Cumartesi Sanata ilaç gibi gelen şirket 60 yaşında

Sanata ilaç gibi gelen şirket 60 yaşında

26.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sanata ilaç gibi gelen şirket 60 yaşında

Sanata ilaç gibi gelen şirket 60 yaşında



Sanata ilaç gibi gelen şirket 60 yaşında


60 Yıl 60 Sanatçı" bu yıl 60’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayan Eczacıbaşı topluluğunun sanatseverlere armağan ettiği bir serginin adı. Yarım asır öncesinden bugüne uzanan süreçte görsel sanatların gelişim serüvenini iki kuşağın eserleriyle yansıtmayı amaçlayan sergi, bugün Beylikdüzü TÜYAP’ta açılıyor. Ve manzarasında "Müslüm Baba"dan Cihangir gecelerine, futboldan ganimet avcılarına, Genç Osman’dan araba mezarlığına kadar hayata dair her şey var.
Aile geleneğine bağlı kalarak Eczacıbaşı topluluğunu kuruluş yıldönümünde yine sanatın sakin ve başdöndürücü koridorlarında dolaştıran Bülent Eczacıbaşı’yla şirketinin sanat politikalarını ve 60’ıncı yıl kutlamalarını konuştuk.

"Şirketler sanata olanak yaratabilir"
Eczacıbaşı 60’ıncı kuruluş yılını bir sanat etkinliğiyle kutluyor. Sanata yatırım Eczacıbaşı için bir şirket politikası mı artık?
Evet, sanatın bizim kurumsal kimliğimizde çok önemli bir yeri var. Mesela İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’yla ilişkilerimiz kurulduğundan bu yana devam ediyor. Şirketimizin kurucusu Nejat bey aynı zamanda bu vakfın da kurucusuydu. Ayrıca Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı olarak da sanatsal etkinliklere hep destek vermeye çalıştık. Bunların arasında müzik bursları, sergiler, seramik atölyesi çalışmaları gibi birçok alan var.

Bu katkılardan, sanata yaptığınız bu yatırımlardan nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Toplumun gelişmesi için kültür ve sanata destek olmak kurucumuz Nejat beyin de çok inandığı bir ilkeydi. Bu ilke kurumda yerleşti ve onun aramızdan ayrılmasından sonra da devam etti. Biz şuna inanıyoruz: Türkiye gibi kaynakları dar olan ülkelerde büyük şirketler, organizasyon becerileri, dış ilişkileri ve yetkin yönetici kadrolarıyla sanat için önemli olanaklar yaratabilirler. Bu önemli, çünkü sadece üretim yapmakla ve ekonomiyle bir toplum gelişemez. Eczacıbaşı’nın sanat etkinlikleri de bu düşüncenin sonucudur. Hatta bu etkinlikler, hem maddi açıdan hem de insan emeğiyle oranlarsanız ticari çapının da üzerinde olmuştur.

"Amacımız sanatçılarımızı tanıtmak"
Ailenizin önemli bir resim koleksiyonu da var. Neden çağdaş sanatçıları tercih ettiniz kuruluş sergisi için?
Çünkü bizim bu sergiyi oluşturmaktaki asıl amacımız sanatçılarımızı tanıtmak. Özellikle de yurtdışında. Çünkü bu sergiye katılanlar arasında çok genç ve çok yetenekli sanatçılar var. Söylediğiniz gibi kuruluş yıldönümümüzde kendi resim koleksiyonumuzu da sergileyebilirdik ama bence bu sergi kadar fayda sağlayamazdık. Çünkü biz yaptığımız etkinliklerin hem sanat yaşamımıza hem de sanatçılarımıza somut katkıları olsun istiyoruz.

Eczacıbaşı ailesi olarak sergiyi hazırlayan küratörlerden özel bir isteğiniz oldu mu?
Onlardan yalnızca çağdaş sanatçılarımızı dikkat çekici bir sunumla kamuoyunun önüne getirmelerini istedik. Sergide çağdaş olmalarına rağmen çok farklı yaklaşımlar getiren sanatçılarımız var. Biz bazen plastik sanatlarda geldiğimiz düzeyi küçümsüyoruz bence. "Bizde geri" diyoruz, "geleneğimizde yok" diyoruz ama sandığımızın ötesinde iyiyiz aslında. Özellikle de son yıllarda büyük gelişim var. Genç sanatçılarımız çok iyi işler çıkarıyorlar.

Sanal Müze’de olduğu gibi bu sergide de izleyicileri bilgilendirmek için birçok yol kullanıyorsunuz.
Evet, bu sergide de eğitim misyonumuz ağır basacak. Her yaştan izleyiciler için özel programlarımız olacak ve sanatseverlerin yanı sıra gençler ve çocuklar da görsel sanatların lezzetine anlayarak varacaklar.

"Çağdaş sanat nereye gidiyor?" sorusunu yanıtlamaya çalıştık
"60 Yıl 60 Sanatçı" sergisinin küratörlüğünü Eczacıbaşı Sanal Müzesi’nin danışmanı da olan Ali Akay ile Levent Çalıkoğlu ve Haşim Nur Gürel gerçekleştirdi. Çıkış noktalarının Eczacıbaşı’nın 60’ıncı kuruluş yılı ve 60 sanatçı olduğunu söyleyen Akay "Sergide 1950 sonrası Türk sanatını esas aldık. İşleri seçerken ölçümüz kendi dönemlerini temsil edebilmeleri oldu. Sergide sanatçılarımız son yarım yüzyılda nasıl bir parkur izlediler, nereye doğru gittiler, bu soruların yanıtını bulmaya çalıştık" diyor.

"Türkiye’deki ekonomik çevreyle baş etmek çok zor"
Biz şirket olarak 60 yılda geldiğimiz noktayla övünç duyuyoruz. Tabii bu bitmeyen bir yol. Zira Türkiye’nin ekonomik ortamı bizim gibi kuruluşlara baş edilmesi çok zor bir ekonomik çevre sunuyor açıkçası. Türkiye daha hızlı büyüyen, büyük bir ekonomiye sahip olsaydı, biz de daha büyük işler yapabilirdik diye düşünüyorum. 60 yıllık bir şirket olmak herhangi bir ülkede övünç duyulabilecek bir yaşam süresi ama Türkiye gibi sanayii çok genç bir ülkede daha da övünç verici.

200 bin kişinin izlemesi bekleniyor
12. Sanat Fuarı kapsamında bugün Beylikdüzü TÜYAP’ta başlayacak olan "60 Yıl 60 Sanatçı" 3 Kasım’a kadar sürecek. Resim, heykel, dijital baskı, fotoğraf, video, görüntü ve ses yerleştirmelerinden oluşan sergide yaşları 24- 52 arasında değişen iki kuşaktan 60 sanatçı farklı malzemelerle "değişen Türkiye"yi yorumlayacaklar. 200 bine yakın izleyici katılımının beklendiği sergi bugünden itibaren www.sanalmuze.org adresinde de gezilebilir.