elini cebine sokunca... İmam Hatipler’le ilgili sözler vermiş olduğu ileri sürülen MHP milletvekilleri derhal duruma el koyarak, o eli o cepten çıkardılar. Çıkarırlar! Çıkartılır!

"İndir o elini aş’aa!"
Demirel -dikkatinizi çekmiş olmalı- son zamanlarda pek iyi değil. Onun elleri de biraz tuhaflaştı. Deniz Gezmiş için Meclis görüşmelerinde "Asalım!" diye bağırırken gayretkeş bir şekilde göklere kalkan, iktidarının son günlerinde de demokrasi dersi veren elleri yok artık. O ellerin yerine Cavit Çağlar için konuşurken anlayış bekleyen elleri var. Kim bilir? Belki de kendisiyle başlayan bir sürecin geriye doğru okunduğunda parmakların ona doğrulacağını hissetti. Belki de hayat, bu kez de ona "İndir o elini aş’aa!" dedi... Tabii insan kesin konuşamıyor bu tip şeyler hakkında!

Bazen son sözdür eller
Edip Cansever olmalı. "Elleri bir insanın önsözüdür" demişti. Öyle eller var ki ortalıkta, insan o önsözün gerisini merak etmiyor. Yalan dolan çünkü. Yalan eller. Dolanan eller. Yalana dolana dolana boğulmuş eller. Kullanılmaktan çürümüş yine de tedavülden kalkmayan, habire insanın burnuna dayanan eller... Öpülsün diye. Çürük. "Bırak bu elleri" diye yeni bir deyim mi uydurmalı? "Bu eller koktu artık" mı demeli yoksa? Ayaklar yerine yani.
Ya görünmeyen eller? Önsöz değil, son söz olan. Öyle ya, kimi zaman elleri, önsözü değil; son sözüdür bir insanın. Yorganların altında, bitkin eller. Sözleri vahşi atlar gibi uçuramayan. Havada uslanmaz kızlar dans edip cümleleri hafifletmeyen. Yokuş yukarı düşünceleri güçlü bir öküz gibi tepelere çekemeyen. Sahi, kaçıncı gününe giriyor ölüm oruçları? Sinirleriniz bozuluyor, haberi çıkınca başka kanala geçiyorsunuz değil mi? Zaman geçiyor, bitmiştir diye dönüyorsunuz aynı kanala. Talihsizlik bu ya, hala sürüyor haber. Sonuna gelmiş neyse ki. Haber bitmiş, sessiz görüntü akıyor. Yorganın altından bir el, güç bela dışarı çıkıyor. Yarı yolda takılıyor. Diyeceği bir şey var o elin. Neyse, bitiyor. Öbür ellerle ilgili gürültülü bir habere geçiliyor. Ha baba de baba, aynı ellere talim ediliyor. Yalan olan. Yalana dolanıp boğulmuş olan. Bıktığımız...




CUMARTESİ