Cumartesi Küresel idrak değişimi

Küresel idrak değişimi

01.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Küresel olarak ısınıyoruz ya da bilim adamlarının daha doğru bulduğu tanımla söylersek eğer "küresel iklim değişimi"ni idrak ediyoruz. Küresel idrak değişimi ile birlikte...

Küresel idrak değişimi

tubakyol@yahoo.com Tabii çok kızdı.İnsanoğlunun berbat bir yaratık olduğunu söyledi, "Bakteri" dedi.Bana mı söylüyorsun?"Virüs" dedim.* * * Siz şu küresel ısınma paniğine inanıyor musunuz hakikaten?"İnanılmayacak gibi değil", değil mi?İnanılacak gibi değil!İnsanlar doğaya zarar veriyor. Doğru. Ve havalar ısındı, bir kar bile yağmadı koca kış. Doğru. Küresel iklim değişiyor. Doğru. Peki küresel ısınmanın sebebi insan mı?Şüpheliyim."Sırf şu televizyonu düğmesinden kapatmak için ayağa kalkmayasın diye her şeyden şüphe edebilirsin sen" diyebilir bazılarınız.Ne diyeyim, beni iyi tanımışsınız.Fakat iklim bu "canlarım", ha bire değişiyor. Sanayi Devrimi'nden önce de iklim değişiyordu. Şimdi de değişiyor. İnsanlar kendilerini fazla ciddiye alıyor. Bu küresel ısınma alarmı da, bilimden ziyade politik bir harekete benziyor. Büyük bir kamuoyu yaratıldı. Korkuyla yönlendirilebilen büyük bir kalabalık... Yarın Milliyet ortama fazla karbondioksit salıyor diye bir laf çıksa, bu gazeteyi almayacaksınız. Ve kimin size bunu yaptırdığını merak bile etmeyeceksiniz. "Küresel ısınmada insanın payının abartıldığını söyleyenlerin kim olduğunu merak ettik ve cevabı da bulduk: Petrol şirketleri ve bu şirketlerden para alan bilim adamları."Doğrudur.Peki küresel ısınma paniğini ortaya atanlar para almadılar mı? Bu bir endüstri yaratmadı mı? On binlerce insan bundan nemalanmıyor mu? Yarattıkları korkuyu bugün kullanmıyorlarsa bile, yarın bu korkuyu kullanarak yapabilecekleri şeyler ürkütücü değil mi? Bir laflarıyla dünyanın her yerinde insanları sokaklara dökebilir, şirketleri batırabilir, bizim gibi insanların tüketim alışkanlıklarını toptan değiştirebilir ve güya çevre dostu şirketlere büyük paralar kazandırabilirler. "En azından insanlarda çevre duyarlılığı yarattılar" diyor çok çevreci arkadaşım.Hah ha... Yalan olabilir yani, öyle mi? Çevre duyarlılığı yaratmak için ortaya atılmış iyi niyetli bir yalan... İyi niyet bile bir yalanı doğru yapmaz. * * * Ah şu benim münazaracı ruhum!İtiraf edeyim; küresel ısınmada insanın rolünün "yalan" olduğuna inanmak için geçerli bir sebebim yok. Aksine, insanın bir tür virüs olduğunu düşünmeye devam ediyorum. İklimi bozmuş, dünyayı kanser etmiş olabiliriz. Acilen önlem almamız gerekiyor olabilir. Bizimle olacaksa, eyvallah, elektronik aletleri stand by'da bırakmayız ve dişlerimizi fırçalarken suyu kapatırız ve enerji dostu ampul kullanırız...Maksat, küresel ısınmaya katkı yapmayalım...Ama bu hadisesinin ardında daha büyük bir oyun oynanmadığına inanmamı beklemeyin.Anlaşalım: Ben insanın küresel ısınmaya etkisini küçümsemeyeyim, siz de insan zekasını... Neden bilmem, çevreci kimselere takılmadan geçemem. Çok yakın bir arkadaşım ileri derecede çevreci, hassasiyetlerini bilirim, bazen gıcıklığına üstüne giderim. Geçen gün ortamdaki kadınlardan biri küresel ısınmadan bahsedince, e ağır çevreci bir kimse olduğu da aşikar, onların kendine özgü bir cümle yapısı, dili var; "Yok öyle bir şey" deyiverdim, "Abartıyorlar. Boş ver..." Deniz Akkaya