Cumartesi ‘Olimpiyat başarımız yok’ klişesini yıkacağım!

‘Olimpiyat başarımız yok’ klişesini yıkacağım!

23.07.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

AVUKAT Bilge Öztürk ve DJ Berna Öztürk kardeşler medyada uzun süre “Tarkan’ın sevgilisi ve baldızı” olarak yer buldu. Ama o günler çok eskide kaldı, herkes yeni yaşantısına devam ediyor. Kiteboard sporu da iki kız kardeş için artık çok büyük öneme sahip. İkisi de Türkiye’deki turnuvalarda üst sıralara tırmandı, hatta Bilge Öztürk Dünya Şampiyonası’na katılıp milli sporcu bile oldu.

‘Olimpiyat başarımız yok’ klişesini yıkacağım

Birçoğumuz Berna ve Bilge Öztürk kardeşleri Tarkan vasıtasıyla tanıyoruz. Malum, Bilge Megastar’ın eski sevgilisi. Bu nedenle o ve kardeşi bir dönem sık sık magazin basınında yer aldılar. Ancak bizim onlarla konuşma nedenimiz bu eski aşk değil. İki kardeşin üç yıldır yapmakta oldukları kiteboard (uçurtma sörfü-”kaytbord” olarak okunuyor) sporu.
İki kardeş birkaç hafta önce Türkiye şampiyonasına katıldılar. Ardından da Bilge Dünya Şampiyona’sına gitti ve farklı klasmanlarda dereceler aldı. Çok küçük yaştan itibaren sporla haşır neşir olan, babalarıyla karate yaparak, yazları köyde traktör sürerek büyüyen iki “erkek Fatma”yı antrenman yaptıkları Akyaka’da yakaladık. İkili, erkek arkadaşları Salih Alexander Çakır ve Sedat Çelenk’in sahibi oldukları Kite Academy TR isimli okulda hem yarışmalara hazırlanıyorlar hem de kiteboard’a başlamak isteyenlere eğitmenlik yapıyorlar.


* Ekstrem sporlarla ilgisiniz. Daha önce hentbol, voleybol, basketbol da oynamışsınız. Sporla iç içe büyüdünüz herhalde...

Bilge Öztürk: Hareketli çocuklardık. Anne-babamız da bizi çok desteklediler. İlkokul 5’inci sınıftan sonra hentbola başladım, ardından voleybol ve aikido geldi. 30 yaşından sonra wakeboard, mono sukayağı, windsurf ve kiteboard öğrendim.
Berna Öztürk: Spor hayatımız babamla salonun ortasında güreşerek başladı. O zamanlar tapu müdürlüğü yapıyordu, ciddi bir adam yani. Kızlarıyla salonun ortasında güreşirdi. Biz de pek meraklıydık. Bilge ve Belda ablalarım, sonra da ben atlardık üzerine.
Bilge Ö.: Sadece Barbie’leriyle oynayan kızlardan değildik senin anlayacağın. Damperli kamyonlarımız, arabalarımız vardı. Babam radyo alırdı. Birlikte içini açar, sonra toplardık. Şimdi evdeki tüm tamir işlerini kendim hallediyorum. Annem de böyledir, hâlâ çıplak elle araba moturu değiştirebilir. Kısacası bize mantıksızca “Kızım yapma, etme” demediler hiç.

* İkiniz de kiteboard eğitmenisiniz. Bu macera nasıl başladı?

Bilge Ö.: Hawaii’de tatildeydim, sahil kenarında arabayla gidiyorduk, gökyüzündeki uçurtmaları fark ettim. İplerinin ucunda süzülen insanları görünce bayıldım. Döndüğümde tesadüfen derginin birinde Türkiye’de de yapıldığını gördüm. Hemen telefon ettim. Karşıdaki kişiyi dinlemeden “Ben hemen oraya geliyorum ve başlıyorum” diye bağırıyordum. Meğer telefonun diğer ucunda Salih varmış. İçinden “Deli herhalde bu” demiştir. Böylece tanışmış olduk.
Berna Ö.: Bilge kiteboard’u dener denemez bizi aradı. “Hemen buraya geliyorsunuz!” dedi. Belda ile atladık gittik. İlk hafta sudan hiç çıkmamıştık.

