Cumartesi "Küçükken de taksi şoförü olmak isterdim"

"Küçükken de taksi şoförü olmak isterdim"

28.05.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Seat Cupta sürpriz bir şekilde ikinciliğe oturan Mert Aytuğ "Sayı saymayı bile araba sayarak öğrendim" diyor

Küçükken de taksi şoförü olmak isterdim

axcum021.jpg 3 Nisanda başlayan Seat Cup son sürat devam ediyor. Geriye beş etap kaldı. İlk etabı Madridde olan yarıştan önce Seat Cup pilotlarıyla bir röportaj yapmıştım. Pilotların çoğu profesyonel, daha önce birçok birinciliği olan tecrübeli isimlerdi. Yaşça en küçükleri ve onlara göre en deneyimsizleri 20 yaşındaki, Sabancı Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencisi Mert Aytuğdu. Bütün pilotlar yarış için son derece iddialıyken Aytuğ onların arasında çok sessiz kalmıştı. Ama yarışlarda kimsenin beklemediği bir şey oldu. Herkesin "Bu sene pişer, sonraki yıllarda ilk üçe girer" dediği Aytuğ daha yarışın üçüncü etabında birinciliği kazandı. Şu anda genel klasmanda Taner Şengezerin ardından ikinci sırada bulunan Mert Aytuğ artık yarışın en büyük favorilerinden biri olarak gösteriliyor. Türkiyenin en genç pilotlarından olan Aytuğ, Seat Cupın yanı sıra Formula 3te de yarışıyor. Sürpriz pilotla Seatın tesislerinde buluştuk. Evet. Hepsinden daha az deneyimliyim. Seat Cupta "İlk beş girersem iyi olur" diyordum. Ama benim karakterim böyle, hiçbir zaman iddialı biri gibi görünmem. Zaten böyle olup başarıya ulaşmak daha iyi bence. Bunlara rağmen "Üçüncü etapta birinci olacaksın" deseler ben de inanmazdım. Diğer pilotların hepsi sizden hem yaşça büyük hem de çok deneyimli ama şu an siz ikincisiniz. Sizin için de sürpriz oldu mu? Diğer pilotlar o kadar da iyi değillermiş, bunu gördüm. Toplasanız arabayla bu 10uncu yarışım olur ama onların neredeyse 50-60ıncı yarışları. Nasıl geldi bu birincilik o zaman? Bir kere Madrid benim ve diğerleri için soru işaretiydi. Kimse ne bineceği arabayı ne de birbirini tanıyordu. Pisti de kimse bilmiyordu. İlk yarış Madriddeydi. Ne hissettiniz orada? 14 yaşında kartinge başladım. Çocukken de tek derdim arabalardı. Ne yapacağımı düşünürken bari kartinge gideyim dedim. İşin ciddiyeti öyle anlaşıldı. Ne zaman başladı pilot olma isteği? Benim daha da öncesinde başladı. Sayı saymayı bile arabaları sayarak öğrendim. Çocukluğunda ne olacağımı sorduklarında sırf araba kullanayım diye "Taksi şoförü olacağım" diyordum. Galiba bütün erkek çocuklarının o yaşlardaki en büyük ilgisi kızlardan sonra arabalar oluyor. "Yarışlar bizi baba-oğul olarak birbirimize yakınlaştırdı" O da kendi duygularını böyle tatmin ediyor. Benden daha ciddiye alıyor bu işi. "Bu saatte kalkacaksın, yatacaksın" diyor. Her zaman başımda ve çok destek oluyor. Annem de öyle, önceden tedirgindi ama artık onun da hoşuna gidiyor. Aileniz sizi destekliyor galiba. Babanız bugün yok ama bazı röportajlarınıza bile geliyor. Babamın böyle bir durumu kabul edeceğini zannetmiyorum. Olmayacak bir şey değil ama asla kabul etmez. Annem de çok sevdiğimi bildiği için çok anlayışla karşılamaz aslında. Sadece babam kadar üstüme düşmez. Üstünüzde büyük bir baskı hissetmiyor musunuz bu durumda? Mesela "Artık sıkıldım, bırakacağım" deseniz ne olur? Ben de ileride öyle olurum herhalde. Kendim yarışamayacak duruma gelince oğlumu yarıştırarak egomu tatmin ederim. Babanız biraz da egosunu mu tatmin ediyor? Yok, tabii eğer oğlum da isterse kötü bir şey değil. İsim vermeyeyim ama sırf egoları için oğlunu zorla yarıştıranlar var. Babam bu kadar istediği için ben de en az onun kadar hırslanıyorum. Kusura bakmayın ama bence kötü bir şey bu, insanın egosunu tatmin etmek için başkalarına ihtiyaç duyması... Aslında aramızda çok ciddi bir ilişki vardır. Sadece yarışlarda çok yakınlaşırız. Orada durum değişiyor. O anlamda da iyi bir şey oldu bu. Yarışlar bizi baba-oğul olarak yakınlaştırıyor. Hep bu kadar yakın mıydınız onunla? Güzel bir örnek vereyim: Ağustos ayında yazlıktayız. Herkes sabah kalkmış havuza girerken, biz babamla tulumlarımızı giyip eşyalarımızı alıp yarış parkuruna giderdik. İnsan işte o anlarda "Acaba bu işe kendimi adamak doğru mu?" diyor. Sırf bu iş için hayatınızda nelerden fedakarlık ettiniz bu zamana kadar? "Sabah evden 70 kilo çıkıp akşam 68 kilo dönüyordum" Evet, var. Sevgiliniz var mı? Bir buçuk yıla yakın. Ne kadar zamandır birliktesiniz? Yok, korkma değil ama biraz şikayetçi. Ona az zaman ayırdığımı, yeterince birlikte olmadığımızı düşünüyor. O ne diyor? Anne gibi mi, korkuyor mu yani? "Valla mecburum" diyorum. Yapacak bir şey yok. Mesela son yarışlardan dolayı uzun bir süre görüşemeyecektik. "Gel yarışa, beni izle" dedim. Cumartesi-pazarını benimle yarışta geçirdi. Nasıl çözüyorsunuz bu sorunu? Evet. Bence kötü bir tarafı yok. Onun orada olması sizi olumlu mu etkiliyor? Vakit bulunca fitnessa gidiyorum. Onun dışında özel bir programım yok. Zaten fast food sevmem. Sebze ağırlıklı yemek yerim. Özel bir egzersiz ya da diyet programı uyguluyor musunuz? Evet. Yarışta da futbol maçı yapmış kadar terliyoruz açıkçası. Hatırlıyorum, özellikle karting yaptığım dönemde sabah 70 kilo olarak evden çıkıp akşam 68 kilo olarak döndüğüm günler oldu. Adrenalin ve stresten kilo veriyorsun. İyi beslenmeniz gerekli çünkü yarışlar esnasında da kilo kaybediyorsunuz, değil mi?