Cumartesi “Korku filmi roller coaster gibi”

“Korku filmi roller coaster gibi”

11.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

BluTV’nin yeni korku dizisi “Sahipli”nin yönetmeni Alper Mestçi “Korku filmi roller coaster gibi, güvenli ortamda bir heyecan yaşıyorsun” diyor. Funda Güray da korku filminin baş unsuru olan bir karakteri canlandırmanın onu heyecanlandırdığını söylüyor

“Korku filmi roller coaster gibi”

nternet televizyonu BluTV, “Masum”dan sonra şimdi korku dizisi “Sahipli” ile izleyicinin karşısında. Dizinin yönetmeni korku filmleriyle tanınan Alper Mestçi, oyuncuları Funda Güray ve Baran Akbulut. Korku, dizi anlamında çok karşılaştığımız bir tür değil malum. Zaten Mestçi de “Türkiye’de korku, fantastik işler yapmak çok zor inanmıyor çünkü izleyici. Türk korku kodları da bizde yeni yeni oturuyor. ‘Sahipli’nin öyle güzel bir tarafı olacak, kodlardan birini var eden bir dizi olacak. ‘Korku ile aşkı harmanlayabilir miyiz?’i inandırmaya çalışıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

“Sahipli” başladı. Farklı bir iş. Projeyi kabul etmenizdeki unsurlar neydi?

Alper Mestçi: Yerli korku dizisi internette hiç yapılmadı. Televizyonda da bir-iki tane vardı. Ama “Sahipli”deki gibi tek bir konunun anlatıldığı projeler değillerdi. Bana da film tadında 10 bölümlük bir şey yapmak enteresan geldi. Bu konuda ilk olmak da şans özellikle de ileride başka korku dizilerine vesile olacaksa.

Funda Güray: Oyuncu olmak için her şeyi oynayabilmek gerek bence. Drama ve komedi yaptım ama korku hiç yapmadım. Korku, oyuncuyu zorlayacak ve üzerine bir şeyler katmasını sağlayacak bir iş gibi geldi ve içinde olmak istedim.

Ne anlatacak bize “Sahipli”?

Funda G.: Büşra’yı oynuyorum. Büşra aslında doktor, başına travmatik bir olay geldikten sonra da tayini doğduğu köye çıkıyor ve köyüne dönüyor. Orada da başına travmatik olaylar geliyor. Köyün öğretmeni Selim (Baran Akbulut) ile yolları kesişiyor ve birlikte bir takım olayların içine giriyorlar.

Haberin Devamı

Alper M.: İpucu veremiyorum çok çünkü sürpriz bir hikaye ve ne olduğunu son bölümde anlıyoruz aslında. Bence büyük bir twist var sonunda ve bunu tahmin etmek de çok zor. Bu konuda netim. Tabii şu an isminden dolayı “Bu kızın içinde ifrit var” durumu anlaşılıyor ama sürprizimiz bu değil.

Korku filmi çekmiştiniz ama dizi olarak korku çekmek nasıldı?

Alper M.: Aslında 450 dakikalık bir film gibi düşündüm ama tabii burada sonraki bölüm ne olacak gibi paslar var. Dizi bana daha zor geldi ama daha zevkli. Karakterleri tanıtabiliyorsun mesela. Filmde onu yapamıyorsun çünkü 15’inci dakikada korkutmazsan “Bu ne biçim film” diyor Türk izleyicisi.

“Kaşe düşük ama koşullar rahat”

10 bölümde başlayıp biten bir internet dizisinde rol almak nasıl?

Funda G.: Çok keyifli. Başı sonu belli düşünsenize. Karaktere dair tüm veri de elinizde. Onu oturtmak, izleyiciye geçirmek daha kolay. Sabah reytinglere bakayım derdi de yok. İnternet platformunu tercih etme sebeplerimden biri de şu; evet, kaşeler düşük ama çalışma koşulları daha rahat. TV dizilerinde ilk bölümü çektiğin sürede 10 bölümü bitiriyorsun.

Haberin Devamı

Farklı bir deneyim olsa gerek.

