Cumartesi New York Bienali’ne bir video ile katılıyor

New York Bienali’ne bir video ile katılıyor

06.04.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

New York Bienali’nin bu yılki onur konukları Ai Weiwei ile Uğur Çakı. “O bir yıldız” dediği Weiwei ile birlikte onur konuğu olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Çakı: “Çok mutluyum elbette ama iyi sanatçı kendini bunlara kaptırmayandır”

New York Bienali’ne bir video ile katılıyor

New York Bienali’nin onur konuklarından biri de, heykeltıraş Uğur Çakı. Çakı bugüne dek kazandığı pek çok ulusal ve uluslararası başarının ardından şimdi de çok önemli bir sanat etkinliğinde, yaşayan efsanelerden Ai Weiwei ile paylaşıyor bu unvanı. Çakı, bienal için ilk defa bir video işi hazırladı. Sanatçıyla New York’a gitmeden, bağlı olduğu Gallery Linart’ta buluştuk.

Haberin Devamı

12 bin sanatçı arasından seçilmişsiniz. Nasıl bir süreç bu?
New York Bienali’nin küratörü Pietro Franesi, Saatchi Gallery’deki sayfamda yer alan işlerimi görmüş, beğenmiş. Biraz hamamda görmüş, beğenmiş demek gibi oldu ama hakikaten öyle (gülüyor). Sonra bana mesaj gönderdi, “İzleme listemdesin” diye. Ben de onu Urla’daki atölyeme davet ettim. Güzel bir karşılama töreni hazırladık. Eve bir enstalasyon kurduk. Sonra bir performans yaptık onun için. Ön bahçeye beş tane tuval çıkardık. O zaman oğlum dört-beş yaşındaydı. Onunla birlikte soyut işler yaptık, sonra o resimleri evin duvarlarına astık. Pietro’nun da hoşuna gitti. Çünkü yurt dışında bizi hâlâ fesli, fötr şapkalı biliyorlar.
Bienalin küratörü olduğunu biliyor muydunuz?
Hayır, buraya gelince öğrendim. 10 gün kadar buradaydı. Bana çok ilham verdi. Gittikten sonra da bir teklif metni gönderdi. 2016’ya kadar toplamda 14 bienal gezeceğiz böyle.
Ne hissettiniz teklif metnini okuduktan sonra?
New York Bienali’nde baş köşeye oturtuyorlar bizi, tabii çok gurur verici. Hele de Ai Weiwei gibi biriyle ismimizin yan yana yazılması... Çok mutluyum. Ama insan bunlara kapılırsa dükkan zarar etmeye başlar. Her başarıdan sonra yeniden başlamalı insan. Benim niyetim yükseğe yavaş yavaş çıkmak, tatlı tatlı ilerlemek... Acelem yok, yaşım 38. Sanatımı her gün bir adım öteye götürsem kâr... Kasaplar dükkana asar ya, “Bugün Allah için ne yaptın?”, sanatçıların da duvarında “Bugün sana bahşedilen bu yetenek için ne yaptın?” yazmalı. “Tuttu ya bizim bronzlar, dökün abicim bunlardan 50 tane” mantığındaysan sen bir esirsin demektir.
“Beni toparlayacak biri olmalı yanımda”
Bienaldeki işiniz neyi anlatıyor?
Bienalin teması “Son ve Ötesi”. Ben de ruhun sonsuzluğunu anlatmak için hipnoza dayalı bir video yaptım. “Journey to Nowhere”, ilk video çalışmam.
Bir hafta, on gün sokaklarda, tren raylarında süründük çekebilmek için. Altın oran diye bilinen Fibonacci kodunu planların arasına yazarak farklı bir şey yapmaya çalıştım. Video, Central Park’ta gece gölün üstüne yansıtılacak. 15-30 Mayıs arasında gösterilecek. 29 Mayıs yaş günüm. Onu da kutlayıp döneceğiz.
Ailenizle mi gidiyorsunuz?
Evet, ben zaten tek başıma bir yere gitmem çünkü sorunlu bir adamım, oralarda başıma iş çıkartırım. Yanımda mutlaka beni toparlayacak birilerinin lazım.
Ai Weiwei hakkında ne düşünüyorsunuz?
O bir star. Eserleri müthiş. Çin hükümetiyle arası iyice açılmış. Video konferansla katılacak bienale ve bir performans sunacak.

Haberin Devamı

“İyi sanatçı ama kötü baba, beş para etmez”

Haberin Devamı

Urla’daki atölye duruyor mu?
Duruyor. Ama üç sene olacak İstanbul’a da geleli. Kendimi tekrar sınamak için 10 yıllık eşimi, sekiz yaşındaki oğlumu da alıp geldim. İstanbul benim için fırlatma rampası, Urla ana jet üssü (gülüyor). Aslında Fransa’dan bir burs kazandım ama ailemi burada bırakmaya içim elvermiyor. O yüzden erteledim.
Çok bohem bir hayatınız yok galiba...
Eski Uğur’un bir gece hayatı vardı. Çocuktan sonra her şeyi olduğu gibi onu da dengeledim. Çocuğa iyi örnek olmak lazım. Sanata çok meraklı bir oğlum var. Öğretmeni “Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?” diye sormuş. Herkes pilot, doktor derken benim oğlum “Ben Uğur Çakı gibi büyük bir heykel sanatçısı olacağım” demiş. Günlerce ağlattı beni bu. Kötü baba ama iyi sanatçısın, beş para etmez.
Yeni sergiler belli mi?
New York’tan sonra Avrupa Kültür Başkenti Marsilya var sırada.
Bir sokak performansı yapacağız. Sonra Alaçatı’da kişisel sergim olacak. Venedik Bienali’nin eşzamanlı etkinliklerinden birine katılacağım. Galerimle birlikte kasımdaki Contemporary’ye güçlü bir giriş yapacağız. Sonra da şimdiye kadarki en büyük sergimi yapacağım Linart Gallery’de.

Haberin Devamı

“Kesmeyince böyle uzuyor”

Bıyıklarınız yüzünden Dali’ye benzetiyorlar sizi değil mi?
Dali çok büyük usta. Onun dönemindeki sanatçılarla bizim dönemi karşılaştırırsak alayımız facia... Ama Dali’ler de Velaskes’lere göre bir facia imiş. Kimsenin ününden faydalanmaya çalıştığımız yok. Başta Atatürk olmak üzere birçok kişinin bu bıyıkla çekilmiş fotoğrafları var. Osmanlı’da da çok meşhur bir bıyık bu. Daha çok tulumbacılar bırakırmış böyle. Benim normal halim bu, bıyığımı kesmeyince böyle uzuyor.