17.12.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
axcum021.jpg Lise yıllarından beri vitrin tasarımı yapıyor Dean Holdiman. Henüz 15-16 yaşlarındayken Gucci, Fendi gibi dünyaca ünlü markaların vitrinleri kendisine emanet edilen Holdiman, artık Mavi Jeans'in görsel danışmanı. Urban Outfitters, Anthropology ve ABC gibi markalar için de mağaza içi tasarımlar yapan Holdiman, geçtiğimiz hafta Türkiye'deydi. Holdiman, Mavi'nin Akdeniz esintileri taşıyan "Maviterranean" teması için ilham ve fikir avcılığı yapmak üzere İstanbul sokaklarını arşınladı. Kentin her yerine hayran kaldığını anlatan Holdiman'ın en beğendiği vitrin ise Nişantaşı'ndaki ufak bir aydınlatma mağazasına ait. Vitrin insanların dikkatini çekerek onların içeri girmesini sağlayan en önemli şey. Bir nevi, bir öykünün ilk cümlesi gibi. Eğer ilk cümle ve paragraf ilginizi çekmezse hikayeyi sonuna kadar okumazsınız genelde. Vitrinin bir mağaza için önemi nedir? Tek bir şeye bağlı kalmaktan hoşlanmıyorum. Ama detaylara çok önem veriyorum. İçinde bulunduğumuz mevsime ve çevreye de uygun olmaya çalışıyorum. Vitrin tasarlarken nasıl bir stil kullanıyorsunuz? "Tercihim sade şeyler" Vitrinler halka teşhir edildiği için eleştirilere açık olduğunuzu unutmamalısınız. Alaycı veya ironik şeyler yapmak hoş olabilir ama bunu yaparken kimseyi rahatsız etmemelisiniz. Bir keresinde Cadılar Bayramı için bir vitrin yapmıştım ve kavanozlar içine oyuncak bebekler koymuştuk. Daha sonra çok sayıda kadından tepki aldık. Belki kürtaj olmuş veya çocuklarını kaybetmişlerdi ama biz olumsuz bir mesaj vermeye çalışmıyorduk. Güzel, dikkat çekici ve seksi vitrinler yapmak ilk hedefim. Bir de koleksiyonda olanı ve ilham kaynaklarınızı dışarı yansıtmak. Bir vitrin tasarlarken neler dikkat etmek gerek? Genel olarak parlak ışıklı ve renkli vitrinler insanların daha çok dikkatini çekiyor ve mağazaya girmelerini sağlıyor. Eğer içeri girmelerini sağlayan bir şey varsa, bu genelde renkler oluyor. Aslında bugünlerde dikkat çekmek çok zor çünkü insanların görmediği pek bir şey kalmadı. Ben de daha sade şeyler yapma yoluna gidiyorum ve markanın özelliklerini çıkarmaya çalışıyorum son zamanlarda. Reklamcılık da bu yönde ilerliyor. Nasıl vitrinler müşterileri mağazanın içine çeker? "Girişteki masa kozdur" İnternet alışverişi henüz o noktaya gelmedi. Çünkü internette hiçbir zaman dokunma hissini yaşayamıyorsunuz. Bazı şeyleri yaşayarak tecrübe edebiliriz, bu da insan olmamızın en büyük nedeni. Örneğin Urban Outfitters ve Anthropology bundan çok iyi faydalanıyor ve eğlenceli mağazalar yaratıyorlar. İnternet mağazacılığı sizin için bir dezavantaj mı? Koridorlar belirli genişlikte olmalı. Mağaza içinde organizasyon çok önemli. Eğer çok kalabalık bir mağazaysa, mutlaka durup gözlerinizi dinlendirebileceğiniz bir boşluk bulunmalı. Bu yüzden de ürünlerin yerlerini sık sık değiştirmek gerekir. Bilhassa girişteki masanın üzerinde sergilediğiniz ürünleri devamlı değiştirmelisiniz. Girişteki masa, koleksiyona dikkat çekmek için en önemli kozunuzdur. Mağaza tasarımında nelere dikkat edilmeli? "Nazar boncuğu önemli" Türkiye'de eski kumaşlar bulabilmek için çok fırsatınız var. New York'ta Osmanlı tekstili bulamıyorum. Çukurcuma'yı, Kapalıçarşı'yı, şehrin her yerini gezdim. Bana en ilginç gelense, şehrin satıldığı ürünlere göre bölünmesi. Işık istiyorsanız şehrin bir kısmına gidiyorsunuz. Mobilya için ayrılmış koskoca bir alan var. Banyo ürünleri de öyle mesela. Günlerdir İstanbul'da Mavi mağazalarının tasarımı için materyaller ve "ilham kaynakları" arıyorsunuz. Dikkatinizi çeken neler oldu? Tuğla çatılar, bacalar ve kaplara bayıldım. Mozaik fikrinden de çok hoşlandım. Bunları kullanmak istiyorum. Mavi Jeans gün geçtikçe daha da uluslararası bir marka oluyor. Bu yüzden diğer ülkelere "Biz bu seksi yerden geliyoruz. Ve bize özel şeyleri sizinle paylaşmak istiyoruz" demeliyiz. Ayrıca nazar boncuğu öğesi de bizim için çok önemli ve koleksiyonda da sıkça kullanılmaya başlandı. Nelerden etkilendiniz peki? Türk kahvesi ve çay çok özel ve bence mutlaka mağazalarda bulunmalı. Hatta değişme odalarında bile ikram edilmeli. Başka neler kullanılmalı Türkiye'den? Hem de çok. Çünkü mağazada her şeye bakıyorum. İşiniz gereği bir mağazaya alışveriş yapmak için girip vitrine ve iç tasarıma takıldığınız ve bir şey alamadan çıktığınız oluyor mu? Alışveriş merkezlerindekilerin New York'takilerden bir farkı yok. Ufak mağazalar vitrinlerine çok yatırım yapmıyor ve çoğu birbirine benziyor. İstanbul'da en çok beğendiğim vitrin, Nişantaşı'ndaydı. Phare isimli temiz bir aydınlatma dükkanıydı. Dikkat çeken, eğlenceli bir vitrini vardı. Türkiye'deki mağazaların vitrinlerini nasıl buldunuz?