Cumartesi Kolombiyalıdan salsa dersleri

Kolombiyalıdan salsa dersleri

29.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kolombiyalı ünlü dans eğitmeni Carlos Paz ile Yonca Gülgeç’in İstanbul’da kurduğu "Mundo Latino", 70’lik profesörlere bile dünyanın en seksi dansı salsayı öğretiyor

Kolombiyalıdan salsa dersleri

Kolombiyalı ünlü dans öğretmeni Carlos Paz, yaşadığı Londra’dan ayda iki kez Türkiye’ye gelip ders veriyor
Kolombiyalıdan salsa dersleri

Kolombiyalı ünlü dans eğitmeni Carlos Paz ile Yonca Gülgeç’in İstanbul’da kurduğu "Mundo Latino", 70’lik profesörlere bile dünyanın en seksi dansı salsayı öğretiyor

Ahmet Tulgar

Avrupa kentlerinde, 70’li, 80’li yıllarda, Latin Amerikan halk hareketleriyle, isyancılarla dayanışan, bu ülkelerin baskı rejimlerine karşı kamuoyu oluşturmaya çalışan inisiyatifler, kulüpler birbiri ardına kuruluyordu. Bu, bir Latin dalgasıydı.
Günümüzde Ricky Martin, Jennifer Lopez gibi isimlerle tüm dünyaya yayılan yeni Latin dalgası ise kendisini eğlenceyle sınırlıyor. Sınırlanıyor.
20 yıl önce "Mundo Latino" ismi Türkiye’de politik çağrışımlar yapar ve büyük olasılıkla kapısına kilit vurulur, en azından birkaç kez polis tarafından basılırdı. (Şimdi de olmayacağı ne malum?)
Bugünse Mundo Latino, Yonca Gülgeç isimli eski bir tekstilcinin, salsanın dünyadaki en iyi eğitmenlerinden biri olduğunu söylediği Carlos Paz’la kurduğu bir dans kursunun adı.

Carlos’la ilişkiniz nasıl başladı, Yonca?
Yonca: Her yıl Palenke adında bir Latin grubu İstanbul’da Ceylan Inter-Continental Hotel’de program yapıyor. Ben de bu arada Londra’da tekstil mühendisliği okumuşum ve 20 senedir tekstilcilik yapıyorum ama bir süredir de Latin danslarına takmışım. Grubun solisti Adriano ile arkadaş oldum. Adriano, bir gün bana Carlos Paz’ı tanıdığını, istersem onun buraya gelip bir workshop yapabileceğini söyledi. Hemen Carlos ile irtibat kurdum. Bu olaylar bir buçuk yıl önce oldu. Artık tekstilci değilim.

Kaç yaşındasınız, Yonca?
Y.: 44.

Ama salsa daha genç insanlar tarafından sevilen, yapılan bir dans değil mi?
Y.: Hayır, 25’ten 60’a kadar giden bir yaş grubu tarafından yapılıyor. Profesör doktorlar bile salsa yapıyor. Gecelerde çıkıp dans gösterisi yapmasalar bile derslere geliyorlar.

Carlos’la birlikte kurduğunuz "Mundo Latino" adlı bu şirket sadece dansla mı sınırlı, Latin Amerika’yla ilintili başka konularla da ilgilenmiyor musunuz?
Y.: Mundo Latino, sadece dans eğitimi veren, organizasyonlar yapan bir kuruluş.

Hayır, Avrupa’da bu tür kuruluşlar ismini taşıdıkları bölgenin her tür kültürünü tanıtıyor, bazen daha ileriye gidip oradaki siyasi hareketlere filan destek veriyor da...
Y.: Bizim kuruluşumuz da genişleyecek. Her türlü "entertainment-eğlence" yapılacak. Bir de salsa bar açmak istiyoruz. Ve yemek alanında da iş yapmak istiyoruz.

Carlos, Türkler dansla ne kadar ilgili?
Carlos: Benim için sürpriz. Kendilerini bu işe adamış gibi dans ediyorlar. İngilizler kendilerini bu işe böyle adamazlar. Bir de Londra’da hayatımı sürdürüyorum ama Kolombiyalıyım ve kültürümüzü Türklere tanıtmak hoşuma gidiyor.

Ama siz de workshop’larınızda kültürü dansla sınırlı tutuyorsunuz, değil mi?
C.: Salsanın kökenlerini, nereden çıktığını filan da anlatıyorum tabii.

Her ülkenin kendine göre salsa dansı var"
Peki, ülkenizi ve Latin Amerika’yı daha iyi tanımak isteyen insanlara, bölgedeki sorunları, ülkenizdeki kokain meselesini, şiddet olaylarını anlatmak, bu konuda Türkiye’de bir bilinç oluşturmak gibi bir çaba içine girmiyor musunuz?
C.: Hayır, bu konulara girmiyoruz.

