Cumartesi Laleleri modernize etti

Laleleri modernize etti

04.07.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Küçükken Barbie bebeklere kıyafet dikerek “modacılık” oynayan Zeynep Tosun büyüyünce ünlü tasarımcı Alberta Ferretti ile çalıştı. Tosun’un çıkardığı ilk koleksiyonunun ilham kaynağı Osmanlı’daki lale formu

Laleleri modernize etti

28 yaşındaki Zeynep Tosun işletme okumuş ama aileden geçen moda tutkusu bir türlü peşini bırakmamış. Milano’ya moda eğitimi almaya gitmiş. Okuldan mezun olur olmaz da ünlü modacı Alberta Ferretti ile çalışmaya başlamış. Bir yıl kadar modacının koleksiyonunu hazırlayan ekipte çalışmış.
Tosun’la kendi adını taşıyan markasının kuruluş hikayesini, dumanı üstünde ilk koleksiyonunu Ulus’taki showroom’unda konuştuk.  

Nasıl bir ailede büyüdünüz? Küçükken modacı olacağınız tahmin edilebilir miydi? Bebeklerinize elbise diker miydiniz mesela?
Kesinlikle. Üç kuşaktır modayla ilgileniyoruz. Anneannem Leman Şaşırmaz dönemin en ünlü terzilerinden biriymiş. Teyzem Filiz Akın’ın ve başka sanatçıların film kostümlerini, sahne kıyafetlerini dikermiş. Gönül Yazar’la da çalışmış mesela. Anneannemin atölyesinden en güzel kumaşları çalar, Barbie bebeklerime elbiseler dikerdim. Anneannem beni haşlardı tabii sonra. Annem İngiltere’de tekstil mühendisliği okumuş. Selim Triko’da çalıştıktan sonra kendi markasını kurdu. Derishow’a Vakko’ya koleksiyonlar hazırladı. Annemin atölyesine gittiğimde çalışanların eteklerine yapışırdım, “Ne olur bana bir şeyler dikin” diye. Küçük yaştan beri modacılara, defilelere meraklıyım. 12’imde Jean Paul Gaultier’den imza almayı bile başardım.

“12 yaşımda Gaultier’nin defilesine kaçak girdim”

Nasıl becerdiniz bunu? Gaultier’nin de mi eteğine yapıştınız?
Annem Paris Pret a Porter’ye katılıyordu. Beni de yanında götürme gafletinde bulundu. Jean Paul Gaultier’nin defilesine kaçak girdim. Defile bitince hemen yanına koştum, imzasını istedim. Küçük bir kızın ondan imza istemesi sempatik geldi. O kalabalıkta attığı garip gurup imzayı hâlâ saklıyorum. 

Madem moda konusunda bu kadar istekliydiniz neden gidip işletme okudunuz?
Portfolyom hazır değildi. Çizimim çok iyi değildi o dönem. Annem işletme kafası olmayan bir kadındı. Biraz da o yüzden iş yerini kapatmak zorunda kaldı. Ben de önce işletme sonra da moda okurum diye düşündüm. Bir yandan çizim dersleri almaya devam ettim. Üniversitenin ardından iki yıl Milano’da Istituto Marangoni’de okudum. Bitirme defilemi Londra’da yaptım ve sonrasında Alberta Ferretti’den teklif aldım.
Pleksiden hazırlanan laleler

Ferretti’nin dikkatini çekmeyi nasıl başardınız?
Ferretti’nin tarzını kendime yakın buluyordum. Bu yüzden portfolyomu ona göndermek istedim. Orjinalini yollayarak çok büyük bir risk aldım. Fotokopisini falan alıp yedekleyemiyorsunuz çünkü. Çizimler, dikimler, el işleri var içinde. Ben kaybolmasını ve bana geri dönmemesini göze alarak yolladım. Bir-iki gün içinde aradılar. Genelde kreatif direktörler görüşür sizinle ama Ferretti Milano’daymış ve benimle bizzat kendi görüşmek istemiş. Bana “Hemen yarın başla” dedi. Bir yıla yakın Ferreti’nin ekibinde çalıştım. 

Bu kadar ünlü bir modacıyla çalışırken neden Türkiye’ye dönme kararı aldınız?
Kendi markamı kurmak istiyordum. Tabii bu yavaş yavaş hayata geçti. İTKİB’in Genç Tasarımcılar Yarışması’na katıldım, üçüncü oldum. Esin Maraşlıoğlu’nun genç tasarımcıları bir araya getirdiği Designloft projesinde yer aldım. Machka’da Ece Ege’nin tasarım asistanlığını yaptım. 

İlk koleksiyonunuzu hazırladınız. İlham kaynağınız neydi?
Kış için hazırladığım koleksiyonda Osmanlı’dan esinlendim. Lale formlarından yola çıkarak tasarımlar yaptım. Ama laleyi modernize ettim. Ters lale formunda etekler yaptım. Yaprak şekillerini kullandım. Pleksiden hazırlanan lalelerle süsledim kıyafetlerimi. Kumaş olarak organze, jarse ve kadifeyi tercih ettim. 

“Teyzem Filiz Akın’ın eski giysilerini giyiyorum, o da benim tasarımlarımı”
Teyzeniz Filiz Akın’ın kim bilir ne şahane sahne kostümleri ve aksesuarları vardır... Size kadar gelebildi mi o giysiler?
Teyzemin elbiseleri o kadar çok yer kaplıyormuş ki hep birilerine verilmiş. Bende birkaç tane var sadece. Ama gözlüklerini, takılarını, kemerlerini, ayakkabılarını saklamışlar. Onları kullanıyorum zaman zaman. Filmlerde giydiği kürkleri üzerimde görünce arkadaşlarım “Aa ben bu kürkü bilmem ne filminden hatırlıyorum” diyor.
Ben teyzemin eski kıyafetlerini giymeye devam ederken şimdi teyzemi giydiriyorum. Geçenlerde bir ödül gecesinde giymesi için ona bir elbise tasarladım. Önümüzdeki günlerde de onu giydirmeye devam edeceğim. 

Laleleri modernize etti


Zeynep Tosun haute couture abiye elbiselerinde canlı renkler kullanmış: Lila, nar çiceği, somon...