Olimpiyat başlamadan bronz madalya geldi

Ağustosta başlayacak Pekin Olimpiyatları’nda yüzlerce sporcu atletizmden yelkene, okçuluktan atıcılığa pek çok dalda dereceye girmek için rekabet edecek. Sporcuların müsabakalarından önce 82 farklı ülkenin heykeltıraşları yarıştı. İlk 29’a giren eserler Olimpiyat Parkı’nda sergilenecek. Bu heykellerden biri de Füge Demirok‘unki: “8’in Gizemi”. Heykel yarışmada bronz madalyanın yanı sıra Beş Halka Ödülü’nü de aldı. 
Şu an Pekin Modern Müzesi’nde sergilenen “8’in Gizemi”ni Demirok anlattı. 

Olimpiyat komitesi sizi bu projeye nasıl dahil etti?
İki yıl önce e-posta yoluyla davet edildim. Benim adımı nereden duydular, e-posta adresimi nasıl buldular hiçbir fikrim yok. Ancak uluslararası sanat sitelerinde eserlerim yer alıyor, pek çok yabancı fuara katılıyorum. Belki bu şekilde dikkatlerini çektim. 

Sizi davet ettikleri e-postada neler söylemişlerdi?
Bir ay içinde bir eserimi Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Pekin Modern Müzesi’ne yollamam gerektiğini. Böylece olimpiyat parkı düzenlemesi kapsamında yapılmış olan heykel yarışmasına katılabilecektim. 

“Davetin ciddi olup olmadığını anlamak için konsolosluğu aradım”

E-posta yoluyla gelen daveti en başta ciddiye aldınız mı? Birinin size şaka yapıyor olabileceği aklınızdan geçti mi?
Geçmez mi? Davetin gerçek mi şaka mı olduğunu kontrol etmek için Ankara’daki Çin Büyükelçiliği’ni aradım. Onlar Pekin Modern Müzesi ile iletişime geçtiler ve davetin resmi bir davet olduğunu onayladılar. 

Bir ay eserinizi tamamlamanız için kısa bir süre aslında. Ucu ucuna mı yetiştirdiniz?
Evet. Tüm işlerimi bıraktım, yalnızca heykele kanalize oldum. Çin’e zamanında varabilmesi için yollamam gereken son gün cumaydı. Ben de cumaya yetiştirebildim ancak. 

Heykelin konusu hakkında bir kısıtlama var mıydı?
Olimpiyat ruhunu yansıtan eserler yapmamızı şart koştular. Pek çok sanatçı sporcuları konu alan heykeller yapmıştı. Ben de çoğunluk gibi bronzdan yaptım eserimi. Tarih kitaplarından öğrendiğime göre Eski Yunan’da da olimpiyatlar sırasında sanatçıların bronz heykel yapması bir gelenekmiş. Tanrılar için yapılan heykeller taştan, insanlar için yapılanlar ise bronzdan olurmuş. 

“Sonsuzluğu ifade eden 8 rakamını kullandım”
 Sizin çalışmanızın adı “8’in Gizemi”. Heykelin adı nereden geliyor?
Olimpiyatların doğduğu yıllarda Yunanistan’da olimpiyat süresince cennetin dünyada var olması için çalışılıyormuş. Halk fiziken ve ruhen mükemmeliyete ulaşmaya çabalıyormuş. Olimpiyat müsabakaları bitene kadar hiçbir cinayet işlenmiyormuş. Hırsızlar hırsızlık yapmıyormuş, dolandırıcılar kimseyi dolandırmıyormuş. Bunun nedenin sonsuzluğa ulaşmak kaygısı, çabası olduğunu düşündüm ve sonsuzluğu ifade eden sekiz rakamını kullanarak yaptım heykelimi. Ayrıca olimpiyatlar 2008’de, sekizinci ayın sekizinci günü başlayacak. Benim kompozisyonum da üç 8’in yan yana durduğu bir heykelden oluşuyor. 

“8’in Gizemi” Olimpiyat Parkı’na yerleştirilecek 29 eser arasına girdi. Oylama nasıl yapıldı?
Yarışmaya başvuran 3 bin eser arasından seçilen 299’u iki yıl boyunca Çin Halk Cumhuriyeti’nde 35 şehirde, sokakta sergilendi. Halk heykelleri oyladı ve sayıyı 29’a indirdi.
Heykelim sadece Çin’i gezmekle kalmadı. 110 eserin katıldığı uluslararası sergi turuna da katıldı. Londra, Roma, Barselona, Lozan, Şikago gibi yerlere kadar gitti. 

“Heykeli Çin usulü kopyalayıp tüm dünyayı dolaştırdılar”

Heykelinizin orijinali müzede. Hep oradı mı kalacak, yoksa bir gün İstanbul’da da sergileyebilecek misiniz?
Müze yetkilisi orijinalini istersem yanımda götürebileceğimi söyledi ama heykel çok ağır. Bavuluma koyup taşıyamazdım. Mermerden ve bronzdan çünkü. Mecburen Pekin’de bıraktım.
Ayrıca İstanbul’da sergileme şansım yok. Tüm haklarını olimpiyat komitesine devrettim. Onlar heykeli Çin usulü kopyalayıp tüm dünyayı dolaştırdılar. n