Cumartesi Saçlar uzamadan ilk konser yarın

Saçlar uzamadan ilk konser yarın

09.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Elemanlarından ikisi askerden yeni dönen Duman grubu yarın akşam Kuruçeşme Arena'da uzun bir aradan sonra ilk konserini verecek

Saçlar uzamadan ilk konser yarın

axcum011.jpg Evet, ben de herkes gibi Duman'la konuşamama becerimi gösterdim. Fark yaratamadım yani. Bu adamların pazarlamalarını doğru yaptıklarını düşünmüyorum. Onları tanımaya, hayatlarını anlamaya yönelik küçücük bir adım atmaya, bir soru sormaya kalktığınızda sizi enerjileriyle öyle bir itiyorlar ki arkadaki duvara tosluyorsunuz. Arada bir yanıtladıkları oluyor; o da kerhen ve bezgin bir halde. Vakitlerinin çoğunu evde geçiriyorlarmış. Şu sıralar günlerini prova yaparak geçirdikleri Mecidiyeköy'deki stüdyoda "Evde ne yapıyorsunuz?" diye soruyorum. "Evde ne yapılır? Sen ne yapıyorsan onu yapıyoruz!" diye yumruk gibi çakıyorlar cevabı. "Peki" deyip başımı öne eğiyorum. Duman eğer (damardan müzik röportajı olmadığı sürece) hiçbir gazeteciye konuşmayan değil de, hiçbir yere röportaj vermeyen bir grup olsaydı hakkını teslim ederdim. Bir gizemleri, kabul edilir bir duruşları olurdu. Ama yok, öyle de değiller."Peki röportaj yapalım" diyorlar. Sonra soruları saçma buluyor, bunu da hal ve tavırlarıyla bir hayli belli ediyorlar. O zaman neden röportaj veriyorlar? Daha doğrusu veremiyorlar?Artık aralarında dalga konusu falan olmuştur herhalde: "Şu gazeteciye nasıl konuşmadık, buna nasıl konuşmadık, ona nasıl konuşmadık... Aman da nasıl konuşamadık..."Grubun solisti Kaan Tangöze ve gitaristi Batuhan Mutlugil askerden yeni döndü. Aylar sonra ilk konserlerini yarın akşam Kuruçeşme Arena'da verecekler. Daha önce konserlerde beraber çaldıkları ve onlarla aynı tarihte askere giden davulcuları Alen Konakoğlu uzun dönem askerlik yaptığı için onun yerine, albümlerinde de çalan Cengiz Baysal sahnede onlara eşlik edecek. Duman yaz boyunca Ankara, Adana, İzmir, Antalya, Bursa ve Denizli gibi birçok ilde hayranlarının özlemlerini dindirecek. 29 Haziran'daki Radar Live Festivali'nin de açılış grubu. Ekim ve kasımda ise İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya, Dubai ve Güney Afrika'daki uluslararası festivallerde çalacaklar. Konumuz röportaj olduğunda biz gazetecilerin deneyimlerimizden öğrendiğimiz ya da meslektaşlarımızdan duyduğumuz bazı cümleler aklımızda yer etmiştir: Sezen Aksu röportaj vermez, Müslüm Gürses eker ve Duman konuşmaz. Kaan Tangöze: Askerliğimi moral ekibinde müzisyen olarak yaptım. Batuhan da jandarmada müzisyen olarak yaptı. Ben Erzurum'daydım. Batuhan Zonguldak'taydı. Askerde sahneye çıktınız mı? Kaan T.: Kendi şarkılarımızı söyledim.Batuhan Mutlugil: Her şeyi çaldım. Türk halk müziği, Türk sanat müziği, pop müzik... Ne tür şarkılar çalmanızı istediler? Kaan T.: Olmadı çünkü kafa hep meşgul. Kendi başına kalıp da rahat bir şekilde çalışacak bir ortam yok orada. Hep komün hayatı, hep herkesle berabersin... Zaten bir sürü parça vardı. Beyinde öyle bir ihtiyaç da yoktu. Şimdi onları toparlamak kalıyor bize.Batuhan M.: Bende de aynı. Orada, bulunduğun yerdeki işlerle kafan meşgul oluyor. Fiziki olarak da yoruluyorsun. Söz yazıp beste yapma imkanınız oldu mu? Nöbette saatler geçmediğinde belki... Kaan T.: Moral ekibinde 11-12 kişiydik. Hepsi çok kabiliyetli müzisyenlerdi. Beraber takılıyorduk.Batuhan M.: Jandarma daha farklı tabii. Ben de bir sürü değişik müzisyenle çalıştım. Hepsi de gayet iyi çocuklardı. Ama onun dışında "Şöyle bir şiir yazdım, bakar mısın?" diye gelen askerler oluyordu. "Abi beni dinle, yazdığım sözlere bakıver" diyen asker, komutan oluyor muydu? Kaan T.: Sabahları koğuş nöbetçisi "Koğuş kalk" diye bağırır. Müzik uyanmayanlar için volümlü bir şekilde daha sonradan açılır. Pop müzik çalıyordu genelde. Bir sistem var, CD takıyorlar, radyo da açtıkları oluyor. Bir keresinde üsteğmenin isteği üzerine klasik müzik çalmıştı. Askerde bazı sabahlar koğuş müzikle uyandırılır. Sizin koğuşta ne çalıyordu? Kaan T.: Her şeye, her