Cumartesi “Rahmi Koç’un pastırmalı kuru fasulyesine bayılırım”

“Rahmi Koç’un pastırmalı kuru fasulyesine bayılırım”

07.02.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Ünlü reklamcı Turan Başartan, Star TV’de yayımlanan “Yemeğe Bizdeyiz” programına katıldı, bir anda büyük ilgi gördü. Sık sık özel davetlere de katılan Başartan özellikle Rahmi Koç’un pastırmalı kuru fasulyesine bayılıyor

“Rahmi Koç’un pastırmalı kuru fasulyesine bayılırım”

Star TV’de hafta içi her gün yayımlanan “Yemeğe Bizdeyiz” programının bir anda en sevilen yarışmacısı haline dönüşen; şapkası, uzun atkısı, rengarenk gömlekleri, pozitif havası ve “Şaka gibi!” cümlesiyle ünlü Turan Başartan’la evi gibi dayayıp döşediği ofisinde buluştuk. Sofralar kuruldu, çaylar, kahveler geldi... Sonra da kırmızı, yeşil ve beyaz olmak üzere üç farklı gömlek çıktı karşımıza! İlk soruyu o sordu: “Hangisi fotoğrafta daha güzel görünür?”... Kırmızıda karar kıldıktan sonra üstünü değiştirdi, uygun şapka ve atkısını da taktı ve sohbetimize başladık...
Turan Başartan aslında reklamcı, hatta reklam dünyasının duayeni. Koç Holding, Stefanel, Biletix, Şişecam, Kale Kilit, Sadberk Hanım Müzesi, Edwards giyim mağazaları ise müşterilerinden sadece birkaçı. Bu yarışmaya da birinci olmak için değil, hatır için katıldığını öğreniyoruz. Ancak hatır için katıldığı bir program, bir anda çok sevilmesine ve “dünyaca ünlü” olmasına yol açmış! Türkiye’nin dört bir yanından, hatta yurtdışından bile arandığını söyleyen reklamcı “Bir tek Kenya’dan aramadılar” diyor gülerek...


Bir anda herkesin sevgilisi oldunuz...
Evet, şaka gibi! İnanamadım. Programa katıldıktan sonra 280 küsur e-posta aldım. Azerbaycan, Bakü, Bulgaristan, Macaristan ve Münih’ten bile aradılar beni. “Bravo!” sesleri geliyor telefonlardan. Oysa ben, bu programı kimse izlemez, ben de arada kaynarım zannediyordum. Manav bile “Bütün gece sizi seyrettik” diyor. Markete gidiyorum, insanlar koridorlara çıkıp selam veriyor.

Neden bu kadar popüler oldunuz sizce?
Ben sadece doğal oldum. Programda bir oyun sergilemedim. Ben orada sadece yemek ve görgü kuralları gibi araya ufak tefek bilgiler sokmaya çalıştım. Bu konuda etkili olabildiysem ne mutlu bana.

Kaç yaşında olduğunuzu merak ediyorum...
Doğumum bin dokuz yüz la la la... Devamını söylemem. Tabii ki 5’li rakamı aştım. Ama ruhen 22’nin üstüne çıkamadım. Ankara’da doğdum. İktisadi Ticari İlimler Akademisi mezunuyum. İhtisas yapmak üzere Londra’ya gittim, reklamcılık ve pazarlama okudum. İç dekorasyon ve yemek üzerine kurslara da gittim. 10 yıl Londra’da bekar yaşadığım için yemek pişirmeyi orada öğrendim. 30 yılı aşkın süredir evliyim. Bir kızım var. 29 yaşında.

“Programa hatır için katıldım ama çok eğlendim”

Yemeğe hep meraklı mıydınız?
Yemek benim en büyük hobim. En iyi tepsi köftesi ve pilav yaparım. Salatalarım da güzel olur. Şimdi bir de brownie’yi öğrendim. Ama evde hanım beni mutfağa pek sokmaz. Ben de sofra kurar, sofra kaldırırım. Masa düzenlemeyi çok severim.

Hatır için “Yemeğe Bizdeyiz” programına katılmak nasıl oldu?
Programın yapımcıları benim çok yakın arkadaşlarım. Yemeğe meraklı olduğumu bildikleri için de çekime 48 saat kala gelip beni eşimden istediler. Hatırlarını kıramadım ama çok keyif aldım. Beklentim ve iddiam birinci olmak değildi.

