Cumartesi Kurumsal hayat oyun oldu

Kurumsal hayat oyun oldu

19.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Eğitim danışmanlık şirketi MB Akademi eğitim içeriklerini oyunlaştırarak ilk tiyatro oyunları “Kurumsal Komedya”yı ortaya çıkardı

Kurumsal hayat oyun oldu

Eğitim danışmanlık şirketi MB Akademi, kurumsal firmalarda uzun yıllar çalışan bir ekip olarak birikimlerini sahneye taşıyor. Bu salı akademinin program liderleri “Kurumsal Komedya” oyunu ile sahneye birer oyuncu olarak çıkacak. Beyaz yakalı çalışanın sıkça yaşadığı anları oyunlaştıran akademinin amacı, kurumsal hayatta yaşananları eğlenceli bir dille eğitim içeriklerine taşıyarak tiyatro sanatına da hizmet etmek. Projeyi konuşmak üzere MB Akademi kurucusu Bediz Kılıçkını ve oyuncu, MB Akademi sahne akademisi ortağı Şenol Önsel’le bir araya geldik.

Haberin Devamı

MB Akademi olarak nasıl bir hizmet sunuyorsunuz?

Bediz Kılıçkını: Hem kurumsal hem bireysel tarafta hizmet veriyoruz ama ağırlığımız biraz daha kurumsalda. Kitle kaynağı iş modelini benimsiyoruz. Beş akademimiz var. Satış, liderlik, koçluk, benlik akademileri ve Şenol’un da ortağı olduğu sahne akademisiyle kurumlara projeler sunuyoruz.

İlk tiyatro oyununuz “Kurumsal Komedya” salı sahnelenecek. Nasıl ortaya çıktı bu oyun?

Bediz K.: Hem dünyada hem Türkiye’de artık didaktik eğitimler tıkandı. İnsanların daha farklı şeylere ihtiyacı var; çünkü bilgi yeterli değil, davranışa dönüşmesi lazım. Biz de tiyatroyu düşündük. Bu projeyle eğitimleri birleştirdik. Şenol’un yazıp yönettiği beş skeç var oyunda. Yapmaya çalıştığımız yanlışlarımızı komik bir şekilde göstermek, güldürmek ama sonunda ezcümleyle “Bakın doğrusu bu, yapmadığımız zaman ne hale geldiğimizi görelim”i göstererek akılda daha kalıcı olmasını sağlamak.

Haberin Devamı

Osmanlı ile plaza dili birleşirse...

Oyunda akademinizden isimler mi rol alıyor?

Bediz K.: Şenol hariç tamamı MB Akademi program liderleri. Eğitim içeriklerini tiyatroyla birleştirmeyi eğitimde inovatif bir yaklaşım olarak görüyoruz. Eğitim verdiğimiz birçok firma da devamında bir şey yapmak istiyor, “Gelin öğrendiklerinizi orada perçinleyin, eğitimle bütünleşsin” demek istiyoruz.

Nasıl bir oyun olacak?

Şenol Önsel: Bu iş bu kadar kapsamlı olarak ilk kez yapılıyor bildiğim kadarıyla. Temelinde yaptığımız şey bu içeriklerin şirketlere özel de yapılabileceğini göstermek. Öncelikle biz eğleneceğiz, izleyiciyi eğlendireceğiz, bunun artı bir değer olarak faydasını da seyirciye gösterebileceğiz. Kurumsal hayatın bazı yönlerini dönüştürdük, biraz abarttık. Bizim bakışımızla “Bunu böyle yapsak ne güzel olur”a getirdik. Çok eğlenerek yapıyoruz, çok yoğun olan bütün liderlerimiz vakit ayırdı. Skeçlerin biri kurumsal opera. Tamamen şarkılarla anlatıyoruz kurumsal hayatı.

Beyaz yakalıların kullandığı İngilizce-Türkçe karışımı “plaza dili” de oyunda var mı ?

Bediz K.: Evet. Plaza dilinde bir olmaya çalışma, kendini gösterme çabası var ya. Biz tabii çok abartıyoruz oyunda. O kelimeleri kullananlar bile gülecek kendi hallerine. Şimdi beyaz yakalı da bunun farkına vardı ama plazada normal bu olduğu için orada herkes kendini kaptırıyor. Ama kendi de dalga geçiyor. Biz biraz daha oraya ışık tutup “Olduğun gibi, özündeki gibi ol, güzelsin. Çaba harcayın, daha gerçek, samimi olsun” diyoruz. Çok etkili mesajlarımız var. Amacımız geliştirmek, düşündürmek. Bir skecimizde Osmanlı ile plazayı birleştirdik mesela.

Haberin Devamı

Şenol Ö.: Dışarıdan bir göz olarak ben çok garipsedim önce. Devamlı bir şeyler “set ediliyor” falan, alışıyorum artık. Oyunda da bir hünkar divan set edecek.

Bediz K.: Bir skecimiz de dinlememek üzerine kurulu. Çünkü birbirimizi dinlemiyoruz. Plazalarda en çok yaşanan şey, bir diyaloga girildiyse dinlemekten çok “Burada sizi nasıl alt edeceğim, sorunuza cevap verecek ve zarar görmeden çıkacağım” durumu. Kaygılar var bunun arkasında. “Kaygıları bırak, sen yeterli ve güzelsin, karşındakinin de niyeti kötü değil, onu duy” mesajımız.

Haberin Devamı

Sahnede olmak nasıl?

Bediz K.: Kendi adıma eğitim kalitem değişti çünkü biz de eğitim verirken sahnedeyiz, seyircimiz var. Ne kadar ruhunu verebiliyorsan anlatırken, salonu o kadar yakalıyorsun. Oyunculuk çok güzel ama zor. Birçok parametre yönetmen gerek. Duruş, ses tonu, replik... Amacımız oyunu ayda bir kez oynamak. Dilerim oynarız, yılda bir kez skeçleri değiştirerek devam ederiz.

Videoyla şirket mesajı

Şirketlere de oynayacak mısınız oyunu?

Bediz K.: Bir amacımız da o. Bunu bir ürün olarak da lanse ediyoruz çünkü artık salon eğitimleri yanında başka şeylere ihtiyaç var. Bunu videolu da yapmak istiyoruz; çalışanlara onların dünyası, diliyle ilgili videolar çekelim, kullansınlar. Şirketlerin büyük toplantılarında da vermek istedikleri mesaj tiyatrolaştırılıp oynanabilir.

Nasıl yorumlar aldınız?

Şenol Ö.: Meslektaşlarım “Çok iyi bir şey yapıyorsun, çok ihtiyaç var” dedi. Liderlikle bunu birleştirmemi de çok olumlu karşıladılar.