Salsanın kökenlerinden bahseder misiniz?
C.: Salsa ilk kez Küba’da ortaya çıkmış ama kökenleri Afrika’da. Küba ritimleriyle Afrika ritimlerinin bir karışımı. Küba ritimleriyle kast ettiğim mambo, ça ça gibi ritimler. Daha doğrusu 50’lerin sonunda, 60’ların başında caz ile bu ritimlerin karışmasından çıkmış salsa.

Yani tam Küba Devrimi’nin olduğu dönemlerde...
C.: Evet, tam o dönemde. Ve Küba’dan bütün Latin Amerika’ya yayılmış. Porto Riko’nun salsa tarzı farklı, New York’un salsa tarzı farklıdır. Kaliforniya’nın salsa tarzı daha da farklıdır.

Türk kadınlarının vücut ölçüleri, formları salsaya uygun mu?
C.: Evet, Türk kadınları Latin kadınlarına çok benziyor. Görünüşleri, giyim tarzları, yürüyüşleri...

Dersleriniz pahalı mı?
C.: Pahalı değil. Ama Mundo Latino başka ülkelerden eğitmenler getiriyor. Yol parası, burada konaklama filan belli bir harcama gerektiriyor.

Bir saatlik ders için 8,5 milyon TL alıyoruz"
Yonca, siz Türkiye’nin ekonomik şartlarını daha iyi biliyorsunuz. Siz söyleyin.
Y.: Workshop’larda bir saat için 8,5 milyon TL alıyoruz. Eğer iki saat ders istenirse indirim uyguluyoruz, 15 milyon alıyoruz. 6 saat için özel bir paket uyguluyoruz ve 40 milyon alıyoruz.

Carlos, Latin danslarını iyi yapabilmek için ne kadar çalışmak gerek?
C.: Bu, yeteneğe bağlı. Kişinin ne kadar zamanını bu işe ayırdığına, ne kadar disiplinli olduğuna bağlı.

Bu dansı öğrenmeye başlayacakların önceden doktora görünmeleri, kalplerini muayene ettirmeleri filan gerekiyor mu?
C.: İsteğe bağlı. Ama salsanın kalp için iyi bir egzersiz olduğunu söyleyebilirim.

Gay’ler için de sınıflar açılmalı"
Salsa’yı insanlar en çok hangi nedenlerle tercih ediyor?
C.: Öğrencilerime soruyorum, bazısı seksi bulduğu için, bazısı iyi bir antrenman olduğu için, bazısı da yeni insanlar tanımayı sevdiği için tercih ediyor.

Neden Türk kadınları ve erkekleri salsayı bu kadar sevdi?
C.: Karşı cinsle ilişki kurma sorunları olan insanlar çok geliyor bize. Çünkü bu dansta insanlar birbirlerine çok yakın olmak zorunda. Bu dans insanları sosyalleştiriyor.

Sadece heteroseksüel çiftleri mi kabul ediyorsunuz?
C.: Londra’da gayler için de sınıflarımız oluyor. Eğer Türkiye’de de böyle bir müşteri kitlemiz oluşursa açarız.

Carlos, Türkiye’ye ne kadar zamanda bir geliyorsunuz?
C.: Her dört haftada bir. Bazen ayda iki kere de oluyor.
Bilgi için; İpek Tuzcuoğlu: 0532 415 35 53

"Salsa emekçilerin dansıdır"
Şu anda bütün dünyada bir Latin dalgası oluştu. Neden?
C.: Müzik endüstrisindeki pazarlamacıların etkisi oldu. Japonya’da bile salsa grupları oluştu.

Peki, bu dalga, mesela Küba’ya uygulanan Amerikan ambargosuna karşı bir kamuoyu oluşmasına da neden olabilecek gibi görünüyor mu?
C.: Bu bir kültürel dalga, politik bir dalga değil. Ama elbette ki bu dansları emekçi insanlar üretti Latin Amerika’da. Bu insanlara, bu ülkelerin halkına bir sempati oluşturuyordur bu moda. Üstelik Küba, Kolombiya gibi ülkeler sadece dansçı yetiştirmiyor. Malarya tedavisini bulan bilim adamı da bu bölgeden çıktı. Ve ilacını Amerikan şirketlerine satmayıp UNICEF’e verdi hiçbir para talep etmeden. Gabriel Garcia Marquez gibi bir romancı buralardan çıktı. Ama keşke Latin müzikçileri, dansçıları ülkelerindeki fakir insanlara yardım etse, gelirlerinin bir kısmıyla onların konut sorunlarını çözse.

Ama işte bu ülkelerin halklarının kültürü zengin ülkelerde sosyetenin, zenginlerin eğlencesi oldu.
C.: Hayır, birçok çalışan sınıf mensubu da kurslarımıza geliyor.




CUMARTESİ