Funda G.: Ben genelde ya naifi oynuyorum ya bıcır bıcır genç bir kızı. İçinde ifrit olan, korku filminin baş unsuru bir karakteri canlandırmak gerçekten heyecanlandırdı beni. Korkuyordum hatta ilk üç bölümü okuduğumda evde yalnızdım dışarıya çıktım arkadaşlarıma “Yanınıza geliyorum” diyerek. Ama oyuncuyum ve hiç yapmadığım, o toplara girmediğim bir roldü. O yüzden beni bayağı iştahlandırdı.

Alper M.: Korku bir oyuncu için büyük bir şans bence. Çünkü hiç yapamayacağı şeyleri yapıyor.

Ben mesela korku filmi izleyemem neden izlenir onu da anlamam!

Alper M.: Nedeni şu aslında korku filmi roller coaster gibi, güvenli bir ortamda bir heyecan yaşıyorsun. Çünkü seyrettiğinde başına bir şey gelmiyor aslında... Biz de artık Türk izleyicisini çözdük, korku matematiğini allak bullak ettik bence o yüzden artık Türk korku filmleri de daha çok izleniyor. Tabii kız arkadaşına sarılmak için giden de var. Ama bence korkularınızı yenmeniz için de izlemeniz lazım. Ben mesela çok korkaktım küçükken belki de o yüzden korku filmi çekiyorum. Şu an hiçbir şeyden korkmuyorum tabii ki ama eğer korkularınız varsa korku filmi seyretmek iyi gelebilir, tedavi edebilir. Artık daha çok izleniyor desem de Türkiye’de ciddi bir kitle de var tabii korku filminden korkan.

Haberin Devamı

“Korku filmi roller coaster gibi”

“Sahipli’yi çözmek zor”

Alper M.: Gerilim hikayelerinde twist önemlidir. En sonda eğer seyirci “Ben bunu nasıl düşünemedim” diyorsa başarılı olmuşsunuz demektir. Hangi ipuçlarını verdiğiniz de önemli. Siz hepsini toplayıp sonuca ulaşıyorsanız başarılı bir seyircisinizdir. Bu anlamda “Sahipli”yi çözmek zor.

“En çok güldüğüm set oldu”

Bizde korku dizisi diye bir kavram yok bence. Bu eksiklik mi sizce?

Funda G.: Komedi var, dram var, korku neden olmasın!

Alper M.: Korku Türkiye’de fantastik sinema adına yapılan tek tür. Çünkü korkunun belirli şeylerini kabul ediyoruz artık ama bilimkurgu daha fantastik geliyor mesela. Bir de enteresan bir şekilde Hollywood’da olunca kabul ediyoruz Türkiye’de olunca edemiyoruz. Bu tip eleştiriler de bazı şeylerin önünü kesiyor. Hemen olmaz zaten, zamanla olacak. Hollywood’da da hemen olmamış ki! Ama yavaş yavaş aşılacak diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

Klasik sorudur ama başınıza bir şey geldi mi?

Funda G.: Gelmedi hatta en çok güldüğüm set burası oldu galiba.

Alper M.: Bu psikolojiyle de alakalı. Çok gergin bir ortam var, atmosfer rahatsız edici, karanlık... Siz de espriye vuruyorsunuz ki o moddan çıkın. Ama daha önce başıma pek çok şey geldi. Fakat olay şu; oraya yoruyorsunuz. Normalde zaten yaşıyorsunuz birçok saçma, tuhaf olay. Korku filmi olunca “Ah işte bu yüzden oldu” diyorsunuz.

Dini unsurlar da etkili mi sizce korkmada?

Alper M.: Dinle ilgisi yok bence. Dini imajlar kullan ya da kullanma senin kültürüne geçebilecek bir iş yapıyorsan, korkutucu unsurlar doğru veriliyorsa seyirci onu oraya çekiyor zaten. Mesela bu dizide yine “Dini unsurlar var!” yorumları gelecek halbuki yok, ne bir ayet, ne Kuran... Sadece kaynayan bir kazan var ama o “Harry Potter”da da var. İmaj olarak onu yaratabiliyorsun tabii ama onu yaratamadığında da korkutamıyorsun zaten. Demek korkutmayı başarıyoruz ki o tarafa çekiliyor.