‘Olimpiyat başarımız yok’ klişesini yıkacağım

Salih Alexander Çakır, Bilge Öztürk, Sedat Çelenk ve
Berna Öztürk (Soldan sağa)


* Kite Academy bir anlamda aile işletmesi gibi olmuş. Kardeşler ve sevgililer olarak birlikte çalışıyorsunuz. Bu kadar çok sık vakit
geçirilince anlaşmazlıklar, tartışmalar çıkıyor mu?


Bilge Ö.: Sedat ve Salih yıllardır dost. İkisi de başarılı sporcular. Birlikte sevdikleri işi yapıyorlar. Bu anlamda bir sorun yok. Ben de hem Berna hem de Belda ile çok yakınım. Sadece kardeş yakınlığı değil bu, aynı zamanda birbirimizin en yakın arkadaşlarıyız. İlişki açısından da birlikte çok vakit geçirmenin zararını pek görmedik. Zaten ben de Berna da işlerimiz yüzünden sık sık seyahat ediyoruz. Hep orada değiliz.

* Peki, bu muhteşem dörtlü nasıl oluştu?

Bilge Ö.: Ben Salih ile zaten birlikteydim. Berna da Bodrum’da Salih’in organize ettiği Satsuma partisinde çalıyordu. Bütün kite’çılar gelmişti. Sedat ile Berna ilk kez orada karşılaştılar. Yani aslında biz onları tanıştırmış olduk. n


‘Olimpiyat başarımız yok’ klişesini yıkacağım


“Kıyafet derdi yok. Bikinini giy, yap”

* Kiteboard yapmak için belli fiziksel özelliklere sahip olmak gerekiyor mu?

Bilge Ö.: İKO’ya (international Kiteboard Organization) göre minimum yaş 12 olmalı. Sağlık açısından bir engeli olmamak ve yüzme bilmek dışında katı kurallar yok. 14-67 yaş arası öğrencilerimiz var.
Berna Ö.: Kiteboard farkında olmadan sizi şekle sokan bir spor. Bugüne kadar varlığından bihaber olduğunuz kaslarınızı hissediyorsunuz.
Bilge Ö.: Kol, omuz, göğüs ve sırt kaslarınız şekilleniyor. Ben vücut geliştirenler gibi oldum. Bir güzelliği de her mevsim yapılıyor olması. Geçen hafta Dünya Şampiyonası için Almanya’ya gittik. Çok soğuktu gerçi, bizim kış ayları gibi..

* Üst üste hem Türkiye hem de dünya şampiyonalarına katıldınız...

Bilge Ö.: Evet biraz yorucuydu. Türkiye Şampiyonası benim katıldığım ilk yarışmaydı. Farklı disiplinlerde yarıştım ve bir üçüncülükle bir dördüncülük elde ettim. Ardından milli sporcu olarak Dünya Şampiyonası’na gittim ve orada da genel klasmanda onuncu ve “production” sınıfında dördüncü oldum. Bu arada en komiği şu: Milli sporcu olmak beni o kadar heyecanlandırdı ki arayan herkese
“Milli oldum biliyor musun?” diye bağırıyorum.
Berna Ö.: Bilge’nin gri pasaportunun fotoğrafını çekip hemen Facebook’a koyduk. Bir sonraki şampiyona için de heyecanlıyız. Özellikle dünya yarışlarında sponsor desteği önemli ve şu an ne yazık ki yetersiz. Türkiye Yelken Federasyonu’na bağlıyız ve federasyonumuzun desteğiyle gri pasaport alıp yarışlara kendi olanaklarımızla katıldık. Umarım 2012’de Rio’da yapılacak olan Dünya Şampiyonası’nda sponsor desteği de olacak şekilde yarışırız. Ondan sonraki hedefimiz de 2016 Olimpiyatları zaten, kiteboard branşı da eklenecek ve biz “Neden olimpiyat başarımız yok?” klişesini yıkacağız inşallah.

* Bu pahalı bir spor mu?

Berna Ö.: Snowboard’dan daha hesaplı. Kıyafet, gözlük, bere derdi yok. Giy bikinini yap. Malzemeleriniz ve sağlık sigortanız dahil üç günlük eğitim 600-700 TL. Kendi kiteboard’unuza sahip olmak isterseniz fiyatı 1000-2000 avro.
Bilge Ö.: Salih de atölyemizde Chakır Kiteboards markasıyla kendi elleriyle kişiye özel board’lar hazırlıyor. Bana kokoş olduğum için leopar desenli, Berna’ya da tavşanlı kiteboard hediye etti.