ortama alışıyor insan. Biz de alıştık. Geç kalkan insanlar olarak sabahları erken kalkmak zor oluyor muydu? Ari Barokas: Valla pek bir şey yapmadım. Çoğunlukla evde çalışarak zaman geçirdim. Yarım yamalak olan parçalarımı toparlamaya çalıştım. Birkaç şey çıktı ama onlara ileriki zamanlarda bakmak gerekecek. Benim için zaman çabuk geçti. Ari, Batuhan ve Kaan askerdeyken sen neler yaptın? Ari B.: Tatil gibiydi. Konser de olmayınca... Kendini yalnız hissettin mi? Ari B.: Benim kafam iyice boşaldı. Şimdi konserlere, her şeye hazırım.Kaan T.: Oradaki görev ve işlerle kafa dolu oluyor. Başka bir şey pek düşünemiyorsun. Kafanızı boşaltabildiniz mi biraz? "Müzikte etkileşim normal" Ari B.: Başka bir şarkı seçip onu mırıldanabilirsiniz. Her tür müziği duyuyorsun, dinliyorsun; güzeli var, çirkini var. Takside, dolmuşta rastlıyorsun. Çok kötüyse kapatırsın, idare ediyorsa dinlersin. Bir röportajınızda popüler müzikle hiç ilgilenmediğinizi, duymadığınızı söylemişsiniz. Kendinizi nasıl izole edebiliyorsunuz? Hiç mi taksiye binmiyorsunuz? Dilinize sevmediğiniz bir şarkının dolandığı olmuyor mu? Kaan T.: Amaç müziğimizi kaydedip insanlara ulaştırmaktı. Tutup tutmayacağını bilemezsin hiçbir zaman. Biz yaptığımız müziğe güveniyorduk. Anlaşılmak güzel bir şey. İlk albümünüzü çıkarırken hayaliniz neydi? Bugünleri tahmin edebilir miydiniz? Kaan T.: Türkçe rock yapıyoruz. Müziğimizde Türk müziğinin içindeki ezgiler var. İçimizden geleni yapıyoruz. Ayrıca, diğer insanlarla aynı duyguları paylaşmamız çok normal. Onlar da Türkçe konuşuyor, Türkçe müzik yapıyorlar. Etkileşim çok normal. Müzik zaten bir etkileşim. Türkiye'de olmayan bir tarz yarattınız. "Duman tarzı", "Kaan vokali" diye konuşulur oldu. Ardından çok sayıda taklidiniz türedi. Takip ediyor musunuz? Kaan T.: Zorlama bir şaşırtma peşinde değiliz. Gitar, davul, bas... Klasik formatta rock parçalar yapıyoruz. Bizde önemli olan melodiler, sözler, uyum, bir şey anlatmak... Farklı bir sound yaratmayı düşünüyor musunuz? Mesela Radiohead "Kid A" albümüyle insanları bir hayli şaşırtmıştı. Ari B.: Valla sayılarla işimiz yok. Olanları masaya döküyoruz. Albüm aşamasında bakılır; güzel enerji çıkıyorsa albüme girer. Sözleri genelde Kaan yazıyor. Ari, senin de katkıda bulunduğun oluyor. Daha çok şarkı sözü yazmayı düşünüyor musun? "TV'deki şarkı yarışmaları vurduğu kırdılı dizilerden iyidir" Batuhan M.: Genel müdür Ari. Yok, espri yapıyorum.Kaan T.: Biz bu tarz konuları aşmış durumdayız. Müzik her şey. Sevgi var aramızda sonuçta. Herkesi olduğu gibi kabul edeceksin. Hiç tartışıyor musunuz? Grubun idarecisi kim, agresifi kim, dediğim dedik olanı kim? Kaan T.: Zaten günlerimiz konserlerle geçiyor. Konserde bayağı bir enerji harcıyoruz. Geri kalan zamanda fazla bir şey yapmaya halimiz olmuyor. Evde oluyoruz.Batuhan M.: Duman'dan önce de herkes haftanın belirli geceleri bir yerlerde çalıyordu. Zaten müzik amaçlı dışarı çıkılıyordu. Hiç ortalıkta, gece hayatında gözükmüyor, vaktinizin çoğunu evde geçiriyorsunuz. Bu Duman'dan önce de böyle miydi? Kaan T.: Herkes ne yaparsa biz de onu yapıyoruz. Film izliyoruz, maçlara bakıyoruz. Evde ne yapıyorsunuz? Kaan T.: Hiç izlemedim.Ari B.: Bazen denk geliyorum. Bir-iki kez baktım. Öyle tam takipçisi olamadım. İyi şarkı söyleyenler var. Vurdulu kırdılı dizilerden iyidir. Televizyona da takıldığınız oluyordur. "Şarkı Söylemek Lazım" ve türevi yarışmaları izlediniz mi hiç? "Çetin Altan'ı severiz" Kaan T.: Çetin Altan'ı severiz.Batuhan M.: Ben Cumhuriyet'çiyim. İlhan Selçuk'u okurum.Ari B.: Ben de Emre Kongar'cıyım. Takip ettiğiniz köşe yazarları var mı? Kaan T.: Caz, blues... Rock dışında ne tür müzikler dinliyorsunuz? Kaan T.: Türküleri her zaman dinleriz. Mahsuni Şerif, Ali Ekber Çiçek, Arif Sağ, Neşet Ertaş... Aşık Veysel'i sevdiğinizi biliyoruz. Onun dışında türkü dinliyor musunuz? Kaan T.: Diyarbakır'da insanlar çok heyecanlı, sevgi dolulardı. Oralarda da sevenlerimizin olduğunu görmek bizi mutlu ediyor. Anadolu'da pek çok konser verdiniz. Sizi çok şaşırtan bir kitle oldu mu?