Cumartesi Minik kuş ve rakkase

Minik kuş ve rakkase

09.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Her yıl bugünlerde başta Trakya olmak üzere tüm kıyı bölgelerimizde bir katliam yaşanır. Bir teypten gelen seslere kanan binlerce bıldırcın öldürülür

Minik kuş ve rakkase

suha.umar@isbank.net.tr Minik Serçe'nin, Türk milletine özgü "göbek atıvermek" duygularını kabartan oynak havasını Kaz Dağları'nın, mitolojik tanrıların bile unuttuğu bir köşesinde ve gece yarısından sonra duymak hayra alamet sayılmaz.Nitekim ben de öyle düşündüm.Halbuki bir dakika öncesine kadar, zifiri karanlıkta, hiç bilmediğimiz bir arazide, sessizce yaklaşmaya çalıştığımız ses; "Pıt, pıdık. Pıt pıdık... Kreek kreeek kreeek!" diye bağırıyordu."Teypçiler uyanık çıktı" diye geçirdim içimden. "Bizi fark ettiler, teybe Sezen'i koydular. Şimdi tepelerine dikildiğimizde, ellerinde rakı bardakları, sarhoş muhabbetine girecekler."Derken "Pıt pıdık. Pıt pıdık!" sesi yine ortalığı kapladı ve az sonra da orman içindeki açıklığa kurulu teybe vardık. Başında kimse yoktu. Teypçiler bıldırcın sesini, Sezen Aksu'nun "Rakkas" havasının üstüne almışlar! Teyp arada bir memeleri çağlatıyor sonra bıldırcın gibi bağırmaya devam ediyor ! Her yıl bugünlerde başta Trakya olmak üzere tüm kıyı bölgelerimizde bir katliam yaşanır.Teypleri kuranlar veya kurduranlar arasında her sınıf ve meslekten kişi vardır. Kendileri kurmaya cesaret edemeyenler de artıklarla beslenmeye alışkın aşağılık yaratıklar gibi, teyp kuranlardan kalanları, kaçabilenleri toplamaya çalışırlar. Birden dağlar inledi! "Salla, salla, gül memeler çağlasın. / Salla salla, yer yerinden oynasın. " Minik bıldırcın bin bir güçlükle Karadeniz'i aşıp yorgun argın geldiğinde, gece bu çığırtkan teyplerin bulunduğu yere iner ve ertesi sabah binlercesi, gözü dönmüş, eli tüfekli katiller tarafından yok edilir. Yıllardır herkesin kulağının dibinde süregiden bu insanlık suçuna engel olmaya çalışan sadece iki kurum vardır: Av ve Yaban Hayatı Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Vakfı ile Jandarma Çevre Timleri. Asıl sorumlu ormancılar ne mi yapar? Onlar orman yangını çıkmayan bu mevsimde, okey masalarını köylülerden devralırlar! Köylüler de kentli beyler için teyp kurar!Çok yakında yer gök, güçlü hoparlörlere bağlanmış teyplerden çıkan "Pıt pıdık. Pıt pıdık! Krek, kreek, kreeek! " sesleri ile inlemeye başlar.Arada bir "Salla, salla, gül memeler çağlasın!" duyarsanız, hah işte o an Sezen Aksu üste çıkmıştır! Yukarıdan geçen bıldırcın rakkası bilmez. O canının derdindedir. Onu da sabah, bir lokma yiyecek ve biraz dinlenmek umuduyla indiği tarlada, eli tüfeklilere kaptıracaktır! Eli tüfekli katiller ! Bıldırcın can derdinde Prometheus ateşi tanrılardan çalıp insana vermiş! Bu yüzden de başına gelmeyen kalmamış! Herakles'e dua etsin yoksa ciğerini kartal gagalayıp duracakmış. Peki tanrılar ateşi neden saklamışlar ve insana vereni de cezalandırmışlar ? Türkiye'nin ormanları yanıp kül oldu. Yakan kim? Siz hiç çay demlerken, mangal yaparken orman yakan, sigara tellendireceğim diye asırlık çamları kül eden tilki gördünüz mü ? Domuzların tarla açmak için ormanı tutuşturduğu, ayıların patilerini ısıtmak için kayınları ateşe verdiği duyulmuş mu ? "Kuş beyinli!" tahtalı güvencinlerin, yazlık site yapmak için meşe ormanlarına gaz döküp yaktığı ? Bunları hep insan yapıyor .Tanrıların bir bildiği olmasa zaten tanrı olmazlardı. İnsanı tanımasalar, ateşi saklamazlardı.Ama biliyorlardı ki insanoğlu ateşi ele geçirdi mi tanrıların ormanlarını bile yakıp yerine organize sanayi bölgesi, villa, toplu konut, hatta üniversite yapacak. Tanrılar bir de bakacaklar ki kendileri açıkta kalmışlar. Güneşte kavruluyorlar. Ateşi tanrılardan çalıp insana vermiş!Cahil Prometheus! Ateşi insana verirsen!