Cumartesi Sanki bir Avrupa pastanesi

Sanki bir Avrupa pastanesi

27.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

A la Farina adı İtalyan, fırını Türk bir pastane. Temizliği, ürünlerinin çeşitliliği ve kalitesiyle dikkat çekiyor

Sanki bir Avrupa pastanesi

Şile yolu üzerinde böyle güzel bir pastane görmek bizi şaşırttı.Şile yolundan Ömerli beldesine iki giriş var. İkinci girişin başına belediye bir at heykeli oturtmuş. A la Farina işte o at heykelinin hemen arkasında, ana yol üzerinde.Sumru Küçükonat ile Sungur Eker isminde iki kardeşin açıp işlettiği pastane iki bölümden ibaret. Öndeki pastane ve satış bölümünün arkasında çok geniş bir üretim alanı var. Üretim alanı "açık mutfak" türü, pastaneye gelenlerin görebileceği şekilde düzenlenmiş. Bembeyaz önlük giymiş, başlarını beyaz örtülerle kapatmış genç kızlar, hanımlar makinelerle hamur hazırlıyor; hamur açıyor; pasta, börek, kurabiye, ekmek yapıyor. Üretim alanını ve soğuk hava depolarını görünce bir imalathanenin günümüzde ne büyük makine ve teçhizat, daha doğrusu yatırım gerektirdiği anlaşılıyor. Ömerli eski yıllarda İstanbulluların pikniğe gittikleri bir bölgeydi. Şimdi belde oldu. Sitelerle doldu. Geçen hafta ününü duyduğumuz bir orkide çiftliğini gezmek için Ömerli'ye giderken, Ömerli girişinde, ismi İtalyan, içi bir Avrupa pastanesi havasında ama fırını Türk bir pastanede oturduk. Çay, kahve içtik. Pasta yedik. Evde yemek için de kuru mantı, kolböreği satın aldık. A la Farina bir pastanenin ötesinde, unlu mamuller üretim merkezi. Pastane bölümünde pasta ve börek yemek, çay ve kahve içmek için oturma imkanı var ama ağırlık satış bölümünde. Şile'ye gidip gelenlerle, Ömerli beldesinde oturanlar buranın ekmeklerini, böreklerini, pastalarını satın alıyor.Ömerli çok eski bir yerleşim alanıyken, su toplama havzası olduğu için uzun yıllar yeni yapılaşmaya izin verilmemiş. 1990'dan sonra yeni yapılaşma başlamış ama beldenin bir şansı olmuş. Belediye Başkanı Dr. Erdal Yılmaz 1000 metrekareden küçük alanda yapılaşmaya ve 6,5 metreden yüksek binaya izin vermemiş. Bunun sonucunda Ömerli'de apartman yerine küçük villalar yapılmaya başlamış. Koray-İş Bankası ortaklığı ile Kasaba adında bir site yapılmış. Bu site yemyeşil bahçeler içindeki 400 dolayındaki villayla gerçek bir kasaba. Kasaba'nın yanında Avusturya Liseliler, Alev İlköğretim Okulu adında koskocaman bir eğitim tesisi kurmuş. Derken, Meşeli Evler, Ömerli Park Evleri, Ömerli Konakları diye yeni siteler yapılmış. 1000'e yakın bahçeli ev varmış. A la Farina'nın tam karşısına, yol üzerine Lilyum isminde büyük bir alışveriş merkezi inşa ediliyor.Dönelim A la Farina'ya. Peynirli ve kıymalı suböreğinin, kolböreğinin kilosu 15 YTL. Günlük tatlı ve tuzlu kurabiye çeşitlerinin kilosu 22 YTL. Kalburabastı gibi Türk tatlılarının kilosu 10-18 YTL arasında. Günlük ekmek çeşitleri yanında günlük mantı ve yaprak sarma hazırlıyorlar. Bunları kutuyla satın almak mümkün. Kilosu 17-18 YTL.Tiramisu ve değişik pastalar yapıyorlar. Bunların kilosu da 30 ile 49 YTL arasında. Poğaça çeşitleri (50-75 YKR) pek lezzetli. Unlu mamuller merkezi Pastaneden çıkınca orkide çiftliğini gezmeye gittik. Uzun yıllar Hürriyet Grubu'nda yöneticilik yapan Ziya Soner, şimdilerde Ömerli'de, Bahçıvan adını verdiği çiftlikte orkide, süs ve meyve ağacı yetiştiriyor.1986 yılında yapılan 2 bin metrekarelik serada 10 bin kök orkidesi bulunuyor. Simpidyum ve katlia türü orkidelerin kocaman renkli çiçekleri var. Kasım-aralıktan mayıs-haziran aylarına kadar orkideler devamlı çiçek veriyormuş. Çiçekler kesilerek satılıyor. Kök satışı yok. Orkidelerin bakıcısı Şiir Nur Karakaşoğlu ve Cafer Yolal ile sohbet ettik.Ziya Soner özel ağaç türlerine meraklı. Peru orijinli Pepino (De Galio) isimli bir ağacı ve meyvelerini bize tanıttı. Bu meyveleri yiyen şeker hastaları ile kanser hastaları meyvenin dertlerine derman olduğunu söylermiş. Çabuk üreyen fakat sıcak iklim seven bu ağaç türü şimdi çok ilgi görüyormuş. Orkide çiftliği