Cumartesi Onun da artık "eskiden"leri var

Onun da artık "eskiden"leri var

07.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kızımın sosyalleşmeye başlamasını izlemek çok keyifli. Uyukluyor bile olsa, çalan telefon veya kapı ziline dönüyor, konuşmaları izliyor, dikkatini anlatılana veriyor...

Onun da artık eskidenleri var

Ben onu sırtüstü bırakıyorum, o dönüyor; önce yüzüstü sonra tekrar sırtüstü. Ama bazen kendi alanının dışına çıktığında ufak bir eğimle karşılaşmışsa dönüşünü tamamlayamıyor. O zaman da sinir oluyor. Vazgeçmiyor da... İlle tamamlanacak o dönüş. Neymiş bu dönemin becerileri? Bir Defne İnci'ye bakalım bir de bebek gelişimi kitabına. Kızım son üç haftadır oturmaya başladı. Tabii ki yamuk yumuk bir oturuş ve tabii ki kısacık bir süre sonra düşmeye koşullu. Dün akşam ilk kontrolsüz düşüşünü yaşadı bile! Kontrolsüz derken, hem yastık kontrolünü hem de kendi kontrolümü kastediyorum. Defne İnci oturur pozisyondayken giderek öne doğru eğilir ve hiçbir şey yoksa bile elini yere değdirerek oyalanır. Ben de onu izlerim; yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğümde yardım ederim vs. Bazen onu yastıklara doğru düşürürüm falan... Defne İnci artık yedi aylık diyebiliriz. Birkaç günü kaldı yedinci ayını doldurmasına... Defne İnci hanımın hayatının ilk yılının ilk yarısı geçti yani. Kendisi bunun farkında mı? Sanmam. Onun bütün derdi ayağa kalkabilmek. Bir süredir sırtüstü yatarken yüzüstü dönebiliyordu zaten. Şimdi de tersini yapmaya başladı. Bu kez bir an için başka bir şeyle ilgilendim ve duyduğum sesle döndüp baktım Defne İnci'ye. Lüzumundan fazla eğildiği için sert zemine kapaklandı. Ağladı tabii. Geçti sonra.Uzun zamandır elimizi tutarak yattığı yerden kalkıyordu zaten. Oturmaya pek meraklıydı hep. Artık bizden yardım beklemeden kendi kendine kalkmaya hevesleniyor ve çok komik görünüyor. Çünkü pantolonundan güç almaya çalışıyor ve olmuyor tabii. İnsan kendi bacağını çekerek kalkabilir mi? Kalkamaz. (Tam bu noktada babası itiraz ediyor; "Kalkar işte, ben şahidim!" diyor. Defne İnci hanım kendi pijamasından güç alarak iki kez kalkmış efendim! Düzeltir, özür dilerim.) Mama kaşığını bir hamlede yakalayabildiğine göre, el-göz koordinasyonu yeterince gelişmiş. Kaşığı yakalıyor, sonra da ters çevirmeye çalışıyor. Bir tek kez olsun o kaşığı yakalayıp ağzına götürmeye çalıştığını görmedim henüz. Yoğurt yediğinde bile. Yoğurt yerken bana yaptığı tek güzellik, ağzını açması! Ama kızım su şişesini artık iki eliyle kavrayıp isabetli bir şekilde ağzına götürmeyi de beceriyor bugünlerde. İlk zamanları bazen gözüne bazen burnuna tutuyordu şişeyi fakat artık beceriyor. Tüm bu adımlar elbette çok önemli, çok güzel. Onları yakından izlemek, büyük şans. Ama bence en keyiflisi, onun sosyalleşmeye başlamasını izlemek. Uyukluyor bile olsa, çalan telefon veya kapı ziline dönüyor, konuşmaları izliyor, dikkatini anlatılana veriyor. Farkındalığı giderek arttı; sesleri, mekanı, hatta zamanı fark ediyor, ayırt ediyor. El-göz koordinasyonu Doktora gittiğimiz günler, diğer bebeklerle ilişki kurmasını bekliyordum hep. Şimdiye kadar pek bir şey göremedim. Diğer bebekleri umursar gibi görünmüyor. Aynadaki kendisiyle çok eğleniyor ama. Ona dokunmaya çalışıyor falan. Ama en komiği, bizimle aynadan iletişim kuruyor. Yani aynadaki yansımamıza bakıp çeşitli tepkiler veriyor. Ce-e oyununu artık daha profesyonelce oynuyor! Bir örtünün altındaki oyuncağı tekrar görebilmek için o örtüyü çekmeyi akıl edebiliyor. Daha da önemlisi, o oyuncağın artık görünmediği halde hâlâ örtünün altında olduğunu biliyor. Eskiden (kızımın da artık "eski"leri, "eskiden"leri var!) örtünün altındaki oyuncak yok olmuş olurdu! Artık en azından oradaki varlığı şüpheli değil. Çoğu kez bu sürpriz onu çok güldürüyor; örtünün altından çıkan oyuncakla kendinden geçiyor kızım. Oyunları bu dönemde çeşitlendirebilirsiniz. Kitap öyle diyor. Kitabı geçin, Defne İnci öyle istiyor. Çok çabuk öğreniyor ve çok çabuk sıkılıyor. İlk zamanlar onu çok eğlendiren bir oyun, artık dikkatini bile çekmiyor. Böyle böyle siz de bir bebek enerjisiyle yaşamaya çalışan bir yetişkin olarak, aslında bebeklerin işlerinin ne kadar zor, enerjilerininse ne kadar bol olduğunu görüyorsunuz. Hepimize kolay gelsin! Oyunları çeşitlendirin