Cumartesi ‘Oyuncular neredeyse beni dövecek duruma geldiler’

‘Oyuncular neredeyse beni dövecek duruma geldiler’

18.02.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Boks sahneleriyle konuşulan “Süpernova / Beautiful Burnout” için oyuncuları 1.5 yıl boyunca çalıştıran Veysel Karani Demircioğlu: “Neredeyse beni dövecek duruma geldiler”

‘Oyuncular neredeyse beni dövecek duruma geldiler’

Son günlerin en çok konuşulan oyunlarından “Süpernova / Beautiful Burnout”. Oyun her biri birer yıldız boksör olmaya çalışan gençlerin hikayesini anlatıyor. 75 dakika süren oyun boyunca sahnedeki oyuncular bir yandan repliklerini söylerken bir yandan da kum torbası dövüyor, ip atlıyor, dövüşüyor yani büyük ölçüde oyuncuların fiziksel performansına dayanan bir oyun. Hal böyle olunca oyunun aldığı övgülerin bir kısmı da oyunculara boks eğitmenliği yapan Veysel Karani Demircioğlu’na gidiyor. 1.5 yıl önce oyuncularla birlikte çalışmaya başlayan Demircioğlu bu sürenin sonunda onların neredeyse profesyonel bir boksör seviyesine geldiğini söylüyor. Antrenmalar sırasında işin ruhunu kavramaları için hocaları onlarla hem kendisi dövüşmüş hem de onları birbirleriyle dövüştürmüş. Hatta oyunda Ajay karakterini canlandıran Cemil Büyükdöğerli, Veysel hocasının burnunu bile kanatmış.
Demircioğlu boks macerası için “İlk görüşte aşktı benimkisi” diyor. Artık ringlere çıkıp dövüşmeyen sadece eğitmenlik yapan Demircioğlu sanılanın aksine boksun vahşi bir spor olmadığını söylüyor: “Yoga sonrası ne hissediyorsam aynısını güzel bir boks antrenmanından sonra da hissediyorum.”

Haberin Devamı

* Oyuncuların hiçbiri daha önce boks yapmamış, hatta bazıları hiçbir spor dalıyla uğraşmamış. Nasıl oldu böyle bir oyuncu grubunu eğitmek?

Hepsi ilk başta psikolojik olarak çok hazır ve istekli halde geldiler. Edinburgh’da festivalde oyunu izlemişler, orada izledikten sonra Murat Daltaban böyle bir teklifle gelince oyuncular seve seve kabul etmiş. Sonra MAC ile görüşüp bu projeyi hayata geçirmek istediler. Açıkçası ilk başta bende bir “acaba” olmuştu. Bir de özellikle boks olunca... Boks diğer sporlardan biraz daha ağır ve serttir antrenman olarak da. Ama onlardaki o isteği, hırsı görünce en ufak bir tereddüt bile kalmadı kafamda. Gerçekten profesyonel sporcu disipliniyle çalıştılar.

* Ne sıklıkta çalıştınız bu süre boyunca?

Haftada ortalama üç gün. Boksun yanı sıra kondisyonlarını, dayanıklılıklarını geliştirecek antrenmanlar da yaptık. Çünkü oyunda çok yüksek tempo ip atlıyorlar mesela, aynı anda da repliklerini söylüyorlar hiç nefesleri tıkanmadan. Neredeyse profesyonel sporcu kondisyonu seviyesine geldiler. Bazı günler ağırlık antrenmanı, bazı günler de dışarda koşu yaptık, bazı antrenmanlarda oturup saatlerce maç DVD’leri izledik.

* Eğitimleri sahneye yönelik miydi yoksa size gelen herhangi bir öğrenci gibi mi eğitim verdiniz?

Biraz daha sahneye yönelik. Murat (Daltaban) da en baştan beri böyle söylüyordu zaten bunu. Bana oyunun videolarını izlettirmişlerdi. Oyun sürekli hareket halinde, kum torbası dövüyorlar, ip atlıyorlar, istasyon çalışması yapıyorlar, dövüşüyorlar... Hikaye bunlarla geçiyor. Şöyle söyleyeyim; profesyonel bir sporcudan tek eksikleri maça çıkmamış olmaları, onun dışında profesyonel sporcu antrenmanı yaptılar.

* Şu an profesyonel anlamda ringe çıkamazlar ama dövüşebilecek durumdalar öyle mi?

Evet. Zaten antrenmanlarda ara ara işin ciddiyetini ve o ruhu yakalasınlar diye hem kendi aralarında hem de benimle dövüştüler.

Haberin Devamı

* “Hocamız bizi dövdü” diye açıklamaları var. Dövdünüz mü oyuncuları sahiden?

Dövdüm ama onlar da beni dövdü (gülüyor).

“Koreograflar bazı hareketleri yumuşattı”

* Bir sakatlık oldu mu antrenmanlar sırasında?