bir ayakkabı firmasının katalog çekimlerinde çırılçıplak soyunmuş. Niye? Kataloğun teması küresel ısınma diye. Küresel olarak soğuyor olsak, soyunmayacaktı...Hülya dergisi de küresel ısınmaya savaş açmış. Ellerinde kürelerle Hülya Avşar, Hülya Koçyiğit, Müjdat Gezen, Tamer Karadağlı, Levent Yüksel ve Yunus Günce "Dünyamıza sahip çıkın" mesajı vermişler. Yok, onlar soyunmamış. İsimlere bakınca, soyunmamaları da isabet olmuş galiba. Hülya Avşar'ın bile tenis oynarkenki görüntülerinden sonra...Bunlar şu son birkaç günün hareketleri. Öncesi de var, sonrası da olacak. Mevzu herkesin gündemine girdi bir kere. İlla ki kullanılacak. Küresel ısınma politik olarak kullanılıyor mu, insan eliyle küresel ısınma bilimsel bir gerçek değil de propaganda aracı olabilir mi... Küresel oyun bir yana, iklimin küresel magazin malzemesi olduğu ortada.Bizde de genel seçimler magazin ağırlıklı geçer genellikle.Partiler seçim kampanyalarında küresel ısınmayı kullanacaklar mı bakalım? Mesela Cem Uzan "ılık gezegen" vaat eder mi? Küresel magazin malzemesi: Cem Uzan da ılık gezegen vaat etsin... Dınnn, dı dı dınnnn! Korku müziği başlıyor. Ve korkutucu görüntüler birbirini takip ediyor. Su üstünde yüzen buz parçaları... Ekranda bir yazı beliriyor: "Buzlar eriyor." Kabarmış denizler... Kocaman bir dalga sahilde patlıyor. Ekrandaki yazı bu kez "Sular yükseliyor" diyor.Vu vu, rüzgar esiyor. İşte bir hortum. Ekranda "Kasırgalar patlıyor" diye yazıyor.Fabrika bacaları, dizi dizi otomobiller...Ekrandaki yazı bizi suçluyor:"Ve tüm bunlar sizin suçunuz!"Sonra devam ediyor, dalga geçer gibi: "Korktunuz mu?" Çok korktuk abi.Yazılar akmaya devam ediyor:"Korkmayın.Doğru değil."Geçtiğimiz günlerde Channel 4'te yayınlanan -Youtube'da da var- "The Great Global Warming Swindle / Büyük Küresel Isınma Dolandırıcılığı" belgeseli böyle başlıyor.Belgesel boyunca küresel ısınmanın insanla bir alakasının olmadığı, karbondioksitin iklimin belirleyicisi olmadığı anlatılıyor. Belgeselde bu iklim meselesini politize eden ilk kişinin Margaret Thatcher olduğu da söyleniyor. Ortadoğu'ya, dolayısıyla petrole güvenmediği için ve nükleer enerjiye yönelmeyi sağlamak için Thatcher "küresel iklim değişikliği bahanesini" kullanmış.Sıkıcı olmak istemiyorum. İlgileniyorsanız, izleyin. Okyanusların hafızası kısmı mesela, bana hiç de "inanılmaz" gelmedi. Ama mevzu okyanuslar kadar derin, bilgimiz sınırlı. "İnanılır" da diyemem yani.Peki bu belgesele göre küresel ısınmanın sebebi insan değilse eğer, neymiş?Güneş yüzeyindeki manyetik alanların (sun spots /güneş lekeleri) yeryüzündeki iklime etkisini gösteren bir sürü grafik vesaire...Cevap şöyle:Güneş! "Büyük Küresel Isınma Dolandırıcılığı" Benim şu çok çevreci arkadaşım, İngiltere'de diş macunlarının bile organik olmasıyla pek övünüyordu: "İnanır mısın, her şey organik Tuba, bir tek sigaranın organiği yok..." İngiltere'de yeni yapılan bir araştırmaya göre; organik domates yetiştirmek için gereken enerji, konvansiyonel metotla üretilen domatesten 1,9 kat fazla. Organik süt mesela, yüzde 20 daha fazla karbondioksit açığa çıkarıyor. Bütün organik ürünler için geçerli değil bu. Ama tabii iş yine başa düştü... Dur, dur, sakın yeme o domatesi; hii, küresel ısınma sebebi.Bu karbondioksit işi çok acayip.Yakında bize "Nefes al... Verme" de derler mi? Sen de mi organik domates!