Sizin yaptığınız yemekler konuşuluyor mu?
Evet. Somon yapmıştım. Somon en garanti yemek. Aşırı kızarıp kuruması mümkün değil çünkü. Bunu çoğu insan bilmez. Zeytinyağı ile pişirirseniz zaten bu yumuşayan bir et. Programda bir de tatlım çok beğenildi. Brownie yapmıştım. Ekip 21 kişiydi. Arkamı döndüğümde tepsi bitmişti.

“Rahmi Koç’un pastırmalı kuru fasulyesine bayılırım”




Birinci olmamak sizi üzmedi mi?
Kesinlikle hayır. Üçüncü ya da dördüncü olmam hiç önemli değil. Bana ilk günden “Bütün eleştirilere açık mısın?” diye sormuşlardı. “Evet” demiştim zaten. Eleştiriye açık olmayan insanlar bu yarışmalara katılmamalı. Ancak bizim insanlar en ufak eleştiriyi bile sevmiyor, gurur meselesi yapıyor. Ooo, sizin görmediğiniz daha neler oldu...

Neler oldu?
Oradaki hırs sizi beni aşar. Mesela yarışmacılar bana yemeğe geldiklerinde “Bardaklarda parmak izi, tabaklarda kıl var” dediler. Bunu kasıtlı olarak yaptılar. Oysa yoktu. Ama ben yine de gittim tabakları, bardakları bir kere daha yıkadım. Bunlar ekranlara yansımadı. Onları çok eleştirmişim. “Senin canına okuyacağız” diye geldiler bana. Ama benim umrumda değil.

“Program yap talepleri geliyor”

Bu tür programlar yemek kültürümüze ne kadar uygun? Bizde misafire gidildiğinde “Yemek iğrenç” deyip sofradan kalkılır mı?
Hayır, “Elinize sağlık” denir. Tabii ki bu tür programlar bizim geleneklerimize çok aykırı. Ekmek ve yemek eleştirilmez, nimet diye kabul ederiz biz. Programın formatı gereği birbirimizi eleştirmemiz gerekiyor. Ama bence eleştirinin dozu kaçmamalı. Bu programda bir de “Aşçı kim?” meselesi var. Ben adamın suratına bakar bakmaz anladım aşçı olduğunu. Türkiye’de aşçılar pek konuşmaz çünkü. Programda birinci olan Gülhayat hanım benim de favorimdi. Yarışmacıların hepsini çok sevdim. Onlarla görüşeceğim de.

Çevrenizden “Ne işin var yarışmalarda?” diyenler oldu mu hiç?
Oldu tabii. Ama genel olarak sokaktaki vatandaştan çevremdeki insanlara kadar olağanüstü tepkiler aldım. Bunu beklemiyordum. İnsanların bu kadar meraklı olmaları beni şaşırttı. Bir şekilde devam edin, program yapın talepleri geliyor sürekli.


“Feriye, Borsa ve Eftalya’ya sık giderim”

En sevdiğiniz yemek hangisi?
Patlıcan yemekleri, tarhana çorbası ve kaşar peynirli graten soslu krep severim. Krepin içine çikolata bile koyuyorum. Ceviz tatlısı, krem karamel ve helva favori tatlılarım. Hele bir de içine dondurma konmuş portakallı helva olursa... Ay, ay, ay...

Hangi restoranlara gidersiniz?
Feriye, Borsa ve Arnavutköy’deki Eftalya’ya sık giderim.

Özel davetlere de sık katılıyorsunuz. Kimlerin yemeklerini seversiniz mesela?
Rahmi Koç’un düzenlediği davetlerde verilen pastırmalı kurufasulye ve pilava bayılırım. Çiğdem Simavi’nin en sevdiğim yemeği ise halas usulü patlıcan yemeği. Ayrıca pancarlı konsomesi de harika. Mehveş Emeç ve Azize Taylan’ın yemeklerine bayılırım. Azize hanımın kırmızı şarap soslu turnedonun yanında fırınlanmış trüflü patates yemeği harika. Feriye’de Vedat Başaran’ın Osmanlı yemekleri, özellikle de balık dolması harika. Reklamcı Zeynep Necipoğlu da müthiş güzel balık yemekleri yapar. Ayşe Sözeri’nin pilavı, dolması ve et yemekleri de harika. Şaka gibi!