Ufak tefek çizikler, morarmalar oldu tabii. Ama o psikolojiye girebilmeleri için bunların olması gerekiyordu. Benden daha çok boksa merak sardılar. Boksa âşık oldu hepsi. Benim adını duymadığım boksörlerin maçlarını izleyip geliyorlardı. Boksla ilgili sorular soruyorlar sürekli. Bir de tiyatrocu olduklarından çok daha başka boyuttan bakıyorlar. Hani ben hiç düşünmemişimdir o açıdan. “Bunu niye yapıyorum”, “Elim neden böyle”...
Onlar sayesinde ben de boksu sorgulayıp yeniden öğrendim diyebilirim. Dövüşlerimiz de çok ilginç oldu, neredeyse beni dövecek duruma geldiler!

* Doğru olması mı yoksa estetik görünmesi mi önemliydi?

Gerçek bir boks maçına çıkacak gibi görünecekleri şekilde yaptık biz eğitimi. Ama bazı hareketler koreograflar tarafından seyirciye daha iyi görünsün diye yumuşatıldı. Bence gayet güzel bir şey çıktı ortaya. Tamamen boks teknikleri olsaydı o kadar estetik görünmeyebilirdi, sert kaçabilirdi. Temas halinde çalıştık sürekli. Tan (Temel) ile Sernaz (Demirel) koreografiyi belirlemeden önce izlediler bizi. Onlar da bizimle beraber boks yaptılar, sonrasında koreografi ortaya çıktı. İşin bu kadar iyi olmasının sebeplerinden biri de bu belki de. Murat da dahil olmak üzere herkes bizimle birlikte antrenman yaptı. Anne rolünü oynayan Berrak Kuş bile katıldı antrenmanlara zaman zaman.

* Oyundan sonra boksa devam etmeyi düşünüyorlar mı?

Kesinlikle. Boksla ilgili heyecanları devam ediyor. Bu bir aşktır, onlar da âşık oldular. Âşık olmasalar oyun da bu kadar güzel olmazdı bence.

Haberin Devamı

“Berlin Kaplanı bu sporu çok güzel anlatmış”

Haberin Devamı

* Fimler, diziler nasıl etkiliyor bu sporu? Olumsuz bir etkisi var mı sizce? Siz bu sporla ilgilenen biri olarak takip misiniz?

Olumlu etkisi olduğu kadar olumsuz tarafları da oluyor. Ama en azından tanıtıyor boksu. “Fighter” filmini çok beğenirim mesela. Türkiye’de boksun son zamanlarda popülerleşmesini dizi ve filmlere bağlayabiliriz biraz da. “Berlin Kaplanı” mükemmel bir film gerçekten. Boksu çok güzel anlatmış. Hikaye de çok iyi, verdiği mesaj da. En sonunda “Bu zamana kadar dövüşecek bir şeyim yokmuş onun için dövüşemedim” gibi bir şey demesi... İşin spor kısmını da çok iyi anlatmış. Eski standart boksör profili; boks yapar, akşamları gece kulübünde çalışır... Geçmişte ben de çalışmıştım.

* Bu oyundan ya da film ve dizilerden görüp etkilenerek gelenler oluyor mu?

Kesinlikle oluyor. Ben bile oyunu izledikten sonra yeniden profesyonel boks yaşantıma dönmeyi düşündüm. O hazzı, adrenalini özlüyorsunuz, gerçekten o ayrı bir şey...

Haberin Devamı

“Ailem boks yaptığımı Zonguldak şampiyonu olduğumda öğrendi”

* Sizin boks aşkınız nasıl başladı?

Benimkisi ilk görüşte aşktı diyebiliriz (gülüyor). Zonguldak’ta doğup büyüdüm. Küçüklüğümden beri hep spor yaparım. Zonguldak’ta boks, tekvando, güreş salonlarının hepsi yan yanadır. 12-13 yaşlarındaydım, tekvando yapıyordum ben. Bir gün boks salonundan içeri girdim, köhne ve acayip bir salon... İçeride yıkık dökük bir ring, ringin içinde iki kişi dövüşüyor. Onu gördüm ve “İşte bu” dedim. Sonra gizli gizli boks antrenmanlarına gitmeye başladım. Daha sonra aileme söylediğimde onlar karşı çıktı. Onlardan gizli devam ettim. Zonguldak şampiyonu olduğum zaman öğrendiler.

* Boks nasıl bir spor? Kimler yapmalı?

Herkes yapabilir. Sabah bir dersim vardı mesela, yaş ortalaması 40-50 ve hepsi kadın. Boks vücudu sıkılaştırır. Vücuda en fazla efor sarf ettiren sporlardan biridir. Yağ yakımı sağlar, kardiyovasküler sistemi geliştrir. Kondisyonu artırır, vücut incelir.

